Alfisti Turkey
Alfisti Turkey

Gönderen Konu: Alfa Romeo 1600 Duetto ve Alfa Romeo 2.0 Spider  (Okunma sayısı 847 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

admin

  • Amministratore
  • İleti: 5.824
    • Çevrimdışı
Alfa Romeo 1600 Duetto ve Alfa Romeo 2.0 Spider
« : 10 Şubat 2014, 16:49:33 »
Alfa Romeo 1600 Duetto / Alfa Romeo 2.0 Spider

Yuvarlak veya köşeli?


Alfa Romeo 1600 Duetto, Spider konusundaki bir öğretide örnek alınacak bir otomobildir. 24 yıl sonraki Spider Dünyası ise çok farklı görünüyor.

Arkadan! İki modele arkadan bakıldığında, her iki Spider’in aslında aynı otomobil olduğuna inanmak zor. Gökyüzü mavisi Duetto zarif, nerede ise kırılgan bir yapıda. Yuvarlak arka tasarımı, güzelliğe dair aşk dolu bir sevgi beyanıdır. Altında: Lastikler o kadar zarif ve ince ki, sanki orada orada hiç bulunmak istemiyor gibiler. Bunun aksine süpürge sarısı Spider çok daha masif görüntüde. İkisinin arasında 24 yıl var. Bu aslında çok uzun bir süre değil, günümüzden geri gidersek bu 1990 yılına denk gelir ve 1990 yılında piyasada Mazda MX-5 vardı ve bugün bile hala yaşlanmamış görünüyor. Yine aynı yıl klasik Spider son turuna girdi. Yerine gelenin de yine has özellikleri  ancak tamamen farklı bir bölümde ele alınmalı: sınırları zorlayan bir kama biçimi, plastik motor kaputu, enlemesine yerleştirilmiş V6 Turbo motorlar. Ön tekerlekler yüksek gücü kayıpsız bir şekilde nasıl aktaracaklarını bilmez durumda sızlanıp duruyorlardı. Ancak bu tamamen farklı bir inceleme konusu.

Süpürge sarısı Spider ile klasik Spider tarihi de son bulmuş oluyordu. O, 1955 yılındaki büyüleyici ve üstü açık Giulietta ile başlayan uzun soluklu ve başarılı bir geçmişin çalan son akordu idi. Giulietta’lar çok sevimli, aşık olunacak güzellikte idiler. Lollobrigida kadar ince olmasa da çok zarif. Ancak onun kadar hünerli. Bunu becerebiliyorlardı. Ancak hayır, Alfa değil. Alfa, alttaki teknik aksamı üretiyor, Pininfarina saca şekil veriyor, sonra da otomobilleri üretiyordu. O zamanlar Kuzey İtalya’da işler nasıl da güzel işliyordu. 1960’lı yılların ortasına gelindiğinde artık bir değişiklik zamanı gelmişti. Güzel Spider Giulietta ve Giulia’nın bir mirasçıya ihtiyacı vardı. Yine herkesin başını çevirtecek bir modele ihtiyaç vardı. Pininfarina hemen işe koyuldu. 1966 yılında işini bitirmişti. 10 Mart’taki Cenevre Otomobil Fuarı’nda yepyeni bir Spider boy gösteriyordu. Ön ve arkası tasarımı aşağıya doğru eğimli idi. Zarif görünüyordu. Yumuşak. Yumuşak? O zamanki hayranların bu hiç hoşuna gitmiyordu. Onların kalplerinde hala da Giulia Spider dolaşıyordu, o aynı zamanda hem güzel hem de sportif olabiliyordu. Ama bu yeni şey? Çizgileri fazla fenin. Bazı test sürücüleri fazla “tuhaf” diyorlardı, veya “çok çirkin”. Aynı "Osso di Seppia" gibi, bu İtalyancada kulağa her ne kadar şiirsel geliyor olsa da Mürekkep Balığı Bacağı’nda farklı bir anlamı yoktu. Yani bir Sepia-Schulp, muhabbet kuşlarının gagalarını temizlemeleri ve bilemeleri için kafeslerine asılan kemik gibi.

Aşıklar için bir Spider
Alfa Romeo, en başından beri yeni otomobile bir isim vermeyi unuttuğundan, Alman satış bayileri bile ilanlarını "Yılın Yeniliği: Osso di Sepia" diye tanıtım yapıyorlardır. Bu gerçekten doğru. Gerçi artık önemi yok. Ancak Alfa Romeo yeteri kadar zeki idi ve ödüllü bir yarışma düzenleyerek isim konusunda öneriler toplamak istedi. Gerçekten de gelen 100.000’in üzerinde Posta Kartı’nda Al Capone’den Aslanpençesi ve Pizza’ya kadar öneriler yağdı. Hatta Stalin ve Hitler isimleri bile vardı, ve tabi ki Duetto. İlgi çeken bir isim. İki sevgili için bir Spider, dudaklar üzerindeki bir şarkı. Duetto hepsine denk geliyor. İşin kötü yanı, aynı isim bir çikolata üreticisinin ürününde de kullanılıyordu. Henüz iki sene geçmişti ki bir mahkeme kararı, Alfa Romeo’ya bu ismi kullanmayı yasakladı. Ancak bu süre yeterli idi. Bugün daha hala herkes bu yuvarlak arka tasarımlı otomobili bu isim ile tanımakta. Hem de bu isim hiçbir yerde yazmıyor olsa da. Yine de Duetto iyi bir başlangıç yaptı: 1966 yılında 3.300 adetlik bir satış gerçekleştirildi ve bunun sebeplerinden biri de  sac karoserinin altında hala da muhteşem bir tekniğin yatıyor olmasından kaynaklı. Bizdeki gökyüzü mavisi 1967 model Duetto bunu kanıtlayabiliyor. Özellikle üstten çift egzantrikli motor sportiflik konusunda büyük bir keyif veriyordu. 109 BG üreten 1600’lük motor sürüş keyfi konusunda dur durak bilmiyordu. Onun özelliği yüksek devir rekorları kırması değil, beyaz devir saati iğnesinin 7000 devir dakikaya kadar sihirli ve çocuk oyuncağı kolaylığında çıkabilmesidir.

Sürüş Keyfi
Bunun yanında, gösterge saatleri: İki büyük gösterge ve onlara eşlik eden, hafif sürücüye dönük bir şekilde bakan saatler. İşlevsel, sakin bir tasarım, ancak yine de duyguları harekete geçiriyor. Hiç soğuk değil. Bunu nasıl başarabiliyorlar? Ve beş vites vermiş olduğu tat, sadece her birinin harika vites geçişi değil, aynı zamanda her vites geçişinde oranların harika uyumu da etkiliyor. 1600’lük makinenin en alt devirden itibaren gücü mevcut. 2.500 devirden itibaren ciddi şekilde keyif veriyor, zaten buradan itibaren de motor sizi ileri götürmekte. Tüm bunları ince, 155 x 14 ebatındaki yüksek tekerleri ile yapmakta. Günümüz zevkine göre biraz da olsa oynak. Ancak hiçbir zaman kızgın olmamakta ve bir Duetto virajları oldukça nötr almakta. Açık ve güneşli gökyüzü altındaki sürüş  çok neşeli geçmekte. Çeyrek yüzyıl sonra ondan hala daha mevcut idi, yani Alfa Spider’dan. Bir şekilde adı Serie 4 olarak kaldı ve kimse de ona bir takma isim bulma zahmetine girmedi. Fastback (1969 itibarı ile) ve Spoiler-Version (1983 itibarı ile) ‘dan sonra o, 1990 yılında sonuncu ve dördüncü seri olarak karşımıza çıktı. Herkes ilk bakışta ondaki Duetto’yu görebiliyor. Ön görünüş ve silüeti tarihin bir devamı gibi, sadece karoserinin altında bir miktar fazlalık oldu. Genel hatlarda ama her şey aynı. Mesela 1971’den beri olan üstten çift egzantrikli motor hala aynısı. Ama ondan ne yaptılar öyle! 1990’lının sesi biraz kısıtlanmış gibi. Katalizör ve Motronic atık gazları en üst seviyede temizliyor olabilirler, ancak bunun yanında yaşam sevincini veren “”o his” eksik gibi. Duetto’nun çift Weber karbüratörünün sevgi dolu trompet gibi sesinin yanında yenisinde sadece gürültü var diyebiliriz, özellikle yüksek devir seviyelerinde.

Efsane yaşıyor
Spider biraz hantallaştı, her ne kadar azami sürati yükselmiş olsa da. Ve bir miktar zıplama eğiliminde. Arkadaki sabit aks virajlarda biraz oynak bir tavır sergilemekte, bu özellikle fabrika çıkışı takılı olan 195/70HR 15 ölçülerindeki tekelerden daha kalın tekerler takılması halinde daha da belirgin olmakta. Bu hali ile artık düz çizgide de devam etmekte sıkıntı yaşamakta, ve artık seri donanımda olan hidrolik direksiyon da bunu engellemekte çok etkili değil. Hızlı girilen virajlarda yolu tüm ayrıntısı ile hissettiriyor. Yuvarlak hatlı Spider, Amerika kariyerine 1967 yılında başrolünde yer aldığı "Stajyer” (İngilizce’de The Graduate, Almanca’da Die Reifeprüfung) filmi ile başladı. Genç Dustin Hoffman, direksiyonun arkasında büyük aşkı için savaş verirken, Simon & Garfunkel "Scarborough Fair" ile ona eşlik ediyordu. 1990 ise farklı bir zamandı. Sinema’da "Pretty Woman" vardı ve beyaz perdede bir Alfa Spider yerine Lotus Esprit esiyordu. Süpürge sarısı Spider’in içinde Roxette’ten "It Must Have Been Love" mi dinlenmeli, yoksa eski zamanın film müziğini mi? Aslında kendisi karar veremiyor, bugüne mi ait yoksa geçmişe mi? Hala daha krom çerçeveli dışarı açılan üçgen kelebek camlara sahip ama bunlar elektrik kontrollü ana camlar ile kombine edilmiş. Hala daha iki büyük göstergesi var ama o harika ve zarif rakamlar artık yok. Alfa, Spider için "Efsane yaşıyor" şeklinde reklam yapmıştı. O bir efsane idi, evet bu doğru. Ancak artık yolun sonunu da görebiliyordu.

Tarih
Alfa 1950 yılında kendini yeniden keşfediyor, önce 1900, sonra da Giulietta ile. Kompkat  ve sportif model sadece Berlina (sedan) ve Coupé olarak değil, aynı zamanda Spider (1955–65) olarak da sunuluyordu ki büyük üretim rakamları ile üretilen ilk üstü Alfa Romeo’dur kendisi. Playboy’lar onu çok güzel ve hızlı olduğu için seviyorlar. Halefi için bu hiç de kolay değil: Mart 1966’da yeni Spider geldi, karışıtıralamayacak bir Pininfarina tasarımı, ancak ilk başlarda çok kritize edilmişti. Amerikalılar onu hemen sevmeyi öğrendiler, özellikle “Stajyer” filmideki başrolü ile kariyer de yaptı çünkü yüksekokul mezunlarına mezuniyet hediyesi olarak veriliyordu. Alfa, 1750 ve 1300 ile iki farklı yuvarlık hatlı Spider’i daha sunmaya başlamıştı. 1969 yılında gelen Fastback ile ilk tasarımsal değişiklik yapılmıştı. İki yıl sonra iki litrelik motor seriye katılmıştı. 1983 yılındaki hayranlar şoke eden bir gelişme yaşanmıştı. Spider çepeçevre spoylerle ile bezenmişti. 1990 yılında klasik hatları ile çıkan seriyi daha çok sevdiler. Ancak 1993 yılı son gelmişti, Alfa önden çekiş sistemine geçmeye başlamıştı.

Artı / Eksi
En büyük artısı: Her ikisi de gerçek bir Alfa. Motorları muhteşem bir sese sahip, günümüz modellerinin yüksek burun tasarımları olmadan da bu büyük markanın ruhunu gururlu bir şekilde yansıtıyorlar. Otantiklik bakımından tabi ki Duetto genç kardeşine nazaran daha önde. Büyük kardeş virajları ne kadar rahat dönüyorsa, motor ne kadar istekli bir şekilde yukarılara doğru devirleniyorsa, 1990’ların küçük kardeşi bir kadar kendini kısıtlanmış hissediyor. O biraz daha tok bir his yansıtmakta, günlük kullanımda daha rahat bir kullanışa sahip, daha rahat koltuklar ve park ederken yardımcı olan bir hidrolik direksiyon. Her iki Spider için geçerli olan durum, sac karoserisinin altında yatan komplike teknik, ki bunun bugün uzman ellere danışmakta fayda var. Her ikisi biraz egzotik, ancak çok fazla değil: Bu modellerin bir seveni olarak karşılaştığınız küçük gariplikleri kabullenebiliyorsunuz. Mesela her ikisini istisnasız ve en az 15 dakika boyunca, sabırla ve yavaş yavaş bir şekilde ısıtmanız gerekmektedir.

Yedek Parça
Her köşede bir Spider bulunmuyor, ancak yine de sayıları az değil. Bu sağlıklı ve daimi bir yedek parça talebi anlamına gelmekte, kulüpler ve tüccarler sayesinde de geniş bir arz sunulabilmekte. Teknik aksam anlamında yaşanacak herhangi bir sıkıntı yok, çünkü Giulia ve diğer Coupé’ler ile birlikte bir çok modele ait ortak bir kullanılan parçalar var, ancak karoseri parçaları anlamında rüzgar tersten esmekte ortak parça kullanımı burada bitmekte. Orijinal parça bulmak nerede ise imkansız. Bir çok parçanın yan sanayi olarak üretilebiliyor olması çok iyi bir durum, ancak bu problemleri ne yazık ki çözmüyor, çünkü bunlar oldukça pahallı (arka çamurluk yaklaşık 1000 Euro) ve yine de tam oturmuyorlar ve uzun ömürlü değiller. Bir yıl içerisinde yırtılan karbüratör flanşları mesela? Tentenin açılmasına müsaade etmeyen tente mekanizmsı mesela. Karoseriye uymayan tamponlar mesela. Hepsi Alfa güncesinden olaylar.

Pazar Durumu
Uzun yıllardır Alfa’nın içerisine gömülmüş olan ve Duetto Club Schweiz’da aktif olarak bulunan Andy Rottmann, "Gerçekten iyi durumdaki Spider’ları bulmak zor" demekte. Bu tamamı ile orijinal araçlar için geçerli olduğu gibi çok iyi restore edilmiş örnekler için de geçerli. En sık bulunabilen örnekler Durum 3- ve daha yukarı olanlar ki bunlar uzun zaman içerisinde kendisini kurtarabilenler. Ya da yine Andy Rottmann’ın ifadesi ile eksik veya az bir özen ile en azından optik şekilde restore edilen, bazı yerlerinde oldukça iyi boya kalitesine sahip olan örneklere rastlanıyor. Ancak aracı tek tarafından lifte kaldırmak istediğinizde diğer taraftaki kapı açılmıyor ise, bu durumda marşpiyel içleri çok büyük olasılıkla parçalanmış demektir. Öyle ya da böyle; Rottmann piyasadaki Spider’ların yüzde 80’inin gereğinden fazla bir fiyata satıldığını belirtmekte. Yani parıldayan model sakın gözünüzü aldatmasın.

Tavsiye
Seçim tamamen kişisel beğeniler ile alakalıdır. Dördüncü seri Spider, bir “Youngtimer” modelin gerçekleştirmesi gereken tüm kriterleri karşılamakta. Onunla büroya gidebilirsiniz, çok rahat, yine de kişisel ve markanın tüm genlerini üzerinde taşımakla beraber fiyatı da uygun. Buna karşın Duetto, saf Alfa öğretisini temsil ediyor, daha klasik, daha ilham verici. Bir parça daha nadir, daha pahallı, artık tam bir koleksiyoner parçası, açık yolların veya dağ yollarının keyifli refakatçisi. Yuvarlak hatlı üç modelden 1750’lik olan uzun yol refakatçisini, çevik 1600’lük olan hızla devirlenebilen çok yönlü refakatçıyı temsil ederken 1300’lük model, diğerleri ile baş edebilmek için kendisini çok zorlaması gerekiyor. Ancak dikkat: 1300 modeli sıklıkla sevilen 1750 modeline çevriliyordu, hatta sahte şasi numaralı örneklere bile rastlandı.




Süpürge sarısı Alfa Romeo Spider ile birlikte klasik Alfa Spider tarihi de son bulmuş oldu. O, 1955 yılında zarif, sportif ve üstü açık Giulietta ile başlayan uzun ve başarılı bir geçmişin çalan son arkordu idi. Giulietta aşık olunası derecede şirin bir model idi.


Arkadan bakıldığında her iki otomobilin aslında aynı olduğuna inanmak zor geliyor insana. Zarif ve kırılgan bir gökyüzü mavisi Duetto. Yuvarlak arka tasarım, güzelliğe adanmış bir sevgi beyantı gibidir. Altında: Lastikler o kadar narin ve ince ki, sanki hiç orada bulunmak istemiyor gibiler. Buna karşın süpürge sarısı Spider daha masif bir yapıda. Aralarında 24 sene var.


1966 yılında ona takılan isim şaşırtıcı idi: "Osso di Seppia". Bunun anlamı Mürekkep Balığı Bacağı anlamına geliyor. Ya da diğer adı ile "Rundheck" (yuvarlak bagaj). Kulağa en hoş gelen ise "Duetto" idi. Ancak bir çikolata üreticisi yasal olarak bu ismin kullanılmasını yasaklattı. Önemi yok, bugüne kadar herkes onu Duetto olarak tanıdı.


Spider 1990 yılında kariyerinin son turuna çıktığı bir lakaba bile layık görülmemişti. O ise ayarlı bir katalizör, hidrolik direksiyon,…


... ve beklenmedik bir başarı yakalayan sedan 164’e benzer bir arka tasarımı ile zamana ayak uydurmasını bildi.


Duetto çok iyi bir başlangıç yaptı. Daha 1966 yılında 3.300 adet satılmıştı ki bunun en büyük nedeni, karoserisinin altında hala daha muhteşem bir tekniğin yatıyor olmasından kaynaklanıyordu. Bizim bulut mavisi 1967 Duetto’muz bunu kanıtlayabiliyor.


Önce üstten çift egzantriğe sahip olan motorun sportiflik için verdiği keyfi yazalım. 1600’lükün 109 BG’si sanki hiç bitmeyecek bir enerji ile çalışmakta.


Her ne kadar yüksek bir sürate sahip olsa da 1990 yılının Spider’i biraz tembelleşti. Ve biraz da oynak. Sabit arka aksı ile virajlarda biraz fazla zıplamakta, özellikle  fabrika çıkışı takılmış olan 195/70HR 15’lerden daha kalın lastikler takılmış ise.


Duetto’nun ağırlığı az: 990 kilogram ve bunu görünüşünden de anlayabiliyorsunuz. Güzel tasarımlı saatler, zarif bir direksiyon ve harikulade geçişe sahip bir vites sürücüyü bekleyen güzelliklerdir. Sadece koltuklar biraz kayganlar.


Süpürge sarısı rengindeki Spider her ne kadar ağır gözüküyor olsa da aslında öyle değil. Aradaki fark sadece 80 kilogram. Koltukları daha iyi, ancak resimdeki ahşap direksiyon ile diğer ahşap aplikasyonlar sonradan takılma.


Motor kaputunun altında ünlü Alfa kalbi atmakta. Motor Duetto’nun gerçek karakterine şekil vermekte. Motor yüksek devirlerde gezinebilen 1600’lük. Peki torku? Caruso’nun bir Aida aryasını çıkardığı kadar hacimli şekilde.


Üstten çift eksantrik 1990’daki Spider’da hala daha vardı. Ancak ne yazık ki Duetto’daki çift Webber karbüratörün yerine bir Motronic adapte edildi.


Her  ikisi de gerçek birer Alfa. Motorlarının harikulade sesi var, her ikisi de yüksek bir scudetto tasarımı olmadan bu markanın ruhunu gururla temsil ediyor. Otantiklik açısından bakıldığında Duetto tabi ki daha küçük kardeşinin önünde yer almakta.


1961 yılındaki Pininfarina Coupé Speciale Aerodinamico, daha sonraki seri için bir ön izlenim oluşturmuştu.


1969 yılı ile beraber Fastback olarak ilk şekli değişime uğramış olan Spider geldi. 1983 yılına kadar değiştirilmeden üretimde kaldı.


1983 yılında hayranlar şoke olmuşlardı, çünkü Alfa Spider’i çepeçevre spoylerler ile bezemişti. Bugün ise ona hayran olanların sayısı gittikçe artıyor.


1993 yılında gelen son. Alfa, Spider Tipo 916 ile önden çekiş sistemine geçmiş oldu.


Bunun yanında belirtelim. Pininfarina Duetto’yu tasarlarken ona kocaman bir bagaj eklemeyi de unutmadı.
« Son Düzenleme: 11 Şubat 2014, 10:17:24 Gönderen: Gouki »
:alfisti:

Lütfen forumda arama yapmadan yeni konu başlatmayın.

Alfadanadam

  • Moderatore
  • İleti: 12.595
    • Çevrimdışı
Ynt: Alfa Romeo 1600 Duetto ve Alfa Romeo 2.0 Spider
« #1 : 10 Şubat 2014, 17:08:35 »
Ellerine sağlık. Keyifle okudum. Duetto çok daha orjinal olabilir ama sarının çok ayrı hastasıyım be :)
Alfisti Turkey Faydalı Bağlantılar:
İlk Okunacak Başlık | Forum Kuralları | Resim Ekleme Sanatı

KAKIRMAN

  • Membro
  • İleti: 4.158
    • Çevrimdışı
Ynt: Alfa Romeo 1600 Duetto ve Alfa Romeo 2.0 Spider
« #2 : 11 Şubat 2014, 07:56:58 »
Admiiiin, aaadmiiiiinnn. Sabah haberlerini çay eşliğinde tada tada okudum.

SM-C101 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
The Machina List

1998 | Alfa Romeo 145 | 1.6 TS
2001 | Alfa Romeo 156 | Sportwagon | Selespeed 2.0
2005 | Alfa Romeo 156 | Sportwagon | Selespeed 2.0
2011 | Alfa Romeo Giulietta | Sport Pack 1 | 1.6 JTD
2005 | Alfa Romeo 156 | Sportwagon | Selespeed 2.0
2006 | Alfa Romeo GT | 2.0 TS
2011 | Alfa Romeo 159 |1.7 TBI

Gouki

  • Amministratore
  • İleti: 8.024
    • Çevrimdışı
Ynt: Alfa Romeo 1600 Duetto ve Alfa Romeo 2.0 Spider
« #3 : 11 Şubat 2014, 10:17:55 »
Ellerine sağlık Serkan abi.

Tolga033

  • Membro
  • İleti: 6.063
    • Çevrimdışı
Ynt: Alfa Romeo 1600 Duetto ve Alfa Romeo 2.0 Spider
« #4 : 18 Şubat 2014, 00:05:06 »
Her şey iyi güzel ama o Duetto'nun koltukları ayrı güzelmiş zamanına göre.  :yukari-ok: :clover:
Alfisti Turkey Faydalı Bağlantılar:
İlk Okunacak Başlık | Forum Kuralları | Resim Ekleme Sanatı

 

GoogleTagged



Related Topics

  Konu / Başlatan Yanıt Son İleti
0 Yanıt
386 Gösterim
Son İleti 19 Şubat 2006, 00:24:30
Gönderen: admin
5 Yanıt
1476 Gösterim
Son İleti 08 Mayıs 2007, 23:45:11
Gönderen: Alfa 156
1 Yanıt
374 Gösterim
Son İleti 07 Mayıs 2008, 10:55:54
Gönderen: Dentist
12 Yanıt
912 Gösterim
Son İleti 05 Ekim 2009, 16:33:20
Gönderen: agucba
4 Yanıt
690 Gösterim
Son İleti 20 Aralık 2013, 16:00:34
Gönderen: Tolga033

SimplePortal 2.3.7 © 2008-2024, SimplePortal