SEVMEK VE YAŞAMAK ADINA

[Levent Kobaza]

Günün sözü
Bir kızın, daha akıllı görünmek yerine daha güzel görünmeyi tercih etmesi doğaldır. Çünkü, erkekler de her zaman, olduklarından daha kibar görünürler..
Farah Fawcett



Dağıtır saçlarını ve yalvarıp uzaktan
Mavi bir iklim gibi çağırır beni sesin,
Tertemiz göklerinde dal dal erguvan açan
Rüyalarıma ışık ve özlem serpmektesin.

Bir mayıs sabahını yaşayacak böcekler
Çılgın karanfillerle dolacak yeşil saksın,
Ve sen bir fidan gibi yeşermiş olacaksın,
Serin, çakıl yollarda kuşlar birikeceklere

[Levent Kobaza]

Günün sözü
Aşk Fransa'da bir komedi. İngiltere'de bir trajedi. İtalya'da bir opera, Almanya'da bir melodramdır.
Marguerite Blessington


?Âşık mıyım? -Evet, beklediğime göre.? Öteki asla beklemez. Bazı bazı beklemeyen kişiyi oynamak isterim; başka bir yerde oyalanmayı, geç gelmeyi denerim ama her zaman yenilirim bu oyunda; ne yaparsam yapayım boşuna, tam zamanında, hatta saatinden önce orada olurum. Âşığın kaçınılmaz kimliği yalnızca budur: Ben bekleyenim.

(ROLAND BARTHES Bir Aşk Söyleminden Parçalar)

[Levent Kobaza]

Günün sözü
Aşk kızamığa benzer, insan ne kadar geç yakalanırsa o kadar ağır geçer.
Douglas Ferrola



En son ne zaman birinden hoşlandınız?
En son ne zaman birini sevmeye çalıştınız?
Ne zaman birini tanımıya çalıştınız?
En son zaman hoşladığınız biri için çaba harcadınız?
Fedekarlıkta bulundunuz?

En son ne zaman farkına vardınız,
Hayatınızda yaşadığınız boşluğu
Ne zaman inandığınız şeylerin
Birgün size boş geldiğini hissettniz?

En son ne zaman yaşadığınız
Bilinçsiz yaşam tarzının sizin için bir kaostan
Başka birşey olmadığını düşündünüz?
Kariyerin yada yüksek mevkilerin ruhunuzu doyurmadığını
En son ne zaman fark ettiniz?

En son ne zaman soluduğunuz hava için
Göklere şükrettiniz?
En son ne zaman küçük şeylerden mutlu oldunuz?
Peki ne zaman bu kısır döngüye girmiştiniz?

En son ne zaman , sokakta yürürken
Ağaçların çicek açtığını,
Gökyüzünün başka renkleride olduğunu
Denizin tuzunu şimdi daha bir güzel koktuğunu farkettiniz?
Sokak köpeklerinin çimlerin üzerinde oynaşmasını
Çocukların ordan oraya yüzünde gülücükler açarak koştuğunu
Evet evet hala anlamadınız mı?
Baharın geldiğini en son ne zaman farkettiniz?

En son en son hep en son
En sonunda ne zaman kendinizi farkettiniz?
Fark edemediniz mi?
O zaman çook yolunuz var...

[Levent Kobaza]

Günün sözü
Yapabileceğimizin en iyisini yapmak, hiç yapamamaktan ve mazeret üretmekten daha iyidir.
Dan Millman



Kopuş anı
Beklentisizlik
Kitabevinin aynı yüzü
Postahaneden sağa sapınca karşıma çıkan tüm sarışın kadınlar
Berbat bir acı
Yalnızlık biriken bulaşıklardan daha anlamlı olmalı
Uzun zamandır ağlayamadığınızı fark etmekten
Kendinize ?her şey geçecek? demekten daha farklı olmalı
-İnsan olduğunuzu anlamak
Şaka gibi oysa emir kipleri-

[Levent Kobaza]

Günün sözü
'Kadınlar ve kediler canları nasıl isterse öyle davranır;
erkekler ve köpekler kendilerini bu fikre alıştırsa iyi eder..'
Robert A. Heinlein



Hayalimin kadınlar
Kimi zaman yanımdalar
Kimi kuş olup uçmuşlar göklere
Yok olmuşlar biranda

Hayalimin kadınları
Benim kadınlarım
Sadece benim
Onlara hiçbir erkek eli değmemiştir
Benim bile
Sadece gözlerimiz temas etmiştir birbirine
O kadar
Gülüşleri , hayatımı aydınlatan ışık
Kokuları ise dünyanın en güzel dokunuşları olmuştur
Kokularıyla dokunmuşlardır yüreğime


Hayalimin kadınları
Tek sevdiklerim ve sadece tek
Birtek onları sevmişimdir
Kimi zaman yatağımın başucunda belirir birisi
Kimi yüzümü yıkarken havlumu tutar bana
Evden çıkarken mutlu dönüşler telkin eder bana
Tıpkı eve döndüğüm de kapıda beni karşılaması gibi

Hayalimin kadınları
Dert ortaklarım
Uzun uzun sohbetlerimiz olur
Tartışırız ara sıra da olsa
Ama hep bir aradayızdır
Sevgimiz baki  güvenimiz sonsuzdur

Hayalimin kadınları
Bazen sıcak bir ana yüreği olur bana
Soğuktan üşüyüp, darbeler yediğim günlerde
İçimin akan kanlarına
Pansuman olurlar
Ben uykuya dalarken
Hep bir ninni fısıldarlar kulağıma

Hayalimin kadınları
Onlar hayaldir ama benim hayallerimdir.
Hah şimdi birisi masamın üzerine oturmuş
Bacak bacak üzerine atmış
Gülümsüyor bana öylece
Tahmin edebiliyorum düşündüklerini
Diyor kendi içinden bizimi tarif etmeye çalışıyorsun kendince

[n/a]

SENİN TAHTA PERDENE KOYDUĞUM ÇİVİ İÇİN BENİ AFFET...

Kötü karakterli bir genç varmış. Bir gün babası ona çivilerle dolu bir torba vermiş. ' arkadaşların ile tartışıp kavga ettiğin zaman her sefer bu tahta perdeye bir çivi çak' demiş.     Genç, birinci
ilk günde tahta perdeye 37 çivi çakmış. Sonraki haftalarda kendi kendine kontrol etmeye çalışmış ve geçen her günde daha az çivi çakmış. Nihayet bir gün gelmiş ki hiç çivi çakmamış. Babasına gidip söylemiş. Babası onu yeniden tahta perdenin önüne götürmüş. Gence bugünden başlayarak tartışmayıp kavga etmediğin her gün için tahta perdelerden bir çivi çıkart (sök)' demiş. Günler geçmiş. Bir gün gelmiş ki her çivi çıkarılmış. Babası ona 'aferin iyi davrandın ama bu tahta perdeye dikkatli bak. Artık çok delik var. Artık geçmişteki gibi güzel olmayacak' demiş. Arkadaşlarla tartışıp kavga edildiği zaman kötü kelimeler söylenilir. Her kötü kelime bir yara(delik)bırakır. Arkadaşına bin defa kendisini affettiğini söyleyebilirsin ama bu delik aynen kalacak(kapanmayacak). Bir arkadaş ender bir mücevher gibidir. Seni güldürür yüreklendirir sen ihtiyaç duyduğunda yardımcı olur seni dinler sana yüreğini açar....demiş....

Edited by - veloce on 19/03/2008  12:17:14

[Levent Kobaza]

Günün sözü
İnsanların ölmesiyle yaşamın gülünçlüğü nasıl değişmezse, insanların gülmesiyle de yaşamın ciddiliği değişmez.
Bernard Shaw


Bazen yağmurda seni arar gözlerim
Issız , puslu sahillerde
Silik adaların silüetleri , belli belirsiz
Çöktüğüm bir kayanın ötesinde bir tekir
Eşlik eder yalnızlığıma dost misali
Martılar,yayılmışlar sürü misali çimenlere
Damlalar şakaklarımdan süzülürken
Aklımda sen!
Dalgalar,yenik umutlarımı, hayallerimi geri getirirler
Yenileri daha yola çıkarken
Oysa sen hala dönmedin,uzak denizlerden
Ne yaşadığını nede yaşamadığını biliyorum
Ölmüş olsa diyorum,dalgalar seni bana getirirdi
Yaşamış olsa eminim kendi gelirdi
Oysa sen kimbilir hangi uzak denizlerdesin
Belki de unutmuşsundur beni tahminim
Oysa ben unutmadım seni ...

[Levent Kobaza]

Günün sözü
'Önce uzmanları dinle. Onlar sana neyin, niçin yapılamayacağını anlatır. Sonra yap!.'
Robert A. Heinlein (Romancı, 1907-1988)



kuyunu görsen kuyunun esiri olursun,
görmezsen yaşamın esiri,
görmezden gelsen onun esiri,
başak bir şey yapsan yaptığın şeyi esiri,
nedir esaret,
kaçmamız,kurtulmamız gereken mi,
belki de bunu ister insan,
en özgür kimdi,
özgürlüğünün esiri olan mı?

[Levent Kobaza]

Günün sözü
Bir genç kız 24 yaşına kadar hayatının erkeğine rastlamadıysa, dünyada ondan talihli insan yoktur.. ((:
Deborah Kerr


Deniz kenarında yürüdüğüm günler
Esen rüzgar bana seni soruyordu
Kulağıma fısıldar gibi
Ne zaman bir martı görsem
Gönlüm bir martı oluyordu
Uçup uzak ufuklara varmaktı hedefim
Kıyıya vuran dalgalar
Uzaklardan kopup gelen,
Yenik umutlarım oluyordu
Sahile bir bir vururken
Bulutlar hayallerimi engin maviliklere taşıyordu
Sen uzaklardayken
Yokluğun birken ikiyi ,ikiyken üçü doğruyordu
İçimdeki hasretinleyken
Sen... Sen??
Sen kendi yarattığın,duvarların arkasında
Kendini ,cezalandırıken
Ben sana dışarda bi dünya olduğunu söylemek istiyordum
Oysa sen kendi etrafına duvarlar örmeye devam ediyordun

[n/a]

HAYAT?
Gidene kal demeyeceksin. ..
Gidene kal demek zavallılara,
Kalana git demek terbiyesizlere,
Dönmeyene dön demek acizlere,
Hak edene git demek asillere yakışır
Kimseye hak etmediğinden fazla değer verme,yoksa değersiz olan hep sen olursun...
Düşün...
Kim üzebilir seni senden başka?
Kim doldurabilir içindeki boşluğu sen istemezsen?
Kim mutlu edebilir seni, sen hazır değilsen?
Kim yıkar, yıpratır sen izin vermezsen?
Kim sever seni, sen kendini sevmezsen?
Her şey sende başlar, sende biter...
Yeter ki yürekli ol, tükenme, tüketme, tükettirme içindeki yaşama sevgisini...
Ya çare sizsiniz yada çaresizsiniz. ..

Öyle bir hayat yaşadım ki cenneti de gördüm cehennemi de.
Öyle bir aşk yaşadım ki tutkuyu da gördüm pes etmeyi de.
Bazıları seyrederken hayatı en önden, kendimi bir sahnede buldum Oynadım.
Öyle bir rol vermişlerdi ki okudum okudum anlamadım.
Kendi kendime konuştum bazen evimde, hem kızdım hem güldüm halime.
Sonra dedim ki söz ver kendine
Denizleri seviyorsan dalgaları da seveceksin,
Sevilmek istiyorsan önce sevmeyi bileceksin,
Uçmayı biliyorsan düşmeyi de bileceksin,
Korkarak yaşıyorsan yalnızca hayatı seyredeceksin.
Öyle hayat yaşadım ki son yolculukları erken tanıdım.
Öyle değerliymiş ki zaman hep acele etmem bundan anladım.


NIETSZCHE

[Levent Kobaza]

Günün sözü
Baron Fontanel:
Bir kadın âşık ve mutluysa yemeği fırında unutup yakar. Ama âşık ve mutsuzsa fırını yakmayı bile unutacaktır.
(Billy Wilder?ın 1954 yapımı Sabrina?sından.)


Ulaşmak kolay olsaydı
Sevginin değeri olmayacaktı
Işıl ışıl parıldayan gözlerinde

Bakışlarında ki tebessüm
Beni alıp götürdüyse uzaklara
Bu senin gönlünün derinliklerinde

Sıcak bir gece beni kucaklar
Senin gözlerinde
Yalnızlığım sarıdıysa beni
Bu senin sensizliğinde

[Levent Kobaza]

Günün sözü
'Hayatın kısa rüyasına karşılık sınırsız zamanın gecesi ne kadar uzun!
SCHOPENHAUER


Bilir misin yalnızlık ne demek?.
Bilir misin gökyüzündeki yıldızlardan medet ummayı?. Uzattın mı elini bir yıldız boyunca, belki tutarım diye farkında olmadan?.
Uykusuz kalmayı bilir misin sabaha kadar?. Hiç küstün mü hayata?. Aslında kendindir küstüğün küçüğüm?.
Kapatıp gözünü hayaller kurduğun oldu mu geleceğe dair?. Bazen küçük bir masumiyet belirir tebessümünde, bazen gözünde hırçın bakışlar.
Kızdın mı kaderine günlerce?. Kendini tanıyamadığın oldu mu hiç?. Bazen cesaret edemeyen konuşmaya ve bazen de hiç susmayan sen.
Sevdin mi birini?. Her yağmur yağışında saatlerce bekledin mi sevdiğini pencerenin önünde?.
Bir yudum sevgi dilendiğin oldu mu, sert bakışlardan. Yaslanacak bir omuz aramadın mı?. Birden güldüğün oldu mu sebepsiz?. Her şiirde kendinden bir şeyler bulmadın mı hiç?. Rüyalarda yaşadığın oldu mu hayatını, istemediğin oldu mu uyanmayı?.
Baktığın ama göremediğin oldu mu etrafı?.
Ufak bir sorunu büyütüp ölmeyi de mi istemedin hiç?.
Sebebini bilmediğin bir ağırlık çökmedi mi üstüne?.
Büyüdüğünü fark edip zamana düşman oldun mu?.
Hecelerin az geldiği, kelimelerin yetmediği oldu mu duygularını anlatmaya?.
Ağladığın oldu mu sebepsizce sabaha kadar?. Belki sen ağlamayı bilmiyorsundur sevmeyi bilmediğin gibi.
İki damla yaş değildir ağlamak. Önce hüzünlenmek, sonra düşünmek, hayal etmek.. Anıları yaşamak, büyük bir özlem içinde o küçük oyuncak bebeğe sarılmak. İşte budur ağlamak ve yalnızlığı yeniden yaşamak.

[Levent Kobaza]

Günün sözü
İnsan ya hayrandır sana, ya düşman ya hiç yokmuş gibi unutulursun; ya da bir dakka çıkmazsın akıldan.
Nâzım Hikmet


Sevgilim sabahın erkenini seviyor,
ben geceyi ve esmerliğini onun,
o dorukları sevior, korkuyor bundan
ben rüzgarla buluşan tepeyi, tuhaflığı,
ona bir yeşil gülümsüyor,
ben, hayatı delice sevdiysem nasıl,
diyorum, seni de öyle.
O kendi boşluğunda oyalanan günlerde
canı sıkılan bir çocuk gibi uyuyor,
ben göğe bakıyorum geceden,
kendi çukurunu bulmuş deniz gibiyim
diyorum, yanında,
o sabahları eğilip öpüyor denizi.

Çıplağın çıplağımda, rüzgarın dağımda olsun,
esmerliğin gecemde, öyle kal.
"Bulutlara bak, gidiyorlar, hızla" diyorsun,
yağmur bir yalıyor yüzümü,
bir duruyor. Sabahları eğilip yüzüme
öpüşün geçiyor bir, bir duruyor aklım.

Su ve rüzgar, dağ ve doruk, sonsuz hepsi,
oysa camdaki sardunya gibi üşür
bana biçtiğin ömür, ölüm geliyor aklıma bir
bir, çıplağın çıplağımda.

Rüzgarın dağımda olsun esmerliğin gecemde
öyle kal, sana sonsuz sarıldığımda.

[Levent Kobaza]

Günün sözü
Aşkın konusu güzelliktir. İnsan evrenin en güzel nesnesi olduğu için dışarıda aradığı bu güzelliğin örneğini kendi içinde bulmalıdır. Bu yüzden insan kendisine benzeyeni ve olabildiği kadar kendisine yaklaşanı sever. Sevmeye
başlayınca eskisinden bambaşka bir insan olduğunun farkına varır. İnsan, aşktan söz ede ede âşık olur.
William Shakespeare



Çok zaman önceydi.
O kadar zaman önceydi ki zaman diye bir şey yoktu.
İnsanlar güneş doğup batıncaya kadar yaşıyorlardı hayatı.
Bir daha hiç olmayacakmış gibi dolu ve anlamlı.
Derken zaman diye üç parçalı bir şey icat etti insan.
Bir parçasına dün dedi, diğer parçasına bugün, öteki parçasına da yarın.
Sonra fesat karıştı zamana ve insan bugünü unuttu.
Dünü düşünüp pişman oldu, yarını düşünüp telaşlandı; ama işin ilginç tarafı tüm telaş ve pişmanlıkları güneş doğup batıncaya kadar yaşadı.
Farkında olmadan rezil etti bu gününü.
Oysa yarın, bugüne dün diyor, dünde bu gün için yarın diyordu.
Bir türlü beceremedi.
Bir eliyle yarına, diğer eliyle düne yapıştı.
Bu günü eline yüzüne bulaştırdı...
Mutsuz oldu insan.
Ne gariptir ki yarının telaşı da, dünün pişmanlığını da hep bugün yaşadı; ama bugünü hiç yaşayamadı.
Ne yarın ne de dün!

[Levent Kobaza]

Günün sözü
Felaketin bir iyiliği varsa, hakiki dostlarımızı tanıtmasıdır.
                                                                                  BALZAC





Baki'ye dostları sorar; "kaç çeşit dost vardır?" diye. Baki, "üç çeşit dost vardır" der: * Bir dost vardır gıda gibidir, sen onu hergün ararsın. * Bir dost vardır ilaç gibidir, gerektiğinde ararsın. * Bir dost vardır hastalık gibidir, o seni arar.

[Levent Kobaza]

Günün sözü
Böcek olmayı kabul edenler, ayaklar altında kalmaktan ve ezilmekten yakınmamalıdırlar.
Kant

Yaşlı adam doktoruna gidip muayene olmuş, tahlillerden sonra "Bir iyi bir de kötü haberim var.." demiş doktoru, "Hangisini önce duymak istersin?.." " Şeyy.." diye cevap vermiş yaşlı adam, "Önce kötüsünü söyler misiniz?.." "En fazla 2 yıl yaşarsınız..!" "T.. Tam iki yılım mı var?.. B.. Bitecek mi yaşam ondan sonra?.. P.. Peki bunun üzerine bana nasıl iyi haber verebilirsiniz ki?" "Bir de Alzheimer olmuşsunuz. İki hafta sonra tüm bu konuştuklarımızı tamamen unutacaksınız..!"

[Levent Kobaza]

Günün sözü
Evlilik insana çok şey öğretir. Sadakat, sorumluluk, hoşgörü, anlayış gibi... Ancak bekâr kalırsanız, zaten bunların hiçbirine ihtiyacınız olmaz..
Burt Reynolds



Ne kafamı koyup uyuduğum yastığın

Ne kafamı vurduğum taşların haberi var

Bu kafamın bana çektirdiklerinden!

AHMET ÇUHACI

[Levent Kobaza]

Günün sözü
?Din, onu tanımlamaya kalkışıncaya kadar zaten ne anlama geldiğini bildiğimiz sıkıntılı kavramlar ailesindendir.?
Zygmunt Bauman(sosoyolog)

Olay Trabzon'un Macka Ilcesinde gecmis.

Seksen iki yasindaki Ayse teyze (basi bagli, namazinda, niyazinda akli basinda bir hanim)


Trabzon'a gitmek icin otobus duraginda beklemekte.
Az sonra sikmabasli turbanli bir kiz da ayni duraga gelmis.
Kizin basi ambalajli ama etegi normalden biraz kisa.
Ayse teyze kizi dikkatle suzmus sonra basini iki yana sallayarak soyle demis, 'Kizim, yukaridan degil, asagidan yapayler.'

[Levent Kobaza]

Günün sözü
Bunalım parayla satılmaz. Hayatın ilavesidir.

AHMET ÇUHACI



28 yıl yok yere hapis yattım

Seninki de bir şey mi

Ben 40 yıl hiç sevmediğim bir işi yaptım!

AHMET ÇUHACI

[Levent Kobaza]

Günün sözü
İKİ tür insan var" dermiş İndira Gandhi..
"İşi yapanlar ve yapılan işten kendilerine pay çıkaranlar."
Sonra da eklermiş..
"Ben daima birinci grupta yer alıp çalışmayı tercih ettim. Çünkü bu grupta daha az rekabet var."


Uzun, karanlık bir çığlığın da ardına düşebilir insan,
Titrek, eğri büğrü bir yazının çağrısına da uyar.
Bırakıp her şeyi döner -
Aşk bir buluşmadır çünkü,
Her zaman gecikmiş bir buluşma.

Bitmeyen bir kavuşmadır da aşk -
Araya her zaman bir şeyler girer:
Bazen kendi sevincinin kanat gölgesi,
Bazen nabzın hızı, yüreğin titreyişi,
Tüylerin telaşıyla besleniyor gibidir -
Araya her zaman bir şeyler girer:
Çalışma saatleri, karşılıksız sorular.
Nereden bilebilir insan
Bunların hepsinin de aşk olabileceğini?

Çoğu kez aldatıcıdır da,
Bakarsın, herkes onun askeri, onun şehidi.
Oysa aşk hiçbir zaman bir yarış değildir ki.
Bu yüzden yanılır hep
Sayın muhbir vatandaş, köftehor okur, arsız yetkili.
Sararmış bir fotoğraf olarak da çıkabilir karşına,
Borulu bir fonoğraf kılığıyla da.
Bakarsın, ona da dadanmış
Gündelik hayatın sosyolojisi.

Yeniden duyulur bazen o uzun ve karanlık çığlık.
Çağıran o titrek yazı yeniden belirir -
Çünkü aşk en eski köprüsüdür Balkanların, en eski.

[Levent Kobaza]

Günün sözü
Bazen küçük bir bakış, insana dünyaları verir. Bazen küçük bir bakış, insanı cehennemin derinliklerine yollar..
Jean Jacques Rousseau

İnsan bedeninde; etin, kemiğin

Suyun, oksijenin, kanın ve gözyaşının yanında

-hiçbir kitabın yazmadığı-

Biraz da mıknatıs vardır;

ilişkilerde,diğer insanları iten ya da çeken de odur!

AHMET ÇUHACI

[Levent Kobaza]

Günün sözü
Felaketin bir iyiliği varsa, hakiki dostlarımızı tanıtmasıdır.
                                                                                  BALZAC




Çay şefkattir, dostluktur, güvendir.
Kahve ise sevişmektir, ilişkidir, heyecandır...
Çay ne kadar dışa dönük ise, kahve de gitgide o kadar içe dönük bir keyif içeceğidir.
Kahveyle çayı birbirinden nasıl ayırırız?
Öpüşünce birbirimize geçirdiğimiz ağzımızdaki kahve tadıdır.
Çaydan geriye kalan ise sohbetimizin tadıdır.
Kahve kokudur... Kahveyi dilden damaktan önce burun sever.
Kimileri "kokulu" çayı çaydan saymaz. Oysa kokusuz kahve kahveden sayılmaz.
Hayatın ilk bakışta sıradan gibi gözüken ama güzel sürprizlere açık çağrıları vardır. Kimi zaman insan sesine bürünür bu çağrılar:
Bunlardan biri "Hadi, söyle bir çay içelim"dir. Öteki ise daha, daha derindendir: "Gel, bir kahve iç!
Sonra gidersin..."
Nasıl ince belli çay bardaklarını avuçlarımızla kavramak sadece bedenimizi değil, üşümüş ruhlarımızı da ısıtırsa... Değil kahve içmek; kahve içmeyi istemek bile bizi hem kendimizle hem de hayatla bir an için bile olsa barıştırır.
Haa, bir de "Ben çay içmem!"ya da, "'Ben kahve sevmem.." diyenler vardır...
Onların aslında neyi sevmedikleri ve hayatın hangi tadlarını ıskaladıklarını gördünüz herhalde...

[Levent Kobaza]

Günün sözü
Felaket kabarık dost sayısını sıfıra indirir.
                                 W. SHAKESPEARE

GERİ SAYIM;Sen doğduğunda başladı ! Eğer (9) canlı bile olsaydın en fazla ( kez kaçabilirdin Ölümden!
Bil ki (7) Düvele sultan dahi olsan yerin   (6) Mekan olacak sana. En fazla (5) Metre kumaş götürebileceksin ! Kapatacaksın (4) açsanda gözlerini ! Bu (3) günlük fani dünyada Azraile (2) kat olup yalvarsanda nafile EceL geldiğinde (1) gün öleceksin ! İşte, o an herşey (0) dan başlayacak. Çünkü,
ÖLÜM BİR YOK OLUŞ DEĞİL,YENİDEN DOĞUŞTUR !

[Levent Kobaza]

Günün sözü
Sevmek, mutluluğumuzu bir başkasının mutluluğu içine yerleştirmek demektir.
Wilheim van Lubreitz


Bahar gelip yollara düştüğümde.. Gittiğim yerde içtiğim çayı, sesini dinlediğim rüzgârı köşemde anlattığımda...

Kıyıda kendilerini dalgaların kucağına bırakmış ağır ağır sallanan balıkçı teknelerine saatlerce baktığımı söylediğimde...

Diyorsunuz ki, ?ohhoo huzuru bulmuşsun!?

Ya da ?doğaya dönmenin huzurundan? söz edenler de var aranızda, sanki varsa eğer böyle bir dönüş, modern şehirli insan için iki gezi, üç tatille mümkün olabilirmiş gibi!

[Levent Kobaza]

Günün sözü
'Hiçbir zaman savaşa gitmeyi ya da evlenmeyi öğütleme.'
İspanyol Atasözü

Bir su damlasıdır ki,

Okyanusta o kadar çoktur

-okunmaz esamesi,

hükmü yoktur-

Bir su damlasıdır ki,

Çölde heykelini dikerler!