0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
Ekstra derecede uykulu olarak anlatmaya başlıyorum. Biraz uzun sürebilir çünkü hayatımda önemli etkiye sahip olacak bir değişiklik oldu. Bu kısmı uzun yazmayayım , kısaca okumak isteyenler işin özetini öğrensin bi sonraki cümleden. Ferhat Bey'in GTV'sini aldık , evin önünde duruyor şu anda Kronolojik sıraya dizersek , işe ciddi şekilde niyetlendikten sonra Ferhat Bey'le telefonlaştık ancak önemli işlerim (ders gibi ) olduğu için İstanbul'a çok sağolsun benim yerime önemli bir aile büyüğüm (babam ) gidip işlerle ilgilendi. Alfa Teknik'teki Erkan Abi aracın 21.500 olduğuna inanmamış , Ferhat Bey'i arayıp teyit etmiş rakamı ve araca biz niyetli olmasak kendisinin alacağını , böyle bir aracın kesinlikle kaçırılmayacağını belirtmiş babama. Neyse , para transferi olduktan sonra aracın bakımının da yapılması için Erkan Abi'ye teslim edilmesinin ardından Çarşamba gecesi bitmiş oldu. Perşembe sabahı noter satışı yapıldı , babam uzun yolda kendisine yardım etmem ve araçla ilgili gerekli detayları öğrenmem için beni İstanbul'a çağırdı , ucu ucuna uçağa yetiştim ve ardından Alfa Teknik'e gittik. Erkan Abi araca ne kadar özenle bakıldığının özellikle üstünde durdu , hatta aracın kimse 21.500 olduğuna inanmamış , aynı gün içinde servise gelen farklı farklı insanlar daha yüksek tekliflerde bulunmuşlar. Neyse efendim , plaka konusunda ben aslında 34 GTV .. plakasının kalmasını istedim , çünkü İzmir'de GTV plaka alma imkanı yok , ancak sonra plakanın değiştirilmesinin daha uygun olacağına karar verildi , kısmetse 35 ALF olacak , daha iyi bir alternatif bulamadık şimdilik Arabamızı Alfa Teknik'ten alırken ufak problemleri de giderdikten sonra akrabalarımızda dinlenip (2 saat uyuyabildim) gece 3.30 civarı yola çıkalım dedik. Eveeet işte ilk önemli tersliğin başladığı an. Alarm çalışmadı Kapılar kilitli kaldı , yedek anahtar da arabadaydı , sonra uymayan başka bir pili alarma uydurmaya çalıştık ancak evde bu işi yaparken aracın alarmı birden çalmaya başladı. Gece saat 4'e yaklaşırken sanırım 20 dakikadan fazla o alarm çaldı , susturmak için ne yaptıysak olmadı , en son şans eseri bir şekilde alarmı kapattık ve hemen pilini çıkarıp alarma küfürlerimizi ileterek saat 4'ü geçtikten sonra yola çıktık. Burayı birkaç cümlede anlattım ancak ömrümüzden 10 yıl gitti o 20 dakikada Yolda rastladığımız ilk terslik kornanın çalmaması oldu. Çok çok zor çalıyordu , ani bir durumda kullanmak neredeyse imkansız. Daha sonra hararet göstergesinin yerinden oynamadığını gördük ancak sabah açtığımız telefonda Erkan Abi şehirlerarası yolda 50-70 arasının normal olduğunu söyledi. En önemli soruna yaklaşıyoruz , feribottan indik ,bir süre sonra bir anda turbo teklemeye başladı. Çalışmamak bir yana Turbo devreye girdiği anda araç inanılmaz silkelemeye başladı. Hani sanki benzin kesikliği gibi bir olay , ama sadece Turbo devreye girdiğinde oluyordu bu. Aracı sağa çekip stop ettik , Turbo'ya müdahele adına bilgimiz gayet yetersiz olduğundan babamın sinirini bir sigarayla geçirmesini bekledik ve ardından yola koyulduk. Gariptir ki Turbo'muz yine tıkırında çalışmaya başladı , ancak 0.6-0.7 bar'ı geçmemeye özen gösterdim. Bir süre sonra maalesef Turbo yine silkelemeye başladı , en son sinirlene sinirlene Turbo'yu yüzlerce km boyunca kullanmadan (bakın bu ne büyük bir eziyet biliyor musunuz ) İzmir'e kadar gelmeye çalıştık , sollamalar için uzun boşluklara ihtiyacımız oldu , yani düşünün gaza sadece ayağımızın altında yumurta varmış gibi basabiliyorduk , aksi takdirde sollama anında yaşanan bir Turbo silkelemesi hayatımıza malolabilirdi , eh bu şekilde sollamalar ciddi eziyetlere dönüştü. Tehlikesiz anlarda yine denedik ama değişen bir şey yoktu , ne zaman Turbo devreye girecek olsa araç inanılmaz silkeliyordu. Korna yok , Turbo yok , aracın kısa farları rezalet ötesi bir durumda yol aldık. Tabii bu esnada aracın altını sürtmemek için yer yer kamyonlardan yavaş gittik Süspansiyonun sertliği ve egsoz sesi babamı deli etmeye yetti zaten. Süspansiyonun sert olması sorun değil fazla ancak egsoz sesi hakkaten uzun yol için tam bir işkence , alet düşük devirlerde bile inanılmaz bağırıyor , bana bile fazla geldi o kadar ses , sanırım polislere de fazla gelecek Neyse yola dönelim , en son bir noktadan sonra yine babama devrettiğimde Turbo sağlıklı çalışmaya başladı ancak biz yine de mümkün olduğu kadar turbosuz gittik , turbo kullanırken de fazla zorlamadan kullandık. Bu şekilde havaalanına gidip 156'yı aldıktan sonra GTV'nin bagajını açmak üzere bagaj açma düğmesine bastık ki o da ne ? Dün akşam çalışan düğme bugün çalışmıyor Manuel olarak onu da ayarladıktan sonra babamla yollarımızı ayırdık , bu halde aracı kullanmamın doğru olmadığını söyleyip (ebeveyn kuvveti ) onu eve götürdü , ben de okula gittim , okuldan çıkışta gözümden uyku damlayarak feribota gidip eve geldim , imdadıma feribottaki 30 dakikalık uyku seansı yetişti , ve işte bu topic'i açmış bulunuyorum.
GTV tam anlamıyla sert erkek arabası , debriyajı sert , frenleri böyle bir araç için bence yetersiz (tam deneyemedim yalnız) ve sert basmak gerekiyor , sağ ayağı dikkatli kullanmak lazım ve yol boyunca tüketimimiz 9-10 litre arası bir rakam oldu. Turbo'yu daha efektif kullanabilsek sonuç ne olurdu bilmiyorum ancak çok az Turbo kullanımıyla elde ettiğimiz sonuç bu. Ayrıca süspansiyonu inanılmaz sert , egsoz "ben geliyorum" diye bağırıyor.
ANCAK ,
Türkiye'deki en temiz GTV'de en olmaması gereken sorun olan Turbo sorununun çıkması beni ciddi anlamda üzdü ve daha ilk günden "acaba?" dedirtti. Hayatımı tehlikeye atmayacak , beni yolda bırakmayacak her türlü sorunla seve seve uğraşırım , mesela o korna meselesi gibi ufak tefek sorunlar aracın yaşını sürekli bana hatırlatmasına rağmen bunlarla severek uğraşırım , sonuçta reliability açısından bir Mercedes değil bu araba , ancak dediğim gibi Turbo gibi en olmaması gereken bölümün en olmaması gereken yerde sorun çıkması beni ciddi anlamda düşündürdü. "Acaba" dedim , "2001 model dertsiz tasasız , tertemiz 156 varken ben niye bu riske giriyorum ?" , çünkü her gün araba kullanmak zorundayım , arabanın uzun bir süre yatması benim mahvolmam demek. Aklıma da kötü senaryolar gelince hakkaten çok kötü oldum Niye sorusunun cevabını biliyoruz tabii , aşk , ancak sevgilim daha ilk günden beni yarıyolda bırakıp terkedecekse aşkını bile sorguluyor insan. Biraz oturup , düşünüp taşınacağım , 3 yıl civarı bir süredir hayalimde olan araca kavuştum , ancak pek de beklediğim gibi bir kavuşma olmadı gördüğünüz üzere
İnşallah derdi tasası halledilirse yepyeni fotolar ve sürüş izlenimleriyle tekrar karşınızda olacağım
En sona teşekkür kısmını sakladım. "Beni vazgeçirin" dememe rağmen üstüme üstüme gelen bütün Alfisti dostlarıma ve abilerime teşekkürü bir borç bilirim Özellikle bomboş GTV'lerin fiyatına satılan Türkiye'deki emsalsiz bir GTV'nin yeni fiyatından haberdar ve temizliğinden emin olmamı sağlayan Mehmet Taşanyürek abiye ayrıca teşekkür ederim.
kardeş hayırlı ugurlu olsun kazasız belasız kullan ,araç hakkaten deli turbo murbo hikaye makina şahane !!!
Öndercim öncelikle ilk satırını okuyunca resmen şok oldum.. Hiç gidiyorum alıyorum demeden resmen işi bitirmişsin banada sürpriz oldu : )) Çok sevindim gerçekten güle güle kullan..
Yazının geri kalanı ise tam bir korku hikayesi olmuş malesef, Istanbuldan zevkli zevkli GTV'n ile gelmeyi düşlerken yaşadığın ruh halini çok çok iyi anlayabiliyorum..
Yaşadığın problemi bu kadar önemli yapan uzun yolda başına gelmiş olması : (( Ama eminin hiç te önemli bir sorun çıkmayacak ve bu yazdıklarını ileride tatlı bir anı olarak anlatacaksın : )
Bu problemle ilgili benim düşünce buji kablolarından kaynaklanıyor olması. Bende niyetlendiğimde bu arabaya araştırmıştım ve bazı kronik sorunları arasında buda vardı.. dediğim gibi %90 bujilerden kaynaklanıyor inşallah tahminim tutarda sende keyfin kaçmadan binmeye devam edersin : )
Ayrıca verdiğin paraya muhteşem bir araba aldığını düşünüyorum.. ki ben 1 haftadır 0 km. bütün arabaları gezmiş biri olarak söylüyorumki artık araba değil oyuncak yapıyorlar.. Güle güle kullan kardeşim mekanik problem her şekilde halledilir .. sen bu arabayı çok ucuza aldığına göre en kötü senaryoda bile bence hala kardasın..
waaavv, öndercim hayırlı uğurlu olsun....Umarım sorunlar en kısa sürede,zahmetsiz ve ucuza hallolur da GTV'nin tadını doya doya çıkartırsın...
Hatırladığım kadarıyla o araçta turbo basıncı kokpitten ayarlanabiliyordu..İçerden basıncı biraz düşürerek denedin mi hiç?
Herkese teşekkürler
Bugün kısmetse Tolga Abi ile Alfa Teknik'e gideceğiz , inşallah hallolur sorunumuz.
Bülent Abi basıncı ayarlamak için kokpitte bi düğme yok sanırım , ancak bu işlemin çok kolay olduğunu söylemişlerdi. Zaten daha aracı tanımıyorum bile , bi öğreneyim nedir nasıl kullanılır , ondan sonra Turbo basıncının fazla geldiğini görürsem (ki 1.1 cont , 1.3 peak şu anda) o iki dakikalık basınç düşürme işlemini yaparız Zaten sorun yüksek basınçta ortaya çıkmıyordu , 0.2 bar civarında basmaya başladığı an silkeliyordu. Ancak sorun yokken de hiç yok , 0.8 barı da güzel güzel bastı. (Burdan gaza hiç tam basmadığım anlaşılıyor sanırım )
Bu arada Tolga Abi'ye de bu araç için katılıyorum. Kesinlikle oyuncak değil , hata affetmeyeceğini de sezdiriyor Hiçbir elektronik zımbırtı yok ABS dışında , işi de zevkli kılan bu zaten , tamamen sürücünün becerisine kalmış iş. Ancak zaten sportif kullanmayacağım için biraz daha affedici davranacağını düşünüyorum aracın.
İnşallah hayırlı haberlerimle öğleden sonra yine burada olurum , dua edin ciddi bişey çıkmasın
ÇIKMAAZ:) kat iptalinden oluyor benceee:)
ufak ve can sıkıcı birkaç problemi olsada ben çok begendim çufflaya çufflaya gezdik valla bugun
Her şey çok aceleye geldi , saat 13.10 iken bi anda İstanbul'a gitmeye karar verdim ve 14.20 uçağına yetişmeye çalıştım (yetiştim de ) , ondan sonra direk Alfa Teknik'e , zaten orda az bi vakit kaldım , hemen ardından gidip uyuduk ve gece 03.00 gibi uyanıp yola çıktık. Maalesef her şey çok plansız oldu. Ancak planlı bir İstanbul gezisinde mutlaka ki söylerim.
Bugün Tolga Abi ve Onur'la arabayı göstermeye gittik , giderken ve test ederken hiçbir Turbo problemi yaşatmadı. Biraz turlayalım dedik , yine uzun süre problem çıkarmadı , ancak bir süre sonra tam yüklendiğim esnada aynı problem yine ortaya çıktı , gariptir aracı stop edince problem geçtiği için servise gidip stop etmeden tekrar teste çıktık , birkaç yere baktılar ancak çözemediler , bugün de Cumartesi olduğu için haftaiçi gel dediler. İnşallah bu hafta içi gidip halledeceğiz. Şu Turbo problemi hayatımı kararttı , hiç diğerleri aklıma bile gelmiyor. Umarım hallolur.
Ha bu arada korna çok zor çaldığı için onu da gösterelim dedik , açtılar kurcaladılar , düzeltmeye çalıştılar ancak uzun süre hallolmadı. En son farkettiler ki çok gariptir , kontak açıkken korna zorlanıyor , anahtarı çıkarınca mis gibi çalıyor. Anlam veremedik o işe de.
Önder sen Ferhat beyi arayıp korna da nasıl bir değişiklik yapıldı turboda neler yapıldı detaylı bir sor. en azından tamiri yapacak insanlara daha çok yardımcı olabilirsin
GTV ile güzel turladık bugün : ) Şu Turbo problemi giderilince tadından yenmez bir araba olacak kendisi.. İzmir trafiğininde gözdesi oluverdi bir anda, Tabii yandaki arabayı titreten egzoz sistemide buna etken oldu : ) Polislerle çok köşe kapmaca oynayacaksın Öndercim : )
ve bir kaç foto.. Resimler büyük olduğundan link verdim..
benim arabanın aynasından çektiğimiz süper olmuş. alfadan alfa... katalog fotoğraflarına taş çıkartır
İstanbul buluşmalarından birinden bir enstantane..resimdeki aracı tanıyanınız var mı
Hayırlı olsun dostum sen nezaman sattın yahu : ) Sitemizde arabasını değiştirmeyen kalmıyor : )
Öyle denk geldi ya işyerimde bi arkadaşın 2.0 vectra almasıyla başlayan bi durum. Benim aklımda hep vardı bi punduna getirip bi 2.0 156 almak. İyi bi araba bulunca da kaçırmak istemedim.