Arabam.com test ALFA ROMEO 159 1.9 JTD

[Onur]

Genel Bilgiler



1980 ve 90'ları pek parlak geçiremeyen Alfa Romeo için zarardan dönüş 1997'de tanıtılan 156'yla başlamış, modelin başarılı satış grafiği sayesinde şirket neredeyse iflasın eşiğinden dönmüştü. Yeni nesil 159'un tanıtımıyla üretiminden vazgeçilmeyen 156, belki de marka tarihinin en önemli modellerinden biri olarak varlığını bir süre daha sürdürecek. İtalyan üreticinin orta sınıf modeli 159 ilk kez 2005 yılında tanıtıldı. Ülkemize sonbaharda gelen otomobil 1.9 litre 160 HP'lik JTS ve 3.2 litre 260 HP'lik V6 JTS 4x4 olmak üzere iki benzinli, 1.9 litre 150 HP'lik JTD olmak üzere bir de dizel olmak üzere toplam üç farklı motor seçeneğiyle satılıyor.







Karoser, iç mekan

İtalyan otomobil üreticilerinin rakiplerine göre belki de en önemli avantajı Leonardo Da Vinci'den beri dünyanın en güzel tasarımlarının yapıldığı topraklarda yerleşik olmaları. Otomobiller giderek birbirine benzerken keskin bir şekilde ayrılmayı bilen ve hatlarıyla rakiplerine fark yaratan Alfa Romeo'nun yollara sinirli sinirli bakan yeni kozu Alfa 159 da bundan nasibini almış bir model. Geçtiği yerlerde gözleri üzerine odaklatan hatlarını İtalyan tasarımcı Giorgetto Giugiaro'ya borçlu olan 159, üçer far ve burundaki kalbe doğru uzanan keskin kaput hatlarıyla çok asabi görünüyor. Fiat-GM ortaklığıyla Opel Vectra ve Saab 9-3'ü taşıyan platform üzerinde geliştirilen otomobilde, altyapı elemanları marka kimliğine uygun yapıda. Üretilirken klasik olmayı başarmış ender otomobillerden biri olan 156'dan 220 mm uzun ve 80 mm geniş olan 159, gövde yapısı ve fiyatıyla model sınıflandırmasında bir üst basamakta konumlandırılıyor. Kabine ilk girildiğinde algılanan kalite düzeyi şaşırtıcı derecede yüksek. Tipik Alfa Romeo özelliklerinden klasik yuvarlak göstergelerin kullanıldığı orta konsol sürücüye dönük tasarlanmış. Derin yerleşimli bu göstergelerden biri turbo basınç göstergesine ayrılmış. Metalik kaplamalı üç kollu direksiyonun üzerindeki kumandalar çok kullanışlı olmamış, işleyişleri de yeterince rafine değil. Bugünün moda trendi olan kartlı çalıştırma sistemine sahip otomobilde kullanılan müzik sistemi ve klima ünitesi alışılagelmişlerden farklı tasarıma sahip. Özellikle gece kullanımlarında gözlenen düğme aydınlatmaları Japonlar başta olmak üzere diğer üreticilere yol gösterecek nitelikte. Bu düğmeler gibi kırmızı renkle aydınlatılan gösterge tablosunda hız ve devir saatlerinin ibreleri, tipik Alfa Romeo dinamizm felsefesine uygun olarak saat 6 pozisyonundan yukarı tırmanmaya başlıyor. Tablodaki LCD ekranda yol bilgisayarı, müzik sistemi ve birimlerle ayarlar görüntülenebiliyor. Modları görmek ve ayarlamak için sinyal kolunun ucundaki düğmeleri kullanmak gerekiyor. LCD ekranda beliren dijital km sayacında en dikkat çekici özellik digitlerin analog sayaçlardaki gibi atıyor olması. Direksiyon kolonunda hız sabitleme sistemi kolu sinyal kolunun altına yerleştirilmiş. Ama bu kol dik oturulduğunda bacağa değebiliyor. Alfa 159'un koltuklarında GT'den pek farklı olmayan tipik sportif tasarım özellikleri gözleniyor. Yüksek yanal desteklere sahip ferah diz mesafeli koltuklarda baldır destekleri de var. Koltuk ısıtmaları kapı tarafındaki alt plastiğe yerleştirilmiş. Üretim kalitesinin hissedilir şekilde arttırılmış olmasına karşın kabinde Alfa Romeo'nun eski hastalıklarını atlatamadığını gösteren bazı izler de yok değil. Tavan aydınlatmasından kokpitteki plastiğin bazı bölümlerine, kimi parçalar kaliteliymiş numarası yapıyor. Ama gerçekte öyle değiller. Çapakları alınmamış tavan lambası plastiği yerine de iyi oturtulmamış. Marka imajını düzeltmek için yaratılmış bu gelişmiş modelde bu tip basit ihmaller koyu gölgeler yaratıyor. Ne de olsa Alfa Romeo'nun kalite konusunda geçmişten uzanan sabıkaları var. Maserati Quattroporte'de bile şahit olduğumuz üzere, İtalyanlar gelişmiş sürüş dinamiklerine konsantre olduklarından kabinde işçiliğe ayıracak pek zamanları kalmıyor! 159'un 405 litrelik bagajı 156'dan 25 litre daha geniş. Kabinden ya da uzaktan kumandayla açılabilen bagaj kapağım tampondan ayırmak için bir tutamak olmaması kullanımda sıkıntı yaratıyor. Tasarım bütünlüğünü koruma isteği kullanışlılıktan fedakarlık gerektirmiş.



Motor, performans

Alfa Romeo'nun da bünyesinde bulunduğu Fiat Group dizel teknolojisinde geçmişten bu yana rakiplerinin hep önünde oldu. Fiat modellerinde kullanılan yenilikçi dizellerin ardından Bosch'la birlikte geliştirilen common rail direkt enjeksiyon sistemi de ilk olarak 1997'de Alfa Romeo 156'da tanıtılmıştı. O günden itibaren otomotiv sektöründe dizel devriminin gerçekleşmesini sağlayan sistem bugün artık üçüncü kuşağa geçmek üzere. 159'da kullanılan 1.9 litrelik motor yıllardır Fiat modelleri ve son bir yılda da GM bünyesindeki Opel ve Saab modellerinde kullanılıyor. 1910 cc'lik motor, farklı üst kapak, supap, eksantrik, işletim sistemi ve turbo besleme uygulamalarıyla birçok modele hayat veriyor. 159'un kokpitindeki düğmeye basıldığında motorun gövdeyi titreterek çalışmasıyla duyulan tiz dizel sesi hiçbir devirde BMW modellerindeki gibi performans gürültüsüne dönüşmüyor. Bu durum sportif Alfa Romeo geleneklerinden bir kayıp olarak yorumlanmalı, zira eski 1.4 litrelik mütevazı Twinspark motorlardan bile sportif hırçın sesler yayılırdı. Ama 159 konsept olarak dinamik konfor otomobili olduğundan bu durumu kayıp olarak algılamayanlar çoğunluğu oluşturabilir. İyi yalıtım özellikleri sayesinde dışarıda bırakılan dizel sesi kabinde rahatsızlık hissettirmiyor. Altı ileri manuel şanzımanla kombine edilen motorda son iki vites yakıt ekonomisine ayrılmış görünüyor. Yüksek hızlarda düşük devir çevrilmesiyle kabin huzuru da kontrol altına alınabilmiş. Zira motor 130 km/s hızda 6. viteste ilerlerken sadece 2500 d/d çeviriyor. İlk üç viteste yüksek gövde ağırlığına karşın etkili ivmelenme sergileyebilen otomobil 320 Nm'lik maksimum torkunu 2000-2750 d/d arasında sürekli kullanıma sunuyor. 150 HP'lik motorun performansının tadını alabilmek için doğru zamanlarda doğru vitesleri kullanabilmek, devri de 2000-4000 arasında tutabilmek gerekiyor. Motor devri yol ve hıza göre iyi yönetildiğinde hem çok ekonomik ve hem de yüksek sürüş zevki verebilen sürüşler yapılabiliyor. Benzinli motorları dikkatsiz kullanımda kolayca savurganlığı seçebilen Alfa Romeo'nun dizelleri de bir o kadar ekonomik. 159'la test koşullarında 100 km'de ortalama 7.4 litre yakıt tükettik. Bu ortalamaya sadık kalınabilirse 1000 km sınırını zorlayabilen otomobil sakin uzun yolculuklarda çok daha mucizevi değerler ortaya koyabilir.



Kullanım, konfor

156 çok iyi yol tutabilen bir otomobildi. Yüksek viraj limitleri ve verdiği hakimiyet hissi sporcu karakteriyle çok uyumluydu. 159'da tıpkı 156'da olduğu gibi yine F1 kökenli dörtgen geometrili üçer kollu çift salıncak ve arkada çok kollu aks kullanılırken Opel Vectra ve Saab 9-3'le ortak kullanılan gövde geometrisi 156'ya göre bir kuşak ileri taşınmış. Büyüyen boyutların da etkisiyle tutunma özellikleri konforla beraber geliştirilen 159'da direksiyon keskinliği de hakimiyeti çok yükseltiyor. Keskin dönüşlerde arkasını bırakma eğilimi 156'ya göre çok daha düşük olan 159'da süspansiyon da çok sessiz çalışıyor. Otomobilin limitlerinde yaşanabilecek riskler için çekiş kontrol sistemi ASR ve denge kontrol sistemi VDC her an pusuda bekliyor. VDC'nin kapsamında ABS, fren destek sistemi, EBD, çekiş kontrol sistemi ve tork kontrol sistemi organize çalışıyor. Ama gelişmiş süspansiyon geometrisi sayesinde bu sistemler ancak kaygan ya da ıslak yüzeylerde ve acemi kullanımlarda çalışma gereği duyabiliyor. Otomobildeki konfor düzeyiyse 156'yla kıyaslanamayacak kadar yüksek. Her şey bir kenara, büyüyen boyutlarla kullanım alanları iyice ferahlatılmış. Fren testlerinde, otomobilde kullanılan 225/50 R17 ebatlı Goodyear F1 lastiklerin yol tutuş gibi fren performansında da önemli rol üstlendiğini gördük. Lastikler ve sistem soğukken 100 km/s hızdan en uzun 36 metrede duran 159, üç panik duruşun ardından oluşan ısınmayla fren mesafesini 34 metreye indirmeyi başardı. Fren pedalının dozlama hassasiyetindeki Alman lezzeti kolayca algılanabilir.



Test ve teknik verileri için tıklayın

[n/a]

arabam.com gayet tarafsız ve güzel gözlemler sunmuş.. Dizin cruise control koluna değmesi olayına ben önceden dikkat çekmiştim ki bu 147'de idi : ) Şahsi gözlemlerim olan ergonomi problemlerinden cam açma düğmeleri, vites değiştirirken elin klima kumanda koluna değmesine ise değinilmemiş ki sanırım fazla eleştiri yapmak istememişler : ) Tavan lambasındaki çapak gözüme ilişmemişti ama yerinde bir eleştiri olmuş bence : )

[Alfadanadam]

ya arkadaşlar bu yazı nerdeyse auto showdaki yazıyla aynı...hatta benzetmeler bile aynı yaw..

[alfisti]

arabam.com  doğan yayın grubuna ait... e autoshow da... son derece normal....

[Onur]

sercan fren performansı konusundaki düşüncelerin nedir?? senin için boyadım kırmızıya

[n/a]

farkettim bende kirmizilari  



quote:

Onur wrote:

sercan fren performansı konusundaki düşüncelerin nedir?? senin için boyadım kırmızıya

[Sercan Keklik]

quote:

Tolga wrote:

farkettim bende kirmizilari  



quote:

Onur wrote:

sercan fren performansı konusundaki düşüncelerin nedir?? senin için boyadım kırmızıya

 

ben inanmıyorum onurum bu sadece fren sistemiyle olan bi olay degilki fren mekanigi Fren bogazına kadar 156 larla aynı arada dedigim gibi 2oo kg far var lastik taban farkı var onu bunu geçtim lansmandaki arabanın ciddi anlamda fren namına tek bişey yoktu özellikle denedim bu kadar iddalı yazılar üzerine şaşırdım Birmot Suadiyede Test sonrası yaptıgım Ankette benden önceki kişininde fren konusunda Begenmemiş olmaması beni şaşırtmadı.

Lansmandaki kullanılan araçta problem vardır vs. onu bilmiyorum ama sistem aynı arakadaşlar Mekanigi sadece disklerde 2lik bi büyüme var ama kaliperler aynı diskin büyümesi ile iş bitmez kaliper ne kadar büyük olup iyi basarsa o kadar daha kısa mesafede durursunuz 2 önemli konu ise fren bogazıdır vs..

[Onur]

test sonuçları ortada ne desek boş...

 

[Tufan]

ben 159'u test etmedim, o yüzden içi, performansı vs. hakkında tek kelime yazmadım şimdiye kadar.  Fakat burada elimizde bilimsel veri var, subjektif olacak bir durum yok. Araba öyle veya böyle 34 mtde duruyor.

[Sercan Keklik]

quote:

Onur wrote:

test sonuçları ortada ne desek boş...

 

onur 156 mk2 test sonucunu al eline o zaman yarın düz bi yol bul git bi aracını test et

[Onur]

ettim çoktan:) 38.5 mtre. test verisinden yaklaşık 1 metre kötü ama onlar 3 kazık fren yapıyor asfaltta. ben kıyamadım beton zeminde bir kere yaptım ..

[n/a]

159 un testini yapan tüm yayın organlarının en başarılı buldukları hatta referans olark gösterdikleri kısım frenleri.34 mt lik mesafe bence sınıfının en iyi değeri.sercan senin test ettiğin 159 da belki ufak bi hata olabilir.ayrıca fren diskinin çapının 2 cm büyümesi diskin alanının da yaklaşık % 15 e yakın büyümesi anlamına gelirki,fren balataları ile diskin temas yüzeyininde artması anlamınada gelir. 

[whale]

cehaletimi bağışlayın bu konuda çok bilgim yok ancak kaliperler değişmedikten sonra sadece diskin çapının artması bir işe yarar mı? 

[Sercan Keklik]

quote:

whale wrote:

cehaletimi bağışlayın bu konuda çok bilgim yok ancak kaliperler değişmedikten sonra sadece diskin çapının artması bir işe yarar mı? 

Malesef disk teker gibi dönüyor sonuç olarak fakat aracın durması için baskı yapan kaliperdir kaliper baskı yapar balatalar sayesinde diske uygulanan baskı ile araç durur (Kısaca böyle anlataiblirim)

[Onur]

hep kaliperden ve disklerden bahsediyor ama bence herkezin atladıgı bir nokta var. iyi durma mesefasi için inanılmaz büyük kaliper ve disk gerekli değil. bakın Z4 e oda inanılmaz iyidir fren konusunda ama diskler kaliperler normal araba boyutunda. önemli olan aracın fren hidroliği sistemi ve disklere uygulayabildiği basınçtır. büyük kaliper ve diskler genellikle spor kullanımı ön planda olan araçlarda olur bunun amacı kısa bir mesefade durmanın yanından kolay ısınmayan kaçırma yapmayan,kolay şişmeyen bir fren sistemi ihtiyacındandır. şöyle bir örnek verilebilir ki 159 da carrera da 34 metrede durabilir. ama bir pist yarışında 5-6-7 sert frenaj derken 159 un diskleri kaçırmaya ve fren mesefasini uzatmaya başlayabilir, ama carrerada böyle bir zayıflık meydana gelmez. yani bence sercanın dediği gibi küçük disk ve kaliper boyutu doğrudan duruş mesafesini tayin etmez...

[n/a]

diskin çapının atrması balata ile temas yüzeyinin artmasını sağlar.kaliperler fren balatalarını korumakla görevlidir ve fren ana merkezden gelen basıncı balatalara iletmektir.fren sisteminin iyi olması kullanılan fren hidroliğinden,kullanılan balataların alaşımına kadar bir çok şeyin etkisindedir.bunların içinde fren disklerinin büyük olmasıda vardır.araçlara büyük jant uygulamalarının ana nedenide büyük ebatlı disk takabilmektir.

[Sercan Keklik]

quote:

Onur wrote:

yani bence sercanın dediği gibi küçük disk ve kaliper boyutu doğrudan duruş mesafesini tayin etmez...

canım benim en önemli rol kaliperde piston sayıları vs. var bunlaırın hatta bilmem anlatsam anlıcakmısın?

Kaliper büyür eyw. ama neden büyür hiç sordunmu? görüntümü komik

kücük disk büyük kaliper daha iyi tutarmı komik

olay tamamen basınc olarak görülür büyük pistonlarda en az 4 piston olmak üzere 4-6-8 gibi gider.. 6 piston üstü hiç görmedim Türkiyede.6 piston ise Alpan EKSIOGLU nun Evosuna kuzenler amerikadan getirdi.

Biz bahsi geçen araçta kaç piston kaliper kullanıyoruz bi araştırsana onurcum..

 

[master]

159 34 metrede duruyormuş ki Alfa 36 metre diyordu. Hangisi doğrudur bilinmez ancak frenlerin 156'dan iyi olduğu kesin.

Yalnız frenleri şu yüzden beğenmemiş olabilirsin Sercan. Test esnasında ben de baktım 159'da en sert frende bile ciddi anlamda öne fırlamıyorsun , 170-180 km/s hızdan 80'e 90'a düştük ancak her şey çok konforlu oldu. Bu da frenlerin yetersiz olduğu intibasını uyandırabilir. Ben buna yeni dikkat ettim , mesela Clio kullanırken freni köklediğimde yerimden fırlayacak gibi oluyorum ve araba çok hızlı yavaşlıyor gibi geliyor bana , GTV kullanırken ise basıyorum basıyorum araba durmuyor gibi geliyor , ancak ikisini objektif bir şekilde kıyasladım , GTV çok daha iyi duruşlar yapıyor bu kesin , ancak sanki Clio daha iyiymiş gibi geliyor bana , halbuki öyle değil. Bunun sebebi de muhtemelen nosediving olarak açıklanır. Süspansiyon yumuşak olunca sen frene asıldığında araba öne eğiliyor ve sen bunu hissediyorsun , sanki süper frenleme varmış gibi geliyor. GTV'de ise hiçbir şekilde ne hızlanırken burun kalkması ne de yavaşlarken öne eğilme olmuyor , frenlere asıldığına alet çok iyi durmasına rağmen durmuyor gibi geliyor çünkü yerinden fırlamıyorsun , ama eğer durmasaydı yüksek sayılabilecek hızlarda yaptığım frenlerin sonucu pek hayırlı olmazdı

[Sercan Keklik]

quote:

master wrote:

159 34 metrede duruyormuş ki Alfa 36 metre diyordu. Hangisi doğrudur bilinmez ancak frenlerin 156'dan iyi olduğu kesin.

Yalnız frenleri şu yüzden beğenmemiş olabilirsin Sercan. Test esnasında ben de baktım 159'da en sert frende bile ciddi anlamda öne fırlamıyorsun , 170-180 km/s hızdan 80'e 90'a düştük ancak her şey çok konforlu oldu. Bu da frenlerin yetersiz olduğu intibasını uyandırabilir. Ben buna yeni dikkat ettim , mesela Clio kullanırken freni köklediğimde yerimden fırlayacak gibi oluyorum ve araba çok hızlı yavaşlıyor gibi geliyor bana , GTV kullanırken ise basıyorum basıyorum araba durmuyor gibi geliyor , ancak ikisini objektif bir şekilde kıyasladım , GTV çok daha iyi duruşlar yapıyor bu kesin , ancak sanki Clio daha iyiymiş gibi geliyor bana , halbuki öyle değil. Bunun sebebi de muhtemelen nosediving olarak açıklanır. Süspansiyon yumuşak olunca sen frene asıldığında araba öne eğiliyor ve sen bunu hissediyorsun , sanki süper frenleme varmış gibi geliyor. GTV'de ise hiçbir şekilde ne hızlanırken burun kalkması ne de yavaşlarken öne eğilme olmuyor , frenlere asıldığına alet çok iyi durmasına rağmen durmuyor gibi geliyor çünkü yerinden fırlamıyorsun , ama eğer durmasaydı yüksek sayılabilecek hızlarda yaptığım frenlerin sonucu pek hayırlı olmazdı

 

önder bende Lastige baglıyorum tamamiyle.. Örnek Dunlop alfa 156sı olan cogu kişide vardır nası igrenç bi lastik herkes bilir sanırm ani tepkiye kesinlike cevap vermiyor lastik.. Kesinlikle Michelin Pilot Primacy taktım fark öyle böyle degil.. lansman aracının lastigine bakmadım ama 1 bana garip geliyosa kullanılan araç başkada suadiye birmotta teste cıkan yok sanırım onunda görüşlerini alırdık igrenç ötesiydi frenler ne ani tepki ne bi anlık tepki...

[Alfadanadam]

kaliper büyümedikten sonra disk büyüse ne olur...
Kaliperin basma yüzeyi sabit ...disk büyüdü..peki basma yüzeyi büyür mü? Hayır...
Sadece diskin soğuması iyileşebilir onu da sen ben anlayamayız...
Problem lastiktendir değildir ayrı mevzu ama diskin büyümesiyle birşey değişmez....

[Sercan Keklik]

quote:

Alfadanadam wrote:

kaliper büyümedikten sonra disk büyüse ne olur... Kaliperin basma yüzeyi sabit ...disk büyüdü..peki basma yüzeyi büyür mü? Hayır... Sadece diskin soğuması iyileşebilir onu da sen ben anlayamayız... Problem lastiktendir değildir ayrı mevzu ama diskin büyümesiyle birşey değişmez....

allaha çok şükür biri beni duydu ya

bide hala diyorum hep diyorum kullanmış oldugumuz ve 159 da kullanılan Kaliper Kaç Piston bi araştırında hayretlere düşün bi..

[rikizlerli]

diskin  ve tekerlek çapının artması fren mesafesinin düşmesini sağlayabilir,

1) artan tekerlek çapı sayesinde 100 km hızla giden iki arabadan,  büyük tekerlekli olan arabanın tekerleği daha az döner.daha az dönen bir diske kaliperler daha iyi hükmeder.

2)artan fren diski çapı sayesinde daha düşük kuvvet uyguklanarak durdurma sağlanabilir. tork = uygulanan kuvvet  X  mesafe.    Yani mesafe artarsa uygulanan kuvvet aynı tork için azalır.

 

 

[Onur]

quote:

rikizlerli wrote:

diskin  ve tekerlek çapının artması fren mesafesinin düşmesini sağlayabilir,

1) artan tekerlek çapı sayesinde 100 km hızla giden iki arabadan,  büyük tekerlekli olan arabanın tekerleği daha az döner.daha az dönen bir diske kaliperler daha iyi hükmeder.

2)artan fren diski çapı sayesinde daha düşük kuvvet uyguklanarak durdurma sağlanabilir. tork = uygulanan kuvvet  X  mesafe.    Yani mesafe artarsa uygulanan kuvvet aynı tork için azalır.

 

 

 

sonunda beni anlayan biride olmuş,benimde anlatmak istediğimin tam teorik açıklaması

[Alfadanadam]

Resul bey, artan tekerlek çapı ayrı bir konu, ama diskin çapı siz kaliperleri büyütmedikçe neyi değiştirir? Kaliper aynı kaliper ise, basma yüzeyi değişir mi?
"Lastik çapı değişmediği sürece" diskin dönüş hızı ya da birim zamanda dönüş sayısı değişir mi?

Diskin çapının büyümesi ancak kaliperlerin "daha büyük basma alanına sahip kalilerler" ile değiştirilmesi durumunda fayda sağlar...
Yukarıdakilere ekstra olarak kaliperdeki piston sayısı da arttıkça uygulanan kuvvet sabit kabul edildiğinde artış miktarı kadar kat artar..Bu fizikteki çıkrık prensibi gibi düşünülebilir.

[Sercan Keklik]

aradaki 2oo Kg farkıda kimse görmüyo ama olmazki..