Aslında Ferrariye biniyoruz haberimiz var mı?

[Levent Kobaza]

Ben ilk suadiye alfa  ya gidip 147  ye bindiğimde diğer marka araçlardan alamadığım bir keyif bir elektrik almıştım sanki ferrariye binmiştim diye  düşünmüştüm aslında yanılmamışım sonra mehmet abinin (Taşanyürek) takımında yer alan arkadaşlar yaptığım sohbette bunu anladım.En basit olarak şunu söyleyeyim karşınıza  ani bir şey çıktığında bastığınız korna aksesuarının Modena da kullanıldığını biliyormuydunuz?
Ve bunun gibi birçok parça her iki markada kullanılmış.

Edited by - Levent Kobaza on 05/10/2006  11:13:12

[omeroguz]

Ferrari kullanmadım ama Alfa'nın kullanım keyfi konusunda söylediklerinize fazlasıyla katılıyorum.

[kaiserhose]

VW nin bir reklamı vardı şu tosbağa arabayla porchenin aynı alt seleyi kullandığını gösteren maket arabalar kullanılmıştı.

[bugra]

evet varyatorde cok farklı olmayan bir yapıda 360Modena da...

[Onur]

oda 2o binde bir tıkırdasında görelim:) bence böyle tartışmaların sonu yok ona bakarsak A 160 la maybachın illaki bir kablosu aynıdır

[krm]

fakir ferrarisi

[t_e_m]

Vallahi haberim yoktu aslında ferrari'ye bindiğimden.
Eğer korna aynıysa hatta varyatör gibi parçalar da aynıysa ohhoooo hepimizin altında modenalar, maranellolar, enzolar varmış da haberimiz yokmuş

[n/a]

Ben arabayı ilk aldığımda, bir parketme operasyonu yapacaktım. Neyse, geri geri gidiyorum. O anda bi taksi kornası işittim, bakiyorum nerde bu Şahin diye. Meğer benmişim Elim kornaya değmiş

Yanlış anlaşılmasın, dandik Şahin parçası kullaniliyo demek istemiyorum Gayet normal birşey, sonuçta korna işte, mis gibi de sesi var valla, çalması da çok rahat.

Kötü birşey yazmışım gibi hissettim bi anda yine

[krm]

bakış açısı olayı biraz da,

ona bakarsak fiat palio lar, hele ki doblo larda aksesuar ve parçalarında ile aynı olanlar çok faha fazla, o zaman alfalar doblo mu oluyo

[n/a]

çok önceden foruma ilave etmiştim ama konu açılmışken yine tekrarlamakta fayda var.autostart dergisinde mustafa uyal tarafından yazılan bir yazı.

Eldivensiz yazılar - Alfa Romeo ve biraz da Ferrari

Alfa Romeo, Ferrari?nin gerçek atasıdır. ?Atma Recep? diyenlere, ilk Ferrari yarış takımının Alfa Romeo otomobillerden kurulduğunu ve şahlanan atın ilk kez Alfa Romeo?lardan oluşan Scuderia Ferrari yani Ferrari yarış takımının otomobilleri üzerinde yer aldığını söylesek yeterli mi? Atın da kökleri hakkında kısa bir bilgi verelim: Enzo Ferrari çok başarılı olamamış ama çok hırslı bir yarışçıdır. Bir gün yerel bir yarışta genelin dışına çıkar ve gerçekten cesaret isteyecek bir performans gösterir ve kazanır. Yarıştan sonra yanına yaşlı bir  kadın gelir ve ?Bay Ferrari sizi seyrettim çok etkilendim, siz bir kahramansınız. Bu yüzden oğlumun şerefle kullandığı armayı kullanmanızı arzu ediyorum? der. Bu adam, 1. Dünya Savaşı?ndaki İtalyan savaş pilotlarından, büyük kahraman, Francesco Baracca?nın annesi Kontes Paoilna?dan başkası değildir. Ferrari de o günden sonra Baraccha?nın uçağındaki sarı kalkan şeklindeki zemin üzerine işlenmiş şahlanan atı sembol olarak seçer ve sadece üzerine ?Scuderia Ferrari? kısaltması olarak ?S.F.? harfleri eklenir, o kadar. Alfa?ya gelince; Ferrari gibi dünyanın en çok fanatiği olan markalarından biri olmak gibi bir gücü olan bu firma, yıllar içinde çok darbe yedi. Bir ara çaresizlikten Nissan Arna üzerine logo bile koydular ama her büyük marka gibi sonunda küllerinden yeniden doğmuş gibi görünüyor. Bugün Alfa Romeo gamı, 1965-1975 arasındaki efsanevi gamı kadar güzel ve onlardan kat be kat kaliteli üretilmiş otomobillerden oluşuyor. Aslında bu markanın, bu kadar darbeye rağmen ayakta kalması bir mucize gibi gözükse de bunun pek söylenmeyen iki nedeni vardır. Birincisi yarış geçmişi ki, bu tutkuyu ateşleyen bir konu. Diğeri de Amerika?da başarılı olmuş ender Avrupalılardan biri olması. Alfa Romeo; bilmeyenler için söyleyelim, özellikle Spider modelinin Dustin Hoffman?ın Graduate filminde aldığı rolle Amerika?da bir ara en çok satılan ve sevilen yabancı otomobil olmuştu. Neden bu yazıya Alfa ve Ferrari beraberliği ile başladık, bunun da bir sebebi var. Çünkü gelen haberlere göre Ferrari eğer bazı son dakika gelişmeleri olmazsa yakında Tofaş?ın sorumluluğuna geçiyor. Bu iki görkemli markanın Türkiye?deki beraberliği şimdi bazı şüphecilere malzeme olabilir ?yahu Tofaş bu işi yapamaz? gibi yorumlar duyabilirsiniz. Ben aksini düşünüyorum. Tofaş, Alfa Romeo?yu da aldığında aynı sesler yükselmişti. Başta krizin de etkisiyle bu iş yavaş başladığı için ?biz demiştik!? diyenler de oldu ama bugün her ne kadar Alfa Romeo kuyrukta satılmıyorsa da eskiden tipik bir söylem olan ?Alfa aldın mı yatağının altına parçaları depolamayı unutma? lafını çoktandır duymadığınızı fark ediyor musunuz bilmem. Alfa?nın o eski kırılgan, güvenilmez imajı, tabii ki, kaynaktan başlayan bir hamle ile ama ülkemizde de yavaş ama emin bir şekilde düzeltilen servis hizmetleriyle bir anda kayboldu gitti. Bugün, Alfa Romeo sahiplerinin kulübü (AROC) bugüne kadar Türkiye?de kurulan onlarca benzeri kulüpten ayakta olan ve gerçekten sahipliği onurlandıran işler yapan tek kulüp. Alfa Romeo ikinci el değerleri gittikçe daha güzel seviyelere geliyor ve küçük ilanlar sayfasında eskiden arada gözüken Alfa Romeo ilanlarının sayısında çok ciddi bir artış var; yani pazar oluştu. Bunlar ?eee ne olmuş yani?? denilecek şeyler değil. Marka sahipliğinin ince detaylarının işlendiğinin göstergeleridir. Alfa?da yapılan iyi niyetli çalışmaların Ferrari gibi ultra lüks, ultra sportif bir otomobil boyutuna nasıl taşınacağı tabii ki merak konusu ama burada da uzmanlık ön plana çıkartılacaktır diye düşünüyorum. Bugün Alfa konusunda en büyük eksik, tüm model gamının bir türlü yan yana bir showroomda sergilenememiş olmasıdır. Marka geleneğinin en iyi sergilenmesinin, bir ailenin yan yana olmasıyla gerçekleşeceğine inananlardan biri olarak, bu eksiğin altını çizmek isterim. Bu arada geçen hafta Cenevre Otomobil Fuarı?nın en heyecan veren standlarından biri Alfa Romeo olmuş. 159, GT ve Brera müthiş sükse yapmış. Bir firmanın aynı yıl iki yeni lansman yapması, otomobilciler bilir, çok da kolay değildir. Bu bir firmada güvenin, heyecanın ve isteğin boyutlarını gösterir. Şimdi aynı istek ve heyecanı Tofaş?tan da bekleyen bir alay yerli ?Alfisti? olduğunu belirtelim ve ricalarını aktaralım: Brera istiyoruz, hemen istiyoruz. GT zaten istiyoruz.

[Onur]

bende bu geçmişte kalma olayını anlayamıyorum zaten benim sorunum o alfa eskiden iyidi de şimdi ne konumda ferrari onun yanında yetişese ne olur? bu yönden olaya bakarsak henry ford un annesi sayesinde arabaya biniyoruz

[n/a]

Ben geçmişe çok önem veriyorum açıkçası, nasıl biz atalarımızdan belli özellikler taşıyorsak, arabaların da atalarından belli özellikler aldığını düşünüyorum.. Yoksa alfa'nın bu kadar zevkli ve bu zevke aşık olan bu kadar fanatiğin bir anda oluşabileceğini düşünemiyorum..

Bence şu an ülkemizde alfa romeo'nun bir eksiği daha var o da diğer firmalarında yaptığı gibi garantili 2.el olayına girmek, Bu sayede Alfa'nın aracı tanımayanların gözündeki "dayanıksız" imajını silme yolunda iyi bir adım atılmış olacağı düşüncesindeyim..

Bunun dışında Alfa aksesuarlarının pazarlaması da yetersiz bence, mesela 3 aydır kauçuk 156 paspası bekliyorum..

Türkiye'deki reklamları da yetersiz.. Alman-fransız arabalarının %10u kadar ancak reklam yapıyor alfa.. Araçları tanıtmaya yönelik aktiviteler de arttırılmalı.. Tamam fiat'ı türkiyede satmak için reklam yapmak zorunda değilsiniz ama Alfa'yı Türkiye'de satmak için reklam yapmak zorundasınız..

Ayrıca Alfa Romeo'nun marka tarihi, yarış tarihi de tanıtılmalı buna da ilk başta otomotiv üzerine yazan gazetecilerle başlamalı..

İşin doğrusu ben Tofaşın Alfa'ya biraz üvey evlat muamelesi yaptığını düşünüyorum.. Umarım Türkiye'de Alfa Romeo markası oturur, işin doğrusu pazarlama yönünden şu an rakiplerinden çok gerilerde..

[n/a]

.alfa bugün iyiyse ,dünyada bi dolu fanatiği varsa,görenleri hayran bırakıyorsa,araba kullanmayı zevk haline dönüştürüyorsa,ruhu varsa bunları geçmişine borçludur.geçmişe adı üzerinde geçmiştir ,mazidir, biz geleceğe bakalım derseniz geçmişi olmayanın geleceğide olmaz.

[n/a]

erhan arkadaşım satış politikası bilinçli olarak belirleniyor fiatın alt şirketi olan alfanın türkiye satış kotası bellidir,birmotta satış yapan elemanlara verilen prim sisteminde 1 e 10 alfa fiat oranı var yani eleman 1 alfa satsa aynı prim  10 fiat satsa aynı primi alıyor 166 modelini bile satamadıkları için turkiyede kaldırdılar.onlara bu pazar yetiyor boşver alfanın satışını seni farklı kılan alfanın yollardaki azlığı değilmi çıkar keyfini selamlar

[Onur]

bende sürekli geçmişe bakmanın hiç kimseye yarar getirebileceğini düşünemiyorum. bugun alman rakipleri en az 8 farklı modelde ve en az 6 motor kombinasyonu sunabilirken bugun alfa aynı segmentte 2 tane olmak üzere 5 modelle ve model başına 3-4 motor seçenekle karşımızda. ben çok daha iyi olmasını ve 8C gibi modellerin çoktan çıkmış olamalarını ve alfanın sportif kimliğini daha iyi koruyabilmesini isterdim, ama bugun 159 yorumlanırken bile almanlaşmış italyan deniyor...

[n/a]

kullandığımız 147,156,159,8 c de hep geçmişten izler var.147 nin çok gösterişli ön ızgarası 6c den alınma.8c de 33/2 ve gıulıa dan esintiler var.geçmiş olmasa bu modellerde bu kadar çekici ve gösterişli olamazlardı.

[n/a]

Alfaromeo her zaman alternatif bir marka olmuştur idaalı olduğu en büyük özelliğise sportif ruhu sayesinde binicisene zevkli bir sürüş imkanı sağlamak o yüzdende diğer alman ve japon markaları gibi bir kasa için 10 farklı motor gamı üretmek gibi bir ihtiyaçları yok bence. Ben gerçekten alfaromeo nun bir honda yada bmw kadar çok satılan bir marka olmasını istemem gerçekten alfaromeo kullanmak isteyenler alfa kullanmasını isterim yani alfa nın tarihini bilip alfadan ne istediğini bilip ona göre tercih edilmesi gereken bir marka lduğunu düşünüyorum alfadan hiçbi zaman alman otomobillerinin sağlamlığını yada japon otomobillerinin sorunsuzluğunu beklemememek gerekir bence alfanın ferrariyle en büyük benzerliği sportif ruhlarıdır diğerleri önemsiz bence:)

[n/a]

gt nin özellikle faceliftli halini çok merak ediyorum acaba ne zmn satışa sunulcak..

[n/a]

Evet çok fazla ayağa düşmemesi bence de bir avantaj ama bazı insanların "vaay alfa romeo aldın ha çok tatlı araba" dediği gibi  bazı insanların da çok anlıyolarmış gibi "ulan alfaya para verilir mi 3 gün sonra elinde kalır her parçası" gibi saçma sapan yorumlar duymak inanılmaz canımı sıkıyo
Neden Alfa romeo'yu tercih ettiğimi başkalarına anlatmaya çalışırken salak salak suratıma bakmaları da bir o kadar canımı sıkıyo

Dünya için aynı şeyi söyleyemicem ama Türkiye'de Alfa Romeo kesinlikle tanınmıyor..

[krm]

ya herkes alfa yı beğeniyor,seviyor genelde ama almaya gelince korkuyor.

buradaki herkesin herhalde ilk alfalarını alması maceralı olmuştur. ben yaklaşık 1 yıl önce alfa almaya karar vermiştim, bi 4 ay kadar milletin yönlendirmesi ile mücadele edip alfa alabildim. iyi ki fikrimi değiştirmemişim.

[t_e_m]

quote:
bende bu geçmişte kalma olayını anlayamıyorum zaten benim sorunum o alfa eskiden iyidi de şimdi ne konumda ferrari onun yanında yetişese ne olur? bu yönden olaya bakarsak henry ford un annesi sayesinde arabaya biniyoruz

kesinlikle katılamıyorum bu düşünceye, başka arkadaşların da dediği gibi alfa bu kadar kriz, darboğaz ve envayi çeşit problem atlattıysa ve iyi kötü bu hallere geldiyse ya da dünyada çok az araba markasına nasip olan, "alfisti" diye adlandırılan hayranlara sahipse bunun en büyük etkeni geçmişidir.

tabi ki geçmiş tek başına yeterli değildir ama şu da bir gerçek ki alfa romeo bu kadar güzel modellerle ve başarılarla bezeli bir geçmişe sahip olmasaydı ortada "cuore sportivo" denen bir olgu olmazdı ve o hayranı olduğumuz alfa ızgarası kimse için üçgen bir krom parçasında öte birşey olmazdı, nasıl ki bugün audi'nin trapezoid koca ızgarası kimse için bir anlam ifade etmiyorsa...

[krm]

alfa romeo nun kendi geçmişi var, kendi ismi var. ondan dolayı bence ferrari ye yamamak doğru değil. italyan arabalarının zaten hemen hepsi aynı üreticiye ait olduğu, farklı markalarda aynı tasarımcılar çalıştığı için benzerlik olmaması mümkün değil. fiat, ferrari, maserati bunlar da hep ortak noktalar, parçalar olması çok normal. ancak bu arabaları aynı markanın ürünü gibi yapmaz. alfa romeo bambaşka bir araçtır ve kendine ait özel bir kültürü vardır.

[n/a]

Ruhun otomobillerde değil, onu seven insanlarda olduğunu düşünüyorum. Şuana kadar gerçekten ruhu olan tek otomobilimiz, ilk otomobilimiz olan renault 9 broadway'imizdi. Alfa'dan da, sahip olduğumuz herhangi başka bir otomobilden de daha özeldi.

Eğer bir otomobili sevmek istiyorsanız, o otomobilin illa ki Alfa Romeo olmasına gerek yok. Size özel geldiği sürece, her otomobili sevebilirsiniz. İster Alfa olsun, ister Dacia. İkisine de maniler dizebilir, "Dacia aslında Renault'un atasıdır" diye düşünebilirsiniz

Sn.Uyal'ın da, Alfa'yı çok seven bir ruha sahip olduğu belli oluyor. Belki bu mesajı okur da, foruma soğur diye fazla kurcalamak da istemiyorum kendisinin mesajını. Ama günümüzle ilgili bazı söyledikleri, bence gerçeklerden biraz uzak kaliyor.

Daha önce, 0'dan 100'e programında, Doğuş Motorsports'tan bir yetkiliye, "Seat Cup un başarısının ardında ne var?" diye sormuşlardı. O da "Bir rüya, inanmak, ve ekip çalışması" gibisinden bir cevap vermişti. Biraz bunu hatirlatti bana, bu yazdıkları...

Edited by - dantelk on 06/10/2006  02:36:27

[n/a]

bence alfa romeo yu herkesin almasina luzum yok..satişlarini biraz daha arttirsin , işçilik hatalarini giderecek kadar , yeni motor seçenekleri için ar-ge yapacak kadar arttirsin yeter..toyota gibi pazarin büyük kismina sahip olmasini , alfa nin ayağa düşmüş bir halk arabasi olmasini, a3 'te olduğu gibi etrafta taxiden bol şekilde alfa görmek istemem...bilen alsin...kazanin ardindan bir sürü kişiyle konuşuyorum..yine alfa alicam diyorum.."alfa ne ya?" diyorlar..."direksiyonuna oturma şansi bulamadiğin için böyle salak sorular soruyosun sende haklisin" deyip geçiyorum...

[n/a]

quote:
Ruhun otomobillerde değil, onu seven insanlarda olduğunu düşünüyorum. Şuana kadar gerçekten ruhu olan tek otomobilimiz, ilk otomobilimiz olan renault 9 broadway'imizdi. Alfa'dan da, sahip olduğumuz herhangi başka bir otomobilden de daha özeldi.

Eğer bir otomobili sevmek istiyorsanız, o otomobilin illa ki Alfa Romeo olmasına gerek yok. Size özel geldiği sürece, her otomobili sevebilirsiniz. İster Alfa olsun, ister Dacia. İkisine de maniler dizebilir, "Dacia aslında Renault'un atasıdır" diye düşünebilirsiniz

Sn.Uyal'ın da, Alfa'yı çok seven bir ruha sahip olduğu belli oluyor. Belki bu mesajı okur da, foruma soğur diye fazla kurcalamak da istemiyorum kendisinin mesajını. Ama günümüzle ilgili bazı söyledikleri, bence gerçeklerden biraz uzak kaliyor.

Daha önce, 0'dan 100'e programında, Doğuş Motorsports'tan bir yetkiliye, "Seat Cup un başarısının ardında ne var?" diye sormuşlardı. O da "Bir rüya, inanmak, ve ekip çalışması" gibisinden bir cevap vermişti. Biraz bunu hatirlatti bana, bu yazdıkları...

Edited by - dantelk on 06/10/2006  02:36:27

kerem ruhun otomobillerde değil onu kullananlarda olduğunu söylüyosun hemde ilk arabamızın ruhu vardı diyosun.nasıl oluyo bu iş.