0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
Sıcak para kaynakları kurudu. Ülkede satacak bir şey kalmadı. Yandaş mütahitler evlerini satabilsin diye doları yükseltmek pahasına faiz indirimi yaptırmaya çalışıyorlar. Üretim yok. Turizm yok.Kısaca benzetmek istersek ülke olarak durumumuz;Sokakta işsiz ve geliri olmayan sorumsuz bir adamız. Mahallede takışmadığımız esnaf/komşu kalmamış. Herkes bize nefretle bakıyor. Tüm kredi kartlarımız dolu. Borçlar dağ gibi. Haciz geldi gelecek. Ne çalışıyoruz ne üretiyoruz. Kendi kendimize naralar atıp geziyoruz mahallede. Evde satacak bir şey de kalmamış. En son ev halkından haraç toplamaya başlamışız. Kardeşlerden akrabalardan zorla paralarını alıyoruz. Bu haraçlarla aldığımız paraları da akşamları alemde yiyip günü gün ediyoruz. Bir sabah kalktığımızda artık her şeyi tüketmiş olacağız. İşin kötü tarafı tüm ev ahalisi hep birlikte tükeneceğiz.....
Geçenkindede dikkatimi çekmişti aralarında hiç türk yok.
Türk olup olmaması çok önemli değil.önemli olan söyledikleri, söylediklerinin ne kadar doğru olduğu ve içinde bulunduğumuz durumu ne güzel anlattığı.
Arkadaşlar kişisel bir tespitimi paylaşmak istiyorum yeri gelmişken...Cahillik diyoruz, cahil halk diyoruz... Ve haklı olarak tepki görüyor bu betimleme. Cahillik her dönemde bir sorundu. Ki cahillik göreceli bir kavram. Mesela ben daha bir aylık alfa romeo kullanıcısı olarak siz tecrübeli arkadaşlarıma göre kesinlikle alfa romeo konusunda cahilim. Veya köyde tarlasına ekin eken bir amcaya göre ekip biçmek konusunda kör cahilim Bu cahillik hep vardı. Hep te olacak. Ancak bizim içinde yaşadığımız süreçte asıl sorunumuz "Utanmaz cahillik". Eskiden cahil olan cahilliğini bilir ona göre konuşurdu. Veya işin ustasına, tecrubelisine, okumuşuna saygı gösterir dinlerdi. Artık insanımız hem cahil, hem cahil olduğunun farkında ancak ona rağmen yine de "üstün benim, ben bilirim" diyebilecek kadar utanmaz. Bu sadece siyaset değil her konuda böyle artık. "Dinimizi kaybediyoruz" denilerek ahlakimizi kaybettiğimiz dönemdeyiz. Ben 40 yaşındayım. Anadolu da da bulundum istanbul da da. Ve hiç bir yerde hiç bir zamanda dinini yaşamasına engel olunan bir kişi ne gördüm ne duydum. İsteyen camisine gidip ibadetini yaptı. İsteyen kurbanını kesti. Şimdi sanki bunları eskiden çok zor yapılıyormuş gibi "din elden gidiyordu sayemizde dininizi yaşıyorsunuz" algisi yaratılarak ahlakimizi ayaklar altına aldık. Dediğim gibi 40 yaşındayım. Ben son 5 yıla kadar bu kadar çocuk tecavüzü bu kadar kadın katliamı bu kadar din kisvesi altında ahlaksızlığı ilk defa yaşıyorum. Eskiden bizim için en önemli haber Uğur Dündar in bastığı fırınlarda çıkan boceklerdi. Bizler dışarda akşama kadar sokakta oynayarak büyüdük. Şimdi bakın yaşadığınız yerlere. Cocuk istismarcilari cirit atıyor. Ve işin kötü tarafı bunların neredeyse hepsi dini bütün insanlar veya gruplar. Bunları ben değil istatistikler söylüyor. Bütün bunları bir araya koyduğumuzda yol köprü metro gibi şeyler yüzünden "insan gibi yaşıyoruz eskiden boylemiydi" diyecek arkadaşlara kisaca şunu söylemek istiyorum; arkadaşım uyan lütfen. Sana söylenileni dikta edileni ya da okumani söylenenleri değil herşeyi oku. Sadece kendin gibi düşünenleri değil herkesi dinle. Sorgula. Hepimiz başka birisine göre cahiliz. Bunu öncelikle kabul edip öğrenmeye çalış. Benim fikrim doğru senin ki yanlış diyebilmek için önce yanlış olan fikri öğren. İşte bunları yapmadan sana söylenenlere inanıp herşeyi başkasına dikta etmeye çalışırsan bir gün gelir farkında olmadan başka devletlerin uşaklığını yapmaya başladığını anlarsın. Sorun siyaset, sorun din değil. Sorun yok olup giden Türk Ahlaki. Doğru / Yanlış arasındaki çizgiyi kaybetmeye başladık. Para ve rant için gelecegimizden vazgeciyoruz bilerek ya da bilmeyerek. Umarım birlik beraberliğimizin yeniden sağlanacağı, huzur içinde ahlaklı ve onurlu yaşayacağımız bir yaşama kavusabiliriz. SM-N910C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi