Arkadaşlar, Alfa Romeo markasını hepimiz seviyoruz ve sevdiğimiz için de kullanıyoruz. Her markanın tarihi olduğu gibi Alfa Romeo'nun da bir tarihi var ve bu metnin çevirisini yaparken bir kez daha kullandığımız markanın diğerlerinden farklı olduğunu, özellikle markanın rengi olan kırmızı ile ilgili yapılan yorumu okuyunca anladım.
Markanın tarihi belli başlıklar altında toplanmış. Elimden geldiğince çevirmeye çalıştım ama metin uzun olduğu için hepsini çeviremedim. En kısa zamanda devamını getirip ekleyeceğim.
Umarım hoşunuza gider. (Bazı imla hataları ve cümle düşüklükleri için beni mazur görün).
ALFA ROMEOAlfa Romeo, bugün Fiat çatısı altında otomobil üretimi gerçekleşitren ve 1986 yılına kadar kendine ait olan bir firmadır. Alfa Romeo, Lancia ile birlikte Fiat'tan farklı olarak firmanın yüksek beklentilerini karşılaması için konumlandırılmıştır bir yerdedir. Ancak Alfa Romeo'nun kardeş firmadan farkı, yüksek beklentilerin sportfi manada karşılanması içindir.
Sahip olduğu kendi tasarım merkezi nedeni ile Alfa Romeo, her seferinde kendine has bir tasarım anlayışı ile Fiat'tan farklı olarak enteresan tasarımlar geliştirmeyi başardılar. Milano'da kurulmuş olan Alfa Romeo Automobiles S.p.A'nın bugünki yönetim merkezi Torino'da bulunmakta.
Alfa Romeo KünyesiFirma İşletme Şekli: Anonim Şirket
Kuruluş: 24 Haziran 1910
Firma Merkezi: Torino, İtalya
Başkan (Fiat S. p. A.): John Jacob Philip Elkann
CEO (Fiat S. p. A.): Sergio Marchionne
Firma Yönetimi (CEO - Alfa Romeo): Harald Wester
Web Sayfası:
www.alfaromeo.comTARİHOtomobilSavaş Öncesi, 1910'dan 1945'e kadarAlfa Romeo'nun Milano'nun yakınında olan Portello'daki merkez üretim tesisine 1906 yılında fransız otomobil üreticisi Alexandre Darracq'in İtalya'daki şubesi olan Società Anonima Italiana Darracq olarak adım atılmış oldu. Alexandre Darracq İtalya'daki fabrikanın en önemli parçalarını kendisine aldığından bu durum, İtalya'daki üretimi çok fazla etkilemeye başlamıştı. Bunun üzerine 1909 yılında, o yörenin iş adamları Darracq'ın fabrikasının çoğunluk hissesini satın alarak üretimin İtalya'da kendi modelleri ile devam etmesini sağladılar. Firmanın yöneticisi Ugo Stella, üretimin başına Bianchi'den transfer edilen Giuseppe Merosi'yi getirdi.
24 Haziran 1910 günü Lombardei civarındaki iş adamları firmanın adını in Società Anonima Lombarda Fabbrica Automobili (kelimesi kelimesine çevrilmiş hali ile Lombardik Otomobil Fabrikası A. Ş.)'ye çevirdiler ve kısaca firmaya A.L.F.A. dediler. Bu olay aynı zamanda fabrikanın resmi kuruluşu olarak da kabul edilir. Aynı yıl Alfa?nın ilk ve ilerideki başarıların da temel taşı olan HP 24 modelini şef konstrüktör olarak Guiseppe Merosi yaparak tanıtımını yaptı. Aynı zamanda 1911 yılındaki Targa Florio'da yarışmak üzere iki farklı modelin de tanıtımı yapıldı. 1913 yılı ile Avrupa?da durumlar kararmaya başlayınca otomobil üretimi de yavaş yavaş savaş teçhizatına kaymaya başlamıştı. 1915 yılında Darracq sahip olduğu son hisselerini de sattı. Finansal problemler yaşayan firmaya, 21 Eylül 1915 tarihinde hisselerinin % 95?ini alarak Banca Italiana di Sconto Bankası sahip olmuştu. 2 Aralık 1915 tarihinde de Napoli?li bir mühendis olan Nicola Romeo?nun başında bulunduğu ve silah teçhizatı üretimi yapan Accomandita Ing. Nicola Romeo & Co işletmenin yönetimini ele almıştı. Zaten marka adının ikinci kısmı da buradan gelmekte.
Nicola Romeo & Co?nın çatısı altında mühimmat ve teçhizat üretimi yapan firma bu sayede büyük bir gelişme göstermişti. Bu firmanın diğer üretim alanlarına lokomotif üretimi, iş makineleri, kompresörler, traktörler, gemi ve uçak motorlarının yanında uçak üretimi gibi konular da giriyordu. 1919 yılından itibaren firmanın Portello Fabrikası?nda yine sivil araçların üretimine başlanmıştı. 1923 yılında Merosi?nin yerine Vittorio Jano şef konstrüktör olarak göreve başlamıştı. Jano, ileride üretilecek sportif özelliklere sahip araçların temelini oluşturacak olan modeller için modern ve güçlü motorlar geliştirmişti. Zaten motor sporlarındaki başarılar da yavaş yavaş gelmeye başlamıştı (1925?te Dünya Şampiyonu olarak).
Yalnız finansal olarak hala bir güven ortamı söz konusu değildi, bu da bankaların gün geçti firmadan daha çok pay almasına ve Nicola Romeo?nun iyice geri plana itilmesine sebep oldu. 1929?daki büyük borsa krizinden firmanın sahibi olan bankalar da etkilenmişlerdi ve bu Alfa Romeo?nun sonu anlamına gelebilirdi. Yalnız, Benito Mussolini burada duruma müdahale ederek devletin olaya girmesine sebep oldu. 1933 yılında firma, S.A. Alfa Romeo adı altında bir devlet kuruluşu olan IRI-Grubu?na devredilmişti. Teknik konulardaki başarılar böylelikle devam etmiş oldu ve Alfa Romeo 30?lu yıllarda dünyanın en hızlı seri üretim otomobili olan 8C 2900 versiyonu üretmiş oldu (205 km/s).
Savaş Sonrası, 1945'ten 1986'ya kadar50?li yıllarda Giuletta (1954) ve Arese?de üretilen Giulia (1962) seri üretim modelleri ile Alfa, ?küçük adam? için üretim yaparak güçlenmeye devam etmişti.Alfa Romeo, bir çok yarış başarısı ve Giulia gibi sportif limuzinlerin (modellerin) desteği ile 60 ve 70?li yıllarda herkes için üretim yapan sportif modelerin üreticisi olarak ün yapmıştı. Sahip olduğu ve bu sınıfın diğer üreticileri (BMW mesela) tarafından yıllar sonra üretim planına alınan dört tekerde disk frenler, beş vitesli şanzıman ve özellikle üstten çift egsantrik ile çok boğazlı karbüratörlere sahip motorlar ile üyesi olduğu sınıfta çıtayı Alfa Romeo belirliyordu. Yalnız bir Giulia 1600?ün fiyatı, mesela 1972 yılında kendisi ile karşılatılabilecek bir model olan BMW 2002?nin üstünde olduğundan, bu arabanın İtalya dışında sadece belirli bir hayran kitlesine hitap edebilmesine sebep oluyordu.
80?li yıllarda markanın imajı Milano?da değil de (Kuzey Modelleri) güney italyada üretilen ve özellikle ucuz olan Alfasud modeli ile sekteye uğruyordu. Bu sportif sayılabilecek olan araçlar önden çekiş ve boxer motorlara sahip idiler ama aynı zamanda çok çabuk da çürüyorlardı. Hatta daha fabrika parkında beklerken bile çürümeye başlıyorlar diye rivayetler vardı. Bunu sebebi İtalya?nın güneyinde her işte mafyanın parmağının olmasından ve üretilecek olan araçlarda kullanılacak olan sacların mafya tarafından Polonya?dan getirtilen ve çok çabuk çürüyen saclardan üretilmesinden kaynaklanıyordu. Bunu yanında işçilik ile ilgili sorunlar da yaşanıyordu. Ama yine de bu model uygun fiyatlı sportif araçlar segmentinde hala markaya sadık olan müşterilerin kazanılmasına yardımcı olmuştu. Motorlar ve sürüş keyfi tatmin ediyordu ama kalite sorunları bu zamanda genelde tüm üreticilerin bir sorunu idi. Yalnız Alfa üst sınıf ve üst orta sınıf modellerinde bavyeralı rakibi ile arasının açılmasına engel olamayıp Amerika pazarında da dikiş tutturamamıştı.
FIAT Zamanı, 1986'tan itibarenBahsi geçen bu nedenlerden dolayı 80?li yıllarda markanın yaşaması iyice tehdit edilmeye başlamıştı. 1986 yılında bir devlet kuruluşu olan Alfa Romeo böylelikle özel bir kuruluş FIAT?a verilmiş, ve bu kuruluş da yine Alfa Romeo?yu Lancia ile birlikte Alfa-Lancia Industriale S.p.A. adı altında birleştirmiş oldu. Bu firma daha sonra da FIAT Auto S.p.A. çatısı altında toplanmış oldu. Alfa Romeo bu tarihten itibaren bağımsız olmayan bir ?Business Unit? olarak işletilmekte.
Markanın 1986 yılında Fiat?a geçmesi ile yaşanan kalite sorunları ele alınmış ve ortadan kaldırılmış oldu. Yalnız bu yapılırken bir çok Fiat parçası da kullanılmaya başlanmıştı. Bu sebeple bir çok Alfisti 75 modelinden (1985 yılında 75. Yıldöneminde yapılması sebebi ile) son gerçek Alfa diye bahseder, ki 164 modeli de (1987 yılında piyasaya sürüldü) Fiat?ın firmayı almasından önce hazır hale getirilmişti. 164 (?Kuzey? üretimi), Alfa?nın Fiat (Croma), Lancia (Thema) ve Saab (9000) ile ortak bir platform ile geliştirdiği ilk önden çekişli büyük Alfa idi. 155 örneğinde ama kullanılan Fiat parçaları nedeni ile, her ne kadar Alfa?nın kendi motorları olan üstten çift egzantrikli Twin Spark?lar kullanılsa da, Fiat Tempra ile olan yakın akrabalık gözden kaçmıyordu. Alfa 33 modelinin devamı olan 145 ve 146 modellerinde ise yine 1972 yılında Alfasud?tan tanıdığımız Alfa-Boxer motorları?nın ve Fiat?ın 2.0 lt. 16 V motorları yerine 1997 yılından itibaren sıralı dört silindirli motorlar kullanılmaya başladı. Alfa 6 (1979) tarafından çeşitli hacimlerde (2.5 lt., 3.0 lt., 3.2 lt.) kullanılmaya başlanan V6 motorları da yerini Nisan 2005?ten itibaren GM ile ortak geliştirilen Direkt Enjeksiyonlu V6 Motor?ların yerine bıraktı.
Güçlenen finansal kaynaklar ve teknik alanlarda tanınan serbestlik ile birlikte 156 (1998 Yılı Otomobili) ve 147 (2001 Yılın Otomobili) gibi başarılı modellerin üretilmesi sağlanmış oldu. 147 ve 156 modellerinin 2005 yılına kadar özellikle çok sportif (6 silindir, 250 BG) ve görünüş olarak ?agresif? versiyonları da vardı. 156 modeli ile şu anda üretimde olmayan GTV, Spider modelleri ile yine artık üretimde olmayan 166 modelleri de 2003 yılı ilkbaharında bir makyaj operasyonu geçirdiler.
2001 yılında Fiat büyük bir zarara doğru sürüklenirken çok kısa zamanda değerinin 4'te üçünü kaybetti. Alfa Romeo'nun yönetimi, Fiat yönetimininde de olduğu Torino'ya kaydırıldı. 2003 yılında Arese üretim tesisi kapatıldı. Tasarım merkezi ise yılına kadar Arese'de kalmaya devam etti, ancak 2009'da Torino'ya taşındı.
Alfa Romeo, 2007 yılında tekrar bir anonim şirket oldu, ancak yine de Fiat çatısı altında faaliyetlerine devam ediyor.
Günümüz Model PaletiAlfa Romeo'nun ürün gamı şu anda Alfa Romeo MiTo (Küçük Sınıf), Alfa Giulietta (Kompakt Sınıf) ve hem sedan hem de Sportwagon isimli station versiyonu olan Alfa 159'tan (Orta Sınıf) oluşmaktadır.
Üretimi durdurulan Alfa GT, Alfa Brera ve Alfa Spider'ın şu anda stoklarda kalan modelleri satılmaya devam etmektedir.
Kamyonlar, Otobüsler, UçaklarAlfa Romeo 1930 yılında tanıtımını yaptığı hafif bi kamyonun yanında ağır amaçlar için kullanılan ve Büssig Platformu üzerinde geliştirilen ağır hizmet kamyonları da üretmişlerdi. İkinci Dünya Savaşı?nda Alfa Romeo İtalyan ordusu için ve daha sonra Alman Ordusu için hizmet kamyonları üretmişti. Diğer üreticilerin satış rakamlarına hiçbir zaman ulaşılamasa da hizmet araçlarının üretimine devam edilmişti. Fiat ve Saviem ile birlikte 60 yıllarda çeşitli hafif kamyon modelleri üretilmişti. Ağır kamyonların üretimi 1967 yılında durdurulmuştu. Birkaç yıl öncesine kadar FNM markası altında Brezilya üretim ise devam etmişti. 20 yıl sonra Alfa Romeo tamamen otomobil üretimine ağırlık vermiş oldu.
Firmanın bir diğer üretim hattını ise Obus denilen şehir içi otobüsleri üretimi oluşturuyordu. Bunlar italyanın bir çok kentinde kullanıldığı gibi dünyandın da bir çok kentinde kullanılıyordu. 1972 yılında bu Alfa Romeo Obus?lerinden 3 model serisi mevcut idi.
Bunların yanında 30 yıllardan itibaren daha çok olmak üzere Birinci Dünya Savaşı başlangıcı ile uçak motorları da üretiliyor idi. Küçük motorların yanında özelikle İkinci Dünya Savaşı?nda Daimler-Benz DB 601 modelinin bir lisans üretimi olan RA.1000 RC 41-l Monsone isimli uçak, İtalyanlara nitelikli ve performansı yüksek avcı savaş uçakları üretme imkanı vermişti.
TeknikTasarımın yanında Alfa Romeo?da daha hala teknik konular da ön planda tutulmaktadır. Daha 1913 yılında, firmanın kuruluşundan üç sene sonra, Alfa Romeo mühendisleri motorsporları için üstten çift egzantrikli, silindir başına dört subaplı, çatı biçimli silindir yanma odalarına sahip ve silindir başına çift buji ateşlemeli yüksek performanslı bir motor üretmişlerdi. 30 yıllarda 6C modellerinde subaplar için çift yay kullanılıyordu. 8C modellerinde dünya ilk defa olmak üzere alüminyumdan silindir kafaları üretilmişti.
İlk kendini taşıyan karoseri ise 1950 yılında 1900 modeli için geliştirilmişti. 1900 TI modelinde performans artışı ilk defa bir çift karbüratör ile sağlanmıştı. 1958 yılından beri beş vitesli araçlar seri üretimde kullanılmakta idi. Ağırlık sebeplerinden dolayı GTA modeli komple alüminyum bir karoseri ile üretilmişti. Transaxle (şanzıman, vites kutusu ve diferansiyel arka aksta beraber) isimli yapı şekli 1972 yılından itibaren Orta Sınıf modeli Alfetta?da seri olarak üretilip satıldı. 1983 yılından itibaren Alfa 33 modelinde çeşitli dörçeker sistemleri kullanılmakta idi. 1997 yılında 156 JTD modeli ile birlikte Alfa Romeo dünyada direkt enjeksiyon tekniği olan Common Rail?i bir personel aracında kullanmış oldu. JTS modeli ile bu teknik bir benzinli motorda da kullanılmakta. Günümüzde opsiyon olarak Formula 1?de olduğu gibi bir Selespeed şanzıman ile vitesleri değiştirmek de mümkün kılınıyor.
Alfa Romeo, MiTo ile 2009 yılından itibaren MultiAir adı altında dünyanın ilk tam değişken zamanlı emme manifold sistemini tanıttı. Bu sistemde emme egzantriği yerine elektrohidrolik bir sistem görev yapmakta ve her silindire göre supaplar ayrı ayrı ve gerekmesi durumunda bir ateşleme zamanı içerisinde bir çok kez görev yaparak işlem yapmaktalar. Supapların açılma mesafesi ve açık kalma süreleri tamamen farklılık gösterebilmekteler.
MarkaAmblemİki parçalı Alfa Romeo Marka Amblemi nerede ise kuruluştan beri hiç değiştirilmemiş bir şekilde kullanılmakta. Sol tarafta beyaz zemin üzerinde kırmızı bir haç, sağ tarafta ise ejderha başına sahip ve bir çocuğu yutan bir yılan bulunmakta. Sol tarafta bulunan şekil Milano şehrini temsil etmekte ve bulunan haç İsa?yı, kırmızı renk burjuva sınıfı, beyaz renk ise köylüleri simgelemekte idi. 12. yy sonuna doğru şehrin resmi amblemi olmuştu. Sağ taraf ise, o zamanın en güçlü ailelerinden biri olan Visconti ailesi tarafından daha sonradan eklenmiş oldu. O zaman için ailenin en ileri geleni olan Christohos Grunert 13. yy sonuna doğru bir şehir yazıcısına, 1111 yılında meydana geldiği sanılan bir olayı tasvir etmesini istemişti. Buna göre başka bir Visconti olan Ottone bir savaş sırasında Roma?nı surları önünde bir prensi öldürmüş ve onun armasında olan bir çocuğu yutan yılanın olduğu armayı kendine almıştır. Ve bundan sonra Matteo Visconto vesilesi ile bu armanın Milano şehri armasında da kullanılmasına başlanmış oldu.
1910 yılında marka?nın kuruluşunda sadece Milano şehrin arması ALFA MILANO kelimeleri ile birlikte kullanılmış oldu. 1919 yılında bu ALFA-ROMEO MILANO olarak değiştirildi. 1945 yılında savaş sonrasına kadar Savoyen evine ait olan iki adet gemici düğümünü simgeleyen arma da kullanılmakta idi. Alfa 1925 yılında Dünya Şampiyonu olduğunda verilen defne yaprağından çelengi simgeleyen bir çerçeveyi de armaya eklemiş oldu. İkinci Dünya Savaşı?ndan sonra amblemde o bu iki, daha sonra üç halka tamamen kaldırıldı. 1972 yılına kadar şehir adının kullanılmasına devam edildi ve Alfa Romeo tire ile ayrılıyordu. Daha sonra MILANO kelimesi tamamen kaldırıldı, çünkü Alfa Romeo artık Milano şehrinin dışında da, mesela güney italyada, Napoli şehrinin yakınlarında olan Pomogliano d?Arco?da da arabalar üretmekte idi.
Ön IzgaraÇok az sayıda markada olduğu gibi Alfa Romeo'nun kendine has bir ön ızgaraya sahip. Alfa Romeo örneğinde buna Scudetto deniyor (kalkancık, italyancadaki scudo'dan gelmekte). Bu üstü geniş, zarif, aşağı doğru daralan ve altı sivri olan ızgara biçiminin temeli 1930 yılına dayanmakta. Bu özel tasarım nedeni ile plakanın yeri de ortadan gidiş istikametine göre sol tarafa kaydırıldı. Bu tasarım anlayışı aslında bize tasarlanan modellerin en başlarda yol kullanımı için düşünülmediği gösteriyor. Aslında bu tasarım anlayışı yarışlar amaçlandığından göze çok sportif gelmekte. Daha sonra çıkan ponton karoserilerinde scudetto, "Baffi" (küçük bıyık, bıyıkcık) denilen, yere paralel uzanan bir hava açıklığıdır. 1960'lı yıllarda Scudetto'nun büyük tasarımı yerini daha küçük ve ön ızgaraya entegre bir tasarıma bırakmış oldu. Alfa 156 ile Alfa Romeo, 1997 yılından itibaren yine 1950'lerdeki büyük tasarım anlayışına geri döndü ve büyük başarı sağladığı bu tasarımı devam ettirdi.
Rosso Alfaİtalya için gelenkesel yarış rengi kırmızıdır. ?Rosso Alfa? (Alfa Kırmızısı) on yıllardır Alfa özgü ve hiç değişmemiş olan bir kırmızıdır. İkinci Dünya Savaşı?ndan önce daha çok kahverengimsi bir kırmızı olan rengi Enzo Ferrari, daha önceleri Alfa?da spor direktörü idi, kendi arabalarında kullanmaya başladı. Günümüzde Ferrari tarafından kullanılan Rosso Corsa (Yarış Pisti Kırmızısı) isimli kırmızı çok az nüanslar ile Alfa Kırmızısı?dan daha açık, yarışlardaki daha sık kullanımından dolayı belki daha tanınmış ve popüler ama kesinlikle Alfa?nınkidinden daha geleneksel değil.
Tip TanımlamalarıAlfa?ların model tanımlamalarını yapmak, devamlı kendi sistematiği içinde değiştiğinden çok kolay değil. 20?lı yılların sonunda Alfa Romeo?ların altı silindirli modelleri ?6C? artı silindir hacmi, sekiz silindirli modelleri de ?8C? artı silindir hacmi eklenerek okunuyordu. 1950?lerden itibaren başlayan ve 60?ların ortasına kadar devam eden seri üretim araçların üretimi ile sadece silindir hacmi kullanılıyor, silindir sayısı eklenmiyordu (1900, 2000, 2600). Ama yine 50?lilerin ortalarından itibaren model isimleri de kullanılmaya başlanmıştı (Giulia, Giulietta, Montreal). Hatta 1977 yılında Giulietta ismi tekrar kullanılmaya başlanmıştı. Sonra yine Alfa Romeo + Model adı haricinde kısa lakaplar kullanılmaya başlanmıştı (Alfetta, Alfasud, Alfa 6, Arna). 80?li yıllarda Alfa adı ile birlikte belli bir firma tarihini ifade eden iki haneli rakamlar kullanılmaya başlandı (33, 75, 90). 80?lerin ortasından itibaren bugünkü model tanımlama kullanımına geçilmiş oldu. Alfa kelimesi ile birlikte yüzler basamağının ilk iki rakamı ve son rakamda da modelini gelişimini simgeleyen rakam. Buna göre 14X kompakt sınıfı, 15X orta sınıfı, 16X üst orta sınıfı tanımlamakta.
Yerine göre sistematik olmayan bu model tanımlamaları sebebi ile piyasa genelde kendi tanımlamalarını kullanmış oldu. Mesela Giulia Sprint GT için ?Bertone?, veya ilk Spider modeli için Duetto gibi. Dört kapılı modellere önceleri ?Berlina? ve iki kapılı modellere de ?Sprint? deniyordu. Bu iki tanımlama ama artık tarihte kalmış oldu. Üstü açık Roadster modellere 50?li yıllardan itibaren ?Spider deniyor. Çok küçük rakamlarla üretimi yapılan station modellere önceleri ?Giardinetta? ve günümüz pazarlama stratejileri gereği ?Sportwagon? denmekte.
?Brera? (Milono?da bir müze ve ayrıca Accademia di Belle Arti di Brera isimli bir Tasarım Yüksek Okulu?nun adı) ve ?MiTo? adı ile yine geleneksel olarak isim kullanılmasına dönüş yapılmış oldu. Son olarak Alfa Romeo'nun geliştirdiği başarılı modeli Giulietta adını aldı.
Model tanımlamalarının takibini güçleştiren durum ise Alfa Romeo'nun seri üretim modellerinde başarı sağlamış modellerinin isimlerini vermesi oldu. Bu sebeple mesela "Alfetta" tanımlamsı ile hem sedan olan Alfa Romeo Alfetta veya yarış otomobili Alfa Romeo 159 ?Alfetta? kast edilmiş olabilir. ?Alfa 159? tanımlaması ile yine yarış otomobili veya dört kapılı sedan olan Alfa Romeo 159 kast edilmiş olabilir. Aynı durum yol versiyonu kompakt Alfa 33 ile yarış otomobili Alfa 33 için de geçerli. ?Alfa 8C?'nin karşılığında da yine Alfa Romeo 8C Competizione/Spider veya Alfa Romeo 8C 2300/2900 durmakta.
Ön Plakaların KonumuBir çok Alfa Romeo modelinde plakanın sürüş istikametine göre sola yerleştirilmiş olması ortak bir özelliktir. Bu şekilde Alfa Kalbi, Scudetto olarak da diyebilriz, daha iyi şekilde ifade edilip anlam kazanmış olmakta. Bu şekilde ön tasarıma daha sportif bir ifade verildiği de vurgulanmakta. 50'li yıllardan beri özellikle sportif modellerde bu stil severek kullanılan bir unsur olarak karşımıza çıkmakta.
AlfistiAlfa Romeo Markası?nın hayranlarına ?Alfisti?denir (tekil olarak Alfista). Bir çok Alfa sürücüsü Alfa?larına ?Bella? derler (?bella macchina? İtalyancada ?güzel araba? için kullanılır ve bella kelimesi de buradan gelir), ki ?Bella? kelimesi tek başına güzel kadın anlamına gelir. Bir çok Alfa sürücü ve müşterisi yaşamış olduğu az veya çok soruna rağmen markaya bir akrabalık ilişkisi varmışçasına uzun seneler bağlı kalmaya devam ediyor.
Bazı sürücüler araçlarının plakalarında ?AR? harflerini kullanırlar veya tercih ederler, bazıları ise Milano şehrini temsil ettiğinden ?MI? harflerini tercih ederler. Almanya?da 2003 yılında ?Q? ara harfının kullanımına izin verilmesinden sonra Alfisti?ler üçüncü kombinasyon olarak geçmişte motor sporlarında yaşanan başarıları simgeleyen ve özel sportif modellerde de (mesela 164 QV) kullanılan ?QV? (Quadrifoglio Verde; Dört Yapraklı Yeşil Yonca anlamına geliyor) harflerini de kullanmaya başladılar. Ayrıca Yeşil Yonca gerçek bir Alfisti?nin aracına çıkartma olarak yapıştırdığı bir aksesuar da olabilir. Yine, özellikle arabasına ?Bella? diye hitap eden bazı sürücülerde, ?gerçek bir Alfista başka bir Alfa sürücüsünü gördüğünde onu sakin bir şekilde selamlar? görüşü hakimdir.
Alfa Romeo Üretim TesisleriAraba üretimi ilk olarak ana fabrikam olan Milano?daki Portello?da başlamıştır. 1961 yılında Milano?daki Arese tesisleri ve 1969 yılında Napoli?deki Pomigliano d?Arco tesisleri eklenmiştir. Avellino bölgesindeki Pratola Serra?da yine 1984 ve 1986 yılları arasında Alfa Romeo Arna modeli (Nissan ile ortak üretim) de monte edilmiştir. Bunun haricinde yine Bertone ve Pininfarina gibi meşhur tasarımcılar da Alfa Romeo?nun talebi ile üretim yapmışlardır. Yurt dışındaki üretim tesisleri ise Güney Afrika ve Brezilya?da bulunuyordu. Günümüzde ise Alfa Romeo model gamı ağırlıklı olarak Pomigliano d?Arco?da üretilmektedir. Fiat S.p.A.?nın yurt dışında bulunan üretim tesislerinde ise artık sadece Fiat modelleri üretilmektedir. 2008 yılında satılmaya başlanan MiTo, Fiat'ın Torino tesislerinde üretilen tek Alfa modeli olarak karşımıza çıkmakta ve Alfa Romeo Giulietta (2010) Latium bölgesindeki Cassino'da üretilmektedir.
Motor SporlarıAlfa daha 1913 yılında yarış arabası üretimine başlamış oldu. 20?li ve özellikle 30?lu yıllar Alfa Romeo?nun motor sporlarında parladığı yıllar olarak gözümüze çarpıyor. 1950 yılında ilk defa yapılmaya başlanan Formula 1?e adım atılmış ve hemen Giuseppe Farina, ardından bir sonraki yıl Juan Manuel Fangio ile Dünya Şampiyonu ünvanı kazanılmıştır. 60?lı yıllarda motor sporlarına Autodelta adı altında devam edilmiştir. Tur otomobilleri ile yapılan motor sporları (Binek Otomobiller) daha sonra ağırlık kazanmaya başlamıştır ve yirmi yıl boyunca gurur duyulacak ölçüde çok yarış kazanılmıştır.
Filmlerde Alfa Romeoİtalyan Ganster filmlerinde genelde kötü adamları Alfa?ları ile Carabinieri?ler kovalamakta idiler. Yalnız heyecanın doruklarda kalmasını sağlamak için gansterler de Alfa kullanmakta idiler. Alp?lerin güneyinde çekilen aşk filmleri ise kullanılan Vespa?lar veya üstü açık Alfa?lar güzel oluyordu.
Bunun yanında içerikli filmlerde de Alfa?lar kullanılmıştır. Michel Piccoli ve Romy Schneider?in 1969/70?de oynadıkları ?Die Dinge des Lebens? filminde bir Giulietta Sprint kullanılmıştır.
Bir Alfa?nın kullanıldığı belki de en ünlü film 1967?de Dustin Hoffmann?ın başrolde olduğu ?The Graduate? filmidir. Bu filmde kullanılan Alfa Spider?dan ABD?de günümüz ilanlarda daha hala ?The Graduate? olarak bahsedilmekte.
Bunun yanında James Bond da (Roger Moore) 1983 yılında çevrilen Octopussy filminde iki adet bavyeralı BMW Polis Aracı tarafından bir GTV6?nın içinde takip ediliyordu.
Günümüzde de yine Alfa Romeo'nun bir çok modelini bir çok film ve dizide görme fırsatımız olmakta. Alman 2. kanalı olan ZDF'te 200 bölüm gösterilen "Ein Fall für Zwei" dizisinde Özel Dedektif Josef Matula (Claus Theo Gaerthner) gösterimde kaldığı süre boyunca Alfa Romeo'nun değişik modellerini kullanmıştır. Çok kısa bir süre Audi kullanılmış olsa da Alfa'ya geri dönülmüştür.
Bunun haricinde "Kommisar Rex" isimli dizide de önce 155, sonra 166 kullanılmıştır.
En son James Bond'un son filmi "Quantum of Solace"'de de kötü adamlar 159 ti kullanmaktalar.
Güncelleme 09.10.2012Alfa 24 HP (1910-1921)
Alfa Romeo RL, Targa Florio (1922-1927)
Alfa Romeo 8C 2900 Berlintta (1935-1939)
Alfa Romeo Giulietta Sprint (1954-1962)
Alfa Romeo Giulia Super (1962-1978)
Alfa Romeo Alfasud (1972-1983)
Alfa Romeo 164 (1987-1997)
Alfa Romeo 145 (1994-2001)
Alfa Romeo 156 (1997-2005)
Alfa Romeo 159 (2005- )
Alfa Romeo Giulietta (2010- )
Scudetto
Alfa Romeo Spider (1966)
Alfa Romeo Montreal (1970-1979)
Alfa Romeo SZ (1989-1992)
Alfa Romeo (Kamyon)
Alfa Romeo (Minibüs)
24 Aralık 2012, 21:15:21
