Ek$iSozluk'ten Alfa esintileri

[n/a]

-- italyan otomobil firmasi. eskiden avrupanin en önde gelen otomobil üreticisiydi bir ara batti, el degi$tirdi, $imdi tekrar düzelme cabasinda. radikal ve mükemmel dizaynlari ile dikkat ceker.
(merlin, 13.11.1999 16:34)

-- cabuk bozuluyor.
(kris, 13.11.1999 16:36)

-- cok yakar, cok gurultulu, 145-146 modellerinde vites kolu sanzimandaki yuvasindan çikip kumanda etmez oluyordu (geriye takarken), kapilar zor kapandigi icin hizli vurmak gerekir: tipik italyan isi; super imaj, super pazarlama, rezalet iscilik.
(carl gustav, 29.05.2000 23:39)

-- italyanin dinamik, hizli imaja sahip bir otomobil firmasidir. otomobilleri gercektende motor ve sasi acisindan iyidir. bununla birlikte diger markalarin spor karakterli otomobillerinden bir artisi yoktur.

fiyatlari, otomobile gore asiri yuksektir. buna karsilik otomobilde cok az aksesuar ve luks vardir. o halde nicin pahalidir bilinmez. sorsaniz "alfa bu, oyuncak barindirmaz" derler ama fiyatini aciklayamazlar.

ozellikle 145-146 modelleri fiat tipo ve tempra ile ayni arabadir, yapim kalitesi ve sasisi de aynidir. 156 iyi olmakla birlikte bulundugu sinifa gore cok kucuk ve cok az donanimli ve cok pahalidir.

166 iyi bir otomobildir. yine o da bulundugu sinifa gore anlamsiz pahalidir.

butun bunlara karsilik alfalar iyi satar (yani pazarina gore iyi satar), nedeni de cogunlukla imaj yapmaya calisan erkekler ve nedenini bilmeden alfalari cok seven kizlardir.
(mdc, 28.11.2001 14:20)

-- zamaninda enzo ferrarinin test pilotlugu ve mekanikerligini yaptigi (zamanin grand prixlerinde) ve bertone(1966-barchetta) ve pinninfarina(1967-spider) nin ayni baz modeline uzerine tasarim yaptigi tek marka.
(ayrton, 28.11.2001 14:30)

-- victoria ve david beckham ın ikinci çocuklarının (bir alfa romeo da hamile kaldığı iddia edilir) isim babası olan otomobil..
(fireball, 06.12.2002 08:57)

-- 156 modelinden sonra evrim geçiren bir markadır. örneğin 156 98'de avrupa'da halkın oylarıyla yılın otomobili seçilmiştir . selespeed şanzımanın kullanışsızlığı dışında sorunsuz bir otomobildir. ötesinde klasik olacak da silva "desigh"ı ile otomobil estetiğinde çığır açmış mercedesin bile çizgilerini etkilemiştir.
(andrew, 03.04.2003 10:49 ~ 06.04.2003 01:13)

-- ambleminde "ok gibi fırlarım, yılan gibi giderim/kaçarım, tanrı beni korusun" mesajı veren otomobil.
(penny, 05.04.2003 15:10

-- bir "bakarsan bağ bakmazsan dağ olur" markası... alfalar, mazoşist sahipleri tarafından kusurları bağışlanan ve her daim bağırlara basılan arabalardır.
(mino, 19.05.2004 21:51 ~ 21:53)

-- tasarım, motor karakteri her şeyiyle tam bir italyan. zevk sahibi insanların tercihi. motor mimarisi ve teknolojisi diğer firmalardan farklıdır. özellikle eski modelleri ilginç parçalara ihtiyaç duyar ve masraflıdır. çukura, tümseğe pek gelmez.
(muffy, 23.05.2004 15:58)

-- sıradan olmaktan nefret edenlerin tercihi olan otomobil...
(alfisti, 25.06.2004 13:24)

-- (almanya) kataloglarindaki üst üste bindirilmis fotograflarda ön izgarayi bir kadinin (kadin modelin) vajinasina denk getiren (getirmeye calisan) otomobil üreticisi...

"binmek" icin ikinci tercihim!!
(katil balina, 07.12.2004 03:09)

-- cogunlukla tozlu ve kirli tutulan arabadir. bir rivayete gore alfa sahipleri alfayi kullanmaya basladiktan bir sure sonra ona kuserler ve bir daha yikatmazlar.
(chaudfontaine, 08.12.2005 02:47)

-- yaklaşık 100 km ile giderken başka bir arabaya çarpıp refüje çıkıp karşı tarafa geçilince bile (99 model 156 dan bahsediyorum) içindekine hiçbir şey olmadığı gibi sadece ön çamurluk ve tamponu değiştirmek zorunda kaldığınız hem performans hem de sağlamlık bakımından göz dolduran canavar.
bu arada bu kaza olduğunda arabanın abs sisteminde yaklaşık bir aydır süregelen ve tamir ettirilmeden kullanılmaya devam etmiş bir arıza olduğunu da düşünürsek %100 kullanıcı hatasından bile hayatı kurtaran bir cihaz olduğunu söyleyebiliriz.

en azından dümdüz yolda 70 km/saat hızla seyrederken yoldan çıkıp takla atmıyor.*
(zalambodont, 27.12.2005 17:05)

-- isminden midir nedir küçükken dünyanın en hızlısı sandığım araba markası. halada ismi pek bir şekilli gelir bana.
(sprewell, 09.01.2006 19:16)

-- olağanüstü bir otomobil üreticisidir. halk arabası golf veya pahalı olma nedenini kimsenin bilmediği audi a3'e göre kat be kat başarılıdır. bu yüzden tercih sebebi olmalıdır.
(crashadder, 06.05.2006 20:44)

ve fazla yorum olmasada arada kendi sitemizide yazıverelim buraya : ))

-- türk alfistilerin web sitesi... içinde güncel haberler ve sürekli işleyen bir forum bulunmakta...içeriği güncel ve doyurucu... adresi http://www.alfistiturkey.com
(alfisti, 02.11.2005 20:25 ~ 20:27)

-- alfa romeo gibi özel bir otomobile layık; türk alfistilerce oluşturulmuş elit, kaliteli, aynı zamanda sıcak topluluk.
(chewy, 24.04.2006 01:14 ~ 01:21)

[n/a]

-- bir "bakarsan bağ bakmazsan dağ olur" markası... alfalar, mazoşist sahipleri tarafından kusurları bağışlanan ve her daim bağırlara basılan arabalardır.
bu çok komikmiş yaaaa

[mKa]

geneli mantıklı bence yazılanların

[Nicola Larini]

süpriz birşey beklenemez zaten bunlarda bizlerin bildiği ve yaşadığı şeyler..araştırmacı gazeteci Tolga arkadaşımıza teşekkürler

[anIL(34an623)]

-- ambleminde "ok gibi fırlarım, yılan gibi giderim/kaçarım, tanrı beni korusun" mesajı veren otomobil.
(penny, 05.04.2003 15:10

ben buna bayıldım

[n/a]

Bir kaç ekleme..

-- türkiye'de araba üzerine gurulaşmış kesim tarafından "hacı alfa romeo alıcam ben ne dersin" sorusu üzerine "alma abi yanarsın" cevabı yapıştırılan italyan markası.
içersinde debelenilen alman otomobil kültürünün (efendim mercedesler, audiler, opeller-ki kendisi esasen alman kro arabasıdır-, volkswagenler) sayesinde arabanın dağa taşa meydan okuyanı, köy yolunda gıklamayanı, çukura girip zıplamayanı, çarpınca ucuza geleni makul sayıldığından gerek işçiliğinin getirisi olan narinlik, gerekse dağa bayıra uyum sağlayamayan mekanik aksamı yüzünden sürekli *** atılacak otomobiller üreten markadır.

alfa romeo almayı düşünen ya da "aah ahh keşke alsam ama biliyorum daha birinci yılında bir sürü arıza çıkaracak başıma" diyerek vazgeçen insanlar için veriyorum bu bilgiyi:

otomobilinizi "otomobil" olarak değil de kamyon, at arabası, minibüs vs şeklinde kullanacaksanız sakın almayın. taksi yapmak gibi bir fikriniz varsa kaçın, kendinizi tutamayıp gazı köklüyorsanız direksiyonuna geçmeyin çünkü motorunun sesini bir defa duyduktan sonra gaza basmamak için çelik gibi bir iradeye sahip olmak gerekiyor, konforu sevmiyorsanız yanına yaklaşmayın, "bir sene bineyim, sonra satıp yenisini alırım" diyorsanız uzak durun, "ay çarpa çarpa öğrenirim" fikrindeyseniz vazgeçin, "ikinci araba olarak dursun köşede" diyorsanız düşünmeyin(zira bir defa kullandıktan sonra ikinci değil birinci arabanız haline gelecektir)

yedek parçası pahalıdır, mekanik sorun çıkarır ve hemen her kasko poliçesinde olduğu gibi mekanik sorunlar kasko dahilinde değildir, arızası yüklü miktarlarda para ile giderilir, ustası azdır, ikinci eli yavaştır ama bilinmelidir ki abs'si bozuk olduğu halde 160 km/s ile giden bir aracı gerektiği zamanda durdurup içindekini ölmeden oradan çıkarabilen modeli* yine o üretmiştir.

alfa romeo'ya tek bir anlam yüklenecekse o da tutkudur, hitap ettiği kesim ise şüphesiz ki aracına tutku ile bağlanacak kesimdir.

dipnot: bir alfa'cı başka hiçbir arabayı kullanmaya tenezzül etmez, ferrari hariç.(e, o da italyan)

(zalambodont, 11.06.2006 12:02 ~ 21:00)  

-- sorunludur, orasından burasından ses gelir, sağlam değildir, dayanıklı değildir, narindir kötü yola gelmez, düzenli olarak varyatörü bozulur, ikinci elde para etmez, çok yakar vs. vs. ama alfa romeo bir tutkudur ve vazgeçilemez. mantıkla değil duyguyla alınacak bi arabadır, karizması yeter. ülkemizde araba bir yatırım aracı olarak görülmeye devam ettikçe alfa romeo da hak ettiği değeri elde edemeyecektir. ikinci elde fiyatı çok düşüyomuş, galericimisin kardeşim ticaretini mi yapıyosun bu işin, napıcaksın sen ikinci elini, al bin işte, keyfine bak, araba bi keyif işidir. keyif için değil ihtiyaç için alıyosan alınacak bi araba değil orası ayrı. sevmiyosanız almayın kardeşim, gidin alman arabası alın. araba dediğin sahibini tatmin etmeli. sırf daha dayanıklı diye sevmediğim ve keyif alamayacağım arabaya neden para vereyim. şahsen arabayı biyere park edince ufak çocukların "olm gelin lan, arabaya bak" diye arabanın etrafına toplaşması bana yetiyor, varsın sorunlu olsun.

(bar bar, 12.06.2006 02:50)

[Tufan]

aslan barış ne güzel yazmış.

[n/a]

Ben şunu anladım.. Ben henüz Alfa kullanacak kadar zengin değilim. Belki 35-40 yaşımda, ayda yaktığım 100lira fazla benzine canım sıkılmazken, olabilir.

Ama bugün olmuyor.

Yok Alfa sevgi işidir, yok Alfa gönül işidir, yok varyatör görmezden gelinebilir... Bunlar, reklam kokan cümleler İşin aslı şu, varyatöre yılda bilmemkaçyüz lira veren adama, bu para koymuyorsa, bu adam Alfa'ya binebilir. Bu adam ayda verdiği benzinin hesabını yapıyorsa, bu adama Alfa lükstür. İşin aslı yine para, kardeşim. Kimine koyar, kimine koymaz. Bana koyuyor, henüz Alfa kullanacak kadar kazanmiyorum. İşin özü bu Mahallede veletlerin başına toplandığı bir arabaya sahip olmak iyidir, ama bir de bedeli var. Bu bedeli de herkes göze alamaz.

Sözlük'te yazılan yazılar da artık fazla abartılı. Yok konfor arıyorsanız Alfa almayın, yok sesini bir kere duyduğunuz zaman bir daha inemeyeceksiniz. Ne oluyor canim, uzay gemisi değil bu, binek otomobil

Ayrica, frenleri, -en azından makyajsız 156'ların- en zayıf yönü idi.

quote: ikinci elde fiyatı çok düşüyomuş, galericimisin kardeşim ticaretini mi yapıyosun bu işin, napıcaksın sen ikinci elini, al bin işte, keyfine bak, araba bi keyif işidir.

Sanki Alfa Romeo fabrikasının genel müdürü, bize arabaları hediye kağıdına sarıp hediye ediyor Para verip aldığımız, ve Alfa fabrikasının da verdiğimiz paralar ile kar ettiği bir düzende, yaptığın alışverişe ticari olarak bakamiyorsan, maddi durumun bayağı iyidir muhtemelen Sanki en büyük Alfist bile, gün gelip arabasını satmıyor, yeni araba almiyor. Tek bir Alfa ile 10 sene geçiren kim var, aramizda? )

Dünyanın düzeni para kardeşim )

Edited by - dantelk on 23/06/2006  15:27:55

[Alfadanadam]

Kerem sen diğer topicten buraya devam etmiş gibisin ama

[n/a]

kerem sana tavsiyen sıkutır al bin.benzin yakma derdi olamz,varyatör derdi olmaz,hem çocuklarda başına toplanıp arabanın orasıyla burasıyla oynamazlar

[n/a]

Yaaaaa, ben bisiklete zor biniyorum, skutırda kesin ölürüm

[master]

Aramızda Alfa'sının bakımına oldukça fazla para harcayanlar var , peki satıp daha masrafsız , daha az yakan bir araba almak varken bunu niye yapıyorlar ?

İnsanların hayatta zevk aldığı belli şeyler vardır. Kimisi futbol maçı seyretmeyi sever maçı evde çok daha rahat seyretmek varken 200 milyon verip bilet alır , kimisi güzel bir Fransız şarabına yüzlerce dolar verir , kimisi de binlerce dolara ufacık takılar , aksesuarlar alır.

Benim hobim bunlardan hiçbiri değil. Henüz ilkokula başladığımda arabalarla ilgileniyordum , 10 yaşında bomboş ve tehlikesiz bir yolda babamın kucağında ilk defa direksiyona oturmamla bu sevdam iyice perçinlendi , çocukluğumda bütün araçların teknik verilerini ezbere bilir , bütün otomobil dergilerini alırdım ve ben Alfa Romeo'yu henüz kullanmamışken bile bu markanın hastasıydım , 11 yaşında yazdığım hazırlık sınıfı dönem ödevine baktığımda ileride bir Alfa Romeo'm olsun istiyorum diye yazdığımı görüyorum. Alfa Romeo'nun direksiyonuna ilk oturduğum gün de bu marka benim için vazgeçilmez bir marka oldu. Ne zaman Alfa'dan inip başka arabaya binsem sıkılıyorum , kullanmak istemiyorum.

Benim hobim otomobiller ve rahatlıkla söylüyorum kullandığım araçlar arasında içindeyken en çok zevk aldıklarım hep Alfa Romeo'lar oldu. Bu araçlarda tam olarak açıklayamadığımız ama diğerlerinden farklı olan bir yön var. Bunun adını ruh koymuşuz. "Arabanın ruhu mu olur , neticede bir teneke parçası" diyenler olacaktır , işte ben orada anlıyorum ki o insanın hobisi benimle örtüşmüyor. Ben dünyada en çok zevk aldığım şeylerden birini bana yaşatan bir markanın araçlarına sahip olma şansım varsa eğer 4-5 sene boyunca az bir miktar para kaybetmemek için gidip de o içindeyken sıkıldığım araçlara binmem. Çünkü arabalar benim en büyük hobim ve dediğim gibi insanların para kazanmalarının sebebi önce yaşamak sonra da zevk alabileceği şeylere ulaşmak. Hobilere para yatırmak kadar normal bir şey yok , Alfa Romeo ise en büyük hobi.

Bu forumdaki üyelerin çoğu arabalara karşı normal insanlardan en azından bir miktar fazla ilgi duyan kişiler. Eğer arabamızı alıp yağına , suyuna bile bakmadan , hiç ilgilenmeden kullanmak istiyorsak o zaman hepimiz Toyota alalım. Hepimiz ara ara "yeter artık , bıktım" dedirtecek kadar sıkıcı sorunlarla karşılaşsak da Alfa'mıza bir kere bindiğimizde yüzümüze yayılan gülümsemeyle hepsini unutuyoruz. Bu Alfa Romeo'lar kız arkadaş veya eş gibi. Ara sıra onunla anlaşamıyorsunuz , birbirinize küsüyorsunuz , ancak aşk her şeyin üstesinden geliyor (Yalnız arada bir fark var , Alfa'nızı istediğiniz zaman satıp bir üst modeli alma şansınız var )

[n/a]

Öndercim defalarca okunacak bir yazı yazmışsın .. teşekkürler : )

[Alfadanadam]

Aynen, Önder'cim çok güzel yazmışsın valla

Edited by - Alfadanadam on 24/06/2006  00:06:30

[Onur]

bekar adamsın istediğin zaman atar yenisi alırsın, yoksa bana haber vermeden başını bağladında pişman mı oldun

şaka bir yana gerçekten içimdekiler ifade etmişsin

[anIL(34an623)]

quote:
Ben şunu anladım.. Ben henüz Alfa kullanacak kadar zengin değilim. Belki 35-40 yaşımda, ayda yaktığım 100lira fazla benzine canım sıkılmazken, olabilir.

Ama bugün olmuyor.

Yok Alfa sevgi işidir, yok Alfa gönül işidir, yok varyatör görmezden gelinebilir... Bunlar, reklam kokan cümleler İşin aslı şu, varyatöre yılda bilmemkaçyüz lira veren adama, bu para koymuyorsa, bu adam Alfa'ya binebilir. Bu adam ayda verdiği benzinin hesabını yapıyorsa, bu adama Alfa lükstür. İşin aslı yine para, kardeşim. Kimine koyar, kimine koymaz. Bana koyuyor, henüz Alfa kullanacak kadar kazanmiyorum. İşin özü bu Mahallede veletlerin başına toplandığı bir arabaya sahip olmak iyidir, ama bir de bedeli var. Bu bedeli de herkes göze alamaz.

Sözlük'te yazılan yazılar da artık fazla abartılı. Yok konfor arıyorsanız Alfa almayın, yok sesini bir kere duyduğunuz zaman bir daha inemeyeceksiniz. Ne oluyor canim, uzay gemisi değil bu, binek otomobil

Ayrica, frenleri, -en azından makyajsız 156'ların- en zayıf yönü idi.

quote: ikinci elde fiyatı çok düşüyomuş, galericimisin kardeşim ticaretini mi yapıyosun bu işin, napıcaksın sen ikinci elini, al bin işte, keyfine bak, araba bi keyif işidir.

Sanki Alfa Romeo fabrikasının genel müdürü, bize arabaları hediye kağıdına sarıp hediye ediyor Para verip aldığımız, ve Alfa fabrikasının da verdiğimiz paralar ile kar ettiği bir düzende, yaptığın alışverişe ticari olarak bakamiyorsan, maddi durumun bayağı iyidir muhtemelen Sanki en büyük Alfist bile, gün gelip arabasını satmıyor, yeni araba almiyor. Tek bir Alfa ile 10 sene geçiren kim var, aramizda? )

Dünyanın düzeni para kardeşim )

Edited by - dantelk on 23/06/2006  15:27:55

o kadar çok katılmadığım nokta var ki hepsini tek tek yazmaya üşeniyorum

[omeroguz]

Arkadaşım otomobil alıp satıyor. 99 model 156 bir araçla geldi ve gel şunu sana satayım dedi. Araca bindim sadece bana o zaman için tek itici gelen yönü bütçemin aracımı değiştirmeye uygun olmamasıydı.

En fazla 30 gün dayanabildim. Aracımı sattım ve o zamandan beri Alfa kullanıcısıyım.

[omeroguz]

Belki masrafları diğer standart otomobillere göre biraz pahalı ama servis ve bakım konusunda alternatif çözümler her zaman bulunuyor.

Bu yöntemle çok ekonomik, giderler yüzünden kendini frenleyen herkese tavsiye ederim.

[n/a]

İlk 1998 de Peugeot 205 1.9 GTI alacakken vazgeçip 33 1.7 16V almıştım. İyiki Peugeot dan vazgeçmişim. Alfa Romeo o yıllarda benim için ulaşılmazdı. Fakat kısmet o alfayla serüven başladı. Öyle uğraştırdı ki bazen ama Ankara Şaşmaz daki Metin ustanın yeri bizim için bir klüp gibi olmuştu. Tüm buluşmalar orada olurdu.
   Birkaç yıllık ayrılıktan sonra hep hayallerimdeki 156 ya kavuşmuştum. Bununla da uğraştım. Kızdım. Fakat her binişte hepsi unutuldu. Neden mi Çünkü gerçekten ruhu var bu makinaların.
   Bu arada  Şu söz Alfacının değişmezlerindendir:"Ne iş yaparsın? -Alfam var ona çalışıyorum."

[n/a]

şaka biyana laf ediyorum benzinine..
gitmeyen motoruna rağmen yakmasına..
allah şükür uzun süren ve çözülmeyen problemim olmadı..(senelerdir alfa satıp ta bendeki dashboard un kayması olayına herkes ilk defa görüorum diosa bu benim talihsizliğimdir oyüzdne onu saymıyorum )
bunlar dışında bana hem dışardan bakarken hem içinde otururken bana bukadar keyif verebilcek ve benim 147 yi aldığım paraya alabilceğim bi araç yok çok yaktığı için daha az kullanıyorum yada başka araçlar kulaljıyorum arasıra ama olsun..böyle her yönüyle keyif vercek bi otomobil sahip olabilceğimi sanmıyorum..

(yeni açtığım topic tede bundan bahsettim ztn)