Merhabalar, yeni aracımın konusu aldıktan ancak 9 ay sonra açıyorum. 16 Ağustos'ta Konya'dan aldım.Hem benim gözümde olan eksiklikleri hem de Gt'yi sattıktan sonra kendisini pek sevmeyişimle yeni konu açmaya içim elvermemişti. Yavaş yavaş eksikliklerini giderdikçe'de kendisinden keyif almaya başladım.
Aracım 2009 model, 1.4 T-Jet motorlu, Romano marka Lpg'si var. Tamponlar hariç boyasız. 2-3 tane trameri var. Yanlış hatırlamıyorsam toplamı 6500 Tl civarında. 173 bin kilometre'de aldım. Şu an güncel olarak 187 bin kilometrede. Aldığımda üzerinde farklı markalarda 4 lastik vardı. Önler 215/35 R18 ölçülerindeydi. İlk resimlerde farkedersiniz ki baya ince bir lastik. Kışa kadar idare edip Gt'den kalma 225/40 R18 lik Sava'larımı taktım. Mekanik anlamda da bir takım eksiklikleri vardı. Zamanla bunları düzelttim.
Planlarda arkadaşın Astrası ile gitmek varken motor suyunu boşaltması sonucu benim aracımla Yedigöllere kamp yapmaya gittik. 3 kiş,i bagaj ve arka koltukların 2/3'ü eşya dolu şekilde Yedigöller'e gittik. Üzerindeki coiloverların baya sert ve düşük ayarlarda olmasından dolayı sanırım çok fazla düşmedi araba. Zaten bana göre baya düşük seviyedeydi. Altını sürtmeden gittik.
Sercan abiden V kayışı ve plakalık aldım. Plakalığı boyacıda aracın rengine boyattım. Takarken elimden kaydı köşesinden boya attı. Zamanla yıkarken basınçlı su gelmesinden dolayı orası iyice açıldı. Şu an yarısı siyah yarısı kırmızı şeklinde dolaşıyorum. Tekrar boyatmayı son adıma bıraktım.
Kaliperlerin gri rengi jantımın tasarımdan dolayı çok gözüme batıyordu. Giuliettam'da kırmızı renge boyamıştık. Mito'da kırmızı istemedim sarı tonu istiyordum ama düz sarı renkte gözüme nedense çok çiğ geliyordu. Boyacıya gittiğimde bu rengi gösterdi çok hoşuma gitti.
@KUY65 Kutay sağolsun bunda da beraber boyadık. Bir yandan verniği atan ayna kapaklarını gri renge boyadık. Kaliperlere sonradan reklamcıdan bastırdığım siyah Alfa Romeo yazısını yapıştırdım. Hazır gitmişken çok hoşuma giden Petrolicious'un "Drive Tastefully" stickerını da bastırdım. Sağ arka cama yapıştırdım.
Yavaştan bakım zamanı gelmişti. Eski sahibinin söylediği ve satın alırken ekspertizinde söylediği şanzumana bakıldı. Alfin'de önce Volant tamiri ve debriyaj bilyasını değiştirdik. Fakat rölantideyken çok ses yapmasından dolayı volantı Luk marka sıfırla değiştirdik. Açılmışken baskı balata, debriyaj üst merkezinide değiştirdim. Lpg'yi ayarlamaya çalışırken oksijen sensörünün bozuk olduğunu farketmiştik. Onu da bu bakımda aradan çıkarttık. Eskimiş kötü durumdaki karter koruyucuyu da Alfin'de iyi durumdaki çıkma bir taneyle değiştirdik ve yağını değiştirdik.
Megaparçadan filtre seti almıştım. Kutayla onları garajımızda değiştirdik.
Gt'nin yeni sahibi Efe abiyle'de bağları koparmadık. Önce İstanbul V Weekend festivali vardı. Beni ona davet etti. Gt'de otomobil dünyam standında olacaktı. Davetini kıramayıp Mito'yla uzun yola çıktım. Tabi lastiklerin kötü olmasından dolayı temkinli bir şekilde İstanbul'a gittim. Mito'yla ilk uzun yolum çok olmasada keyifli geçti benim için. Ertesi hafta ufak bir işim için yine İstanbul'a gittim. Gt'yi tekrardan kullanma fırsatı buldum çok özlemişim.
Haftasonu ufak bir Abant'a gezisi yaptım. Coiloverlardan aldığımdan beri şikayetçiydim. Artık bu gezi son oldu. Ön taraflara amortisör ve set olarak yay arayışım başladı.
Ankara Oto Erdem'den önlere Monroe marka amortisör aldım. Yay olarak'ta
@hkmtctnky'nın mitosundan çıkan orjinaller yayları Van'da bir abimize yolladık. Ondan Eibach'ın Sportline serisi 5 cm'lik yaylarla değiştirdim. Aslında 3.5 cm'lık Vogtland ya da Eibach Prokit arıyordum ama şimdilik bunları bulabilince bunları aldım. İleride Prokitlerle değiştirme isteğim var. Araba hala çok düşük geliyor bana. Amortisörler değişiyorken takoz setini de değiştirdim. Coiloverların üzerindekiler çok iyi durumda değil gibiydi. Tekrar takmak istemedim. Yeni sete geçince araba rahatladı kendine geldi. Çok memnun kaldım şu anki kombinasyonumdan. Acil işlerini bitirdiğim zaman arkalarada Monroe amortisör alma düşüncem var.
Motor kulağı iyi durumda değildi. Alfin'de onu değiştirdik. Bir kaç hafta sonra da kilometreden dolayı periyodik bakımını yaptırdım. Vaktim olmadığından dolayı filtrelerini Alfin'de değiştirdim. Yağ soğutucusunda kaçak vardı. Onunda keçesi değişti.
Aldığımdan beri aklımda olan vites topuzu ve kapı kolunu hem mezun olup işe girmem hem de koronadan dolayı dışarıda çok para harcamamamdan dolayı fırsat bilip değiştirdim. Eski vites topuzunun kromları kalkmış elimi çiziyordu ve körüğünün derisi yırtık ve kötü durumdaydı. Alpar otomotiv'den sipariş ettim ve değişiklikliğini yaptım. Ancak eski vites topuzuna göre biraz daha yukarıda duruyor. Belki vites çubuğunu kısaltabilirim. Kapı kolunu yine Sercan abiden sipariş ettim. İnternette bulduğum bir videodan değiştirdim. Linkini bırakıyorum belki birine yardımı dokunur. Verniği atık durumda olan Spoiler'i Kutay'la piano Blacke kapladık. Eski kötü görüntüsünden kurtulduğum için sevindim. Yine iç kapı kol tutamaklarını da kapladık. Onlarında kaplaması atık durumdaydı.
[url]https://www.youtube.com/watch?v=xKeEpF5Y8kc&list=WL&index=9&t=0s
Resimde görüldüğü gibi sanırım önceki kazasından dolayı kalma egzoz biraz aşağıya sarkık durumdaydı. Gözümü tırmalıyordu onu düzelttirdim.
@KUY65 @Doğa Tosun @hkmtctnky hazır hepimizin MiTo'su varken buluşma yaptık.
Efe abi'nin Ankara ziyaretinde yine buluştuk. Bu seferde eski dostum Gt ile eski günleri yad ettik.
Kutay'ın abisi Drivetec Dc-716 Double din modelini almış. Beraber taktık çok beğenmiştim. Bende kendime aldım. Bence gayet fiyat performans ürünü. 360 Tl'ye aldım. En beğendim özelliği mirror linki desteklemisiydi. Bu sayede telefonun ekranını kablo vasıtasıyla ekrana yansıtabiliyorum. Yalnız benim telefonum Note 9 ekranı oranı 18.5:9 olduğu için Double din'de küçük ve yarım ekran oluyordu. Bu ekran 16:9 oranı destekliyormuş onu öğrendim. Evde boşta duran Iphone 5'e Google Haritalar ve Spotify yükledim. Tabi minimum IOs 11 sürümünü istiyordu AppStore ondan dolayı yine farklı bir yolla bu iki uygulamayı yüklemeyi başardım. Ekran çerçevesi ise ekrana oturmuyor, küçük kalıyordu. Onu da kenarlarından usta törpüledi. Kısa vade de idare eder gibi duruyor. Ufak ince törpülemelerini halledip tam oturtacağım. Sanırım bu ekrana uyan çerçeve 480 Tl' olan çerçeve İleride belki onu alrım ama Double din'den pahalı çerçeve şu an için alasım yok.
Bir kaç haftaya ekran çerçevesini ve hava ventillerinin olduğu kısmı piano blacke kaplayabiliriz. Çok içime sinmezse ventillerle aynı renk boya bulup çerçeveyi boyayağım.
Yazlık olarak 225/40 R18 Sava Intense Uhp 2 leri tercih ettim. Aslında Goodyear Assymetric 5 alma planım vardı ancak Sava ile lastik başına 250 tl'ye yakın fark vardı. Şu an için onları almam hem zor hem de artık Assymeticlerle keyif alacak şekilde kullanmadığım için Assymetic 5 almak gereksiz geldi bana şu an için. Gt'de Assy 3 kullanıyordum ve Giuletta'da Asyy 5 kullanıyorum. Özellikle Gt'de iken lastiklerden çok memnun kalmıştım. Kesinlikle tavsiye ederim. Uhp 2 lerde tyrereview.co.uk sitesinden baktığım kadarıyla fiyat performans olarak güzel bir lastik duruyordu. Tek eksi yanı ıslak zemin fren performansı. Onu da aklımın bir köşesinde tutuyorum.
Yavaşta olsa fena olmayan bir duruma getirdim arabayı. Ancak hala biraz eksikleri var onları da vakit ve nakit oldukça toparlayacağım. En sona dış kozmetiğini bırakacağım. Araba da hiç boya yok bundan dolayı kaputta çok fazla taş izi var boyatmak istiyorum ama boyasızlığını da Türkiye ikince el piyasasından dolayı bozmak istemiyorum. Duruma göre Detailingcilerden görüş alıp karar vereceğim. Zaten çok fazla hare var arabada. Pasta cila kaçınılmaz olacak.
Şimdilik ilerlemem bu şekilde. Değişiklik oldukça güncelleyeceğim.
Okunabilir olması açısından resimleri bir araya topladım.