Haberler:

2005 yılından bu zamana Alfa Romeo ruhuyla yaşayanların arasına hoş geldiniz.
Soru, görüş ve önerileriniz için elektronik posta adresimiz: You are not allowed to view links. Register or Login



Boya Bakımı

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

jurisgonzo

#25
Mantıklı olmadığında hemfikirim ancak maalesef böyle bir uygulama var. Fakat kanaatimce bu uygulamayı daha çokboya koruma paketini önerenveya satan araç satış bayileri yapıyor. Gerekçeleri ise, sıfır aracın dahi üretim bandından çıkıp bayiye gelene kadar çiziklere maruz kaldığı ve ilk boya koruma katmanı için bunları temizlemek gerektiği şeklinde. Yani, aslında nakliye aşamasındaki herhangi bir özensizliğe müşterinin katlanmasını sağlamaktan başka birşey değil.

Bu söylediklerim genelde bayiler tarafından yapılan uygulamalara ilişkin. Ziebart, Meguiars' gibi tamamen bu konuda uzmanlaşmış firmaların böyle bir uygulamayı caiz görüp görmediklerini bilmiyorum. Dediğim gibi mutlaka bu konu hakkında benden daha bilgili Alfistiler vardır ve onların bilgelik incilerini almaya devam ederek en ideal ve en az zararlı boya koruma metodunu bulacak gibiyiz

Sercan Keklik

#26
bir önceki sayfadakı görüntüyü yakalamak zor degıl ama amatör kişilerin yapacagı iş degil kolay bi iş degildir boyanızı yakabılırsınız polisaj makınalarıyla dikkat edin.
145 1.4 TwinSpark
145 1.6 TwinSpark
147 1.6 TwinSpark
147 2.0 SeleSpeed Blackline
156 1.6 TwinSpark
156 2.0 TwinSpark
156 2.0 SeleSpeed
156 1.6 TwinSpark
156 1.6 TwinSpark
156 1.6 TwinSpark
159 1.9 JTS
MiTo 1.6 JTDm
Giulietta 1.4 MultiAir
Giulietta 1.6 JTDm
Giulietta 1.6 JTDm
Spider 2.0 TwinSpark (916)
Spider 2.2 JTS SeleSpeed (939)
159 JTD Ti

Orhan Isvan

#27
quote:

Açıkçası bildiğim kadarıyla yeni koruma yapılmış aracın toz tutması normal bir araca göre çok daha az oluyor. Yani daha yavaş kirleniyor. Ama bu işlem bir kere yaptırıldıktan sonra o katmanlar ömür boyu kalmıyor tabii. Kullanılan ürünlerin cinsine, arabanın nereye park edildiğine (kapalı garaj, ağaç altı, güneş, yağmur altı, bol tozlu yerler vs.) göre bu katmanların ömrü de azalıp çoğalabiliyor. İki koruma arası geçen süre maksimum 6 ay olarak öneriliyor (çoğu wax 3-4 ay). Bu süre bittikten sonra boya üzerinde yine değişik pislikler, zift, yapışkan şeyler kaldığı için kil uygulanıyor. Bu dediğim pislikleri görmeseniz de uygulanacak zeminin pürüzsüz olduğuna emin olmak için kil mutlaka uygulanıyor. Ondan sonra boyanın durumuna göre, çiziklere ve harelenmelere göre yeni işlem uygulanıyor aşama aşama. Tabii bu süre içinde aracınızın koruma katmanını korumak ve tazelemek amaçlı "Ultimate Quick Detailer" gibi hızlı kullanılabilen ve kullananların gayet etkili olduğunu söylediği fısfıslar var. Özellikle araç yeni yıkandıktan sonra ve yağmurdan sonra bunu uygulayarak korumanın süresi artılıyor ve su iticiliği korunuyor.

Linkini verdiğiniz ürün benim gördüğüm kadarıyla detiling'cilerin "çeyiz" tabir ettiği temizlik ürünleri koleksiyonlarında pek sık kullanılan bir şey değil. Meguiar's videolarını izlemiştim, ama fiyatını çok yüksek bulduğumdan pek araştırmaya bile gerek duymadım Hatta Meg'in en pahalı ürünü sanırım.

Benim almayı düşündüğüm çeyiz listemde şunlar var:

- Meguiar's NXT Tech Wax 2.0 (bu var, adı üstünde wax)
- Ultimate Quick Detailer (koruma işleminin süresini uzatmak için. Sık kullanılan bir şey. 2 şişe almayı düşünüyorum)
- Endurance High Gloss (Lastik parlatmak için)
- 5-6 tane mikro fiber bez (bunlardan da aldım, her uygulama için ayrı ayrı)
Başlangıç için bunlar bana yeterli :)

Siyahta toz kesinlikle daha çok gözüküyor, bu konuda haklısınız. Bu arada bu dediklerimin çoğunluğunu henüz kendi aracımda uygulama fırsatım olmadı. Dediğim gibi henüz öğrenme ve araştırma aşamasındayım. İlk uygulamamı kış bitiminde profesyonel ellere yaptırtacağım. Ondan sonra yaz girişinde de kendim ufak bir şeyler yaparım herhalde. Bu yüzden burada yazdığım her cümlenin sonuna -mış -muş ekleyerek okursanız sanırım daha iyi olur Yanlış bilgi vermiyorum tabii ki, sadece uygulama konusunda tecrübe edemedim henüz. Murat bey (dentist) daha iyi olduğunda o da bilgilerini paylaşır diye düşünüyorum.



Teşekkür ederim. Ziebart'ın bana tavsiyesi Diamond Gloss uygulandıktan sonra yıkama işlemlerine azami özen göstermekten başka hiçbirşey yapmamak, sadece yılda bir Diamond Gloss'u yenilemek. Bir başka tavsiyesi de, 2006 dan itibaren otomobil fabrikalarının su bazlı boya kullanmaya başlamaları yüzünden boyanın artık eski kurşunlu boyalar kadar dayanıklı olmadığını bilip, yıkama hatalarının daha kolay çizik oluşturacağını unutmamak.

Yılda bir boya korumayı yeniletmekten ve yıkama işlemlerine azami özen göstermekten başka hiçbirşey yapmamak içime sinmiyor açıkçası. 6 ayda bir boya koruma yeniletmek de pahalı. "Çeyiz sandığı" içindeki ürünleri kullanmak ise hem ekonomik, hem de insanın Alfa'sına kendi eliyle uygulaması keyifli.

Tek kaygım, çeyiz sandığındaki ürünlerin boya koruma tabakasına zarar vermesi veya reaksiyona girerek etkilemesi ihtimali. Önerdiğiniz Meguiar's NXT Tech Wax 2.0'ın (veya başka wax'ların) bir boya koruma tabakasının (Ziebart Diamond Gloss veya başka) üzerine uygulanması sakıncalı mıdır, yararlı mıdır? Eğer boya korumayla çelişmeyecekleri biliniyorsa, sizin potansiyel çeyiz sandığınızdaki NXT Tech Wax 2.0 ve onun üzerine de Ultimate Quick Detailer uygulayarak size deneme tahtası olmaya hazırım.

Meguiar's püskül gerçekten pahalı ama emsallerinden bir ölçüde pahalı olması sebepsiz değil. Püskülü oluşturan iplikler micro fiber olmalarına ilaveten parafin kaplı. Yani tozun yerini değiştirmekle kalmıyor, tozu aracın üstünden kendi bünyesine alıyor. Parafinin kalıcı olması için asla yıkanmaması gerekiyor. Silkeleyerek tozların dökülmesi sağlanıyor. Yeniyken parafin biraz iz bırakabiliyordu. Eskidikçe (toz kaplandıkça) daha kaygan ama yine de tozu kendine yapıştıran bir hal alıyor. Bunu da denedim ama Meguiar's tozu epey daha iyi aldığı gibi, çizme riski daha az gibi gözüküyor:

You are not allowed to view links. Register or Login

Yine de , astronomik fiyat farkına değeceğini garanti edemem ama daha iyi olduğunu söyleyebiliyorum.


ATA

#28
quote:

quote:

Boya koruma hizmeti sunan firmalardan şu ana değin edindiğim bilgiler uyarınca (mutlaka forumda bu konuda daha bilgili bir Alfisti vardır ancak yine de fikirlerimi müssaadesiyle paylaşmak isterim) aşağıdaki prensipler bir kaç küçük farkla tüm koruma hizmeti satan veya öneren firmalar için geçerli olduğu kanaatindeyim:

1. Su zımparası olarak tabir edilen ince zımpara ile en üst katman boyanın veya wax'ın (Tuncay Bey'in bahsettiği sıfır araç üzerindeki balmumu) alınmak suretiyle mevcut çiziklerin ortadan kaldırıması; ve

2. Aslında teknik olarak, elde edilen çiziksiz boya katmanını korumak maksadıyla üste yerine göre wax/balmumu veya (3M gibi firmaların ürettiği) nano partiküllü özel koruyucu kat atmak.

Sonuçta bu işlem mutlak surette temiz bir ortamda zımpara makinesiyle hassas bir uğraş gerektireceğinden dolayı gerçekten el alışkanlığı olmadıkça değerli araçlarımıza uygulamaktan korkarım.

Buna ek olarak, zımpara işlemininin ne kadar gerekli veya elzem olduğunu da tartışmak lazım. Zira yapılan işlem aslında çizilmemiş kısımlardaki koruyucu boyayı da ortadan kaldırmak.

Eh, bu işlemi uygulamayınca da bakım firmalarının vaadettiği (ve gerçekten genelde de sunduğu) gözalıcı parlaklığı elde etmek de pek mümkün değil.

Karar size kalmış.

Ancak, yine de böyle bir uygulamaya gerek görülüyorsa, ki ben 3M'den menunum, Tuncay Bey'in de söylediği gibi bu konuda uzman bir firmaya yaptırmak da ve mümkünse sigara yakmadan başına oturup hobi maksatlı izlemekte fayda var.

Derim ben ...



Bu zımpara işi bana pek mantıklı gelmedi. Hele sıfır araç için. Solmuş farlara ve bazı vernik atmış eski boyalara uygulandığını biliyorum ama yeni araçta kulağa çok "korkutucu" geliyor açıkçası.




Zımpara işi sıfır araçların boyasındaki portakal kabuğu görünümünü gidermek için yapılır. Örneğin:


Register or Login" border=0>
Register or Login" border=0>
Register or Login" border=0>

Not: Resimleri özellikle büyük ekledim

Edited by - ATA on 12/01/2011  17:00:23
1997 145 1.4 Ts (1999-2001)
2001 156 1.6 Ts (2006-2015)
1996 Gtv 2.0 V6 Tb
2009 MiTo 1.6 Jtdm
1991 75 2.0 Ts
2006 156 1.6 Ts

Tuncay Nergis

#29
@ATA:
Evet portakal kabuğu görüntüsünü düzeltmek için kullandıklarını da biliyorum, hatta benim aracımda da var bazı yerlerde, ama sıfır araç için dediğim gibi çok tehlikeli geldi kulağıma

@Orhan Isvan:
Dediğiniz gibi insanın kendi arabasını okşaması var, bir de tanımadığınız insanların makineyle girişmesi :) Güvendiğiniz bir yer bile olsa, onlardan sonra okşayıp bi kere de siz heryerine dokunmak istiyorsunuz. Malum mevsim kış olduğu için ve havalar da epey bir süre yağmurlu gittiği için ne zamandır benim 156yı yıkatmamıştım. Bugün fırsatım oldu ama sürekli gittiğim yıkamacının artık arabalara fırçayla dalmaya başladığını gördüm. Üstelik uzun bi süre de beni ikna etmeye çalıştılar fırçanın zararlı olmadığına dair. Sonra sahile çekip bir de heryerini sildim kuyu suyunun kireç izlerini silmek için. Bundan sonra profesyonel yerlere gideceğim. Bu arada sahilde yanıma birisi geldi, istersen pasta veriyim de öyle sil dedi.. Kendisi arabasını pastayla siliyormuş... İnatla hiç bi zararı olmadığını, kendisinin sürekli her yıkmadan sonra arabasını pastayla okşadığını söyledi

Neyse, asıl konuya gelirsek, uygulamaları mümkün olduğunda profesyonel ellere bırakmak daha iyi. Çünkü onların polisaj makineleri var, daha uygun ortamları var, işlem yaptıkları yerler tamamen kapalı, uygun ışık kaynakları var, bu da yapılan işin sonucunu görmek için önemli, ürünlerin uygulanacakları süreleri iyi biliyorlar, belirli periyotlarla eğitim alıyorlar, en önemlisi aracınızın başına bir şey gelirse düzeltmesini de biliyorlar Onların yaptıkları işlemlerin üzerine kendimiz de ufak tefek şeyler yapmak, korumanın süresini artırmak ve güzel görünümü devam ettirmek için tabii ki yapabileceğimiz şeyler var.

Yukarıda boya korumanın üzerine başka ürünler kullanılmasının zararlı olup olmadığını sormuşsunuz. Benim bildiğim kadarıyla bazı ürünleri kullanmanın hiç bir zararı yok. Bunlar boya korumayı uzatmaya yönelik doğal "hızlı" cila" diye geçen ürünler. Yukarıda mesela ultimate quik detailer" demiştim. Bu da bunlardan biri. Diyelim yağmur yağdı, veya aracınız yıkamadan çıktı, üzerine fıs fıs sıkıp mikrofiber bezle güzelce dağıtıyorsunuz, hem parlaklığına, hem korumaya hem de su iticiliğine katkıda bulunuyor. Hem şu sıradar (yıl başından beri) Meg ürünleri inanılmaz ucuzladı (%50). Ama sadece web sitesinden alırsanız. Bayilerde hala eski fiyat. Mesela bugün Maltepe bayisine sordum 53 TL dedi, webde 28 TL. Hatta bu ürünü çoğu işlemden sonra uyguluyorlar (bazı hafif pastalardan sonra mesela). Hatta kil uygulaması esnasında da kille geçilen yerlere sıkıyorlar. Diğer ürünlerle tepkimeye gireceğini sanmıyorum. Kutusu çok ufak değil ve çoğu yere azıcık sıkılsa bile gayet işe yarıyor. Eski fiyatı yüksekti ama şimdi çok uygun. Ben 2 tane alacağım.

Wax konusunda ise o kadar iyi olacağından emin değilim. Çünkü wax'tan önce kil uygulanması her zaman tavsiye ediliyor. Çünkü araçlarımız her zaman garajda durmuyor ve ister istemez kirleniyor (şampuanla çıkmayacak kirler). Tabii ki uygulanabilir ama bence komple uygulama sonrası daha mantıklı. Çünkü wax'ın altındaki yüzey ne kadar pürüzsüz olursa o kadar iyi.

Bu arada bugün Meg Maltepe bayisine o beğenmediğim yıkamacıya tepem attıktan sonra 156mı götürüp incelettirdim. Benim görmediğim bir sürü küçük kusur buldular... Üstelik benim bilmediğim bir çok yerde boya olduğu ortaya çıktı.. Bu çok canımı sıktı. Bu yüzden biraz şevkim kaçtı desem yeridir. Örneğin sağ ön kapımda portakal kabuğu görüntüsü var, arka kapıda yok.. Sol arka kapımda boya işlemi var ve önceki pasta işleminde verniğe zarar verilmiş, ama üzerinde cila sağlam olduğu için pürüzsüz fakat tonları hafif farklı bir görüntü oluşuyor. Arabam gri olmasa kabak gibi gözükecek..

Benim tavsiyem bu işleri öğrenmek ama çok da üzerine düşmemek. Sonuçta yıkanınca hepimizin arabası güzel, illa aşırı parlak olması için cüzdanımızı boşaltmamıza gerek yok. Ama amatör ürünler alıp ara sıra alfalarımızı okşamak, ayda yılda bir de profesyonel uygulama yaptırmakta sakınca yok. Yoksa üzerine çok düşünce en ufak şey canınızı sıkıyor ve hobiniz olması gereken şey kabusunuz oluyor. Her şeyi ayarında tutmanın faydası var galiba.

Edited by - Tuncay Nergis on 12/01/2011  23:08:45

Orhan Isvan

#30
Ayrıntılı cevabınıza teşekkürler. Ziebart senede bir boya korumayı yenilerken kil uygulaması yapıyor. Seyrederken, o uygulamayı kendim yapmamaya karar vermiştim zaten. Madem ki wax kilden sonra yapılmalı, en iyisi işi uzmanına bırakıp ilave wax?tan vazgeçmek.

Ultimate Quick Detailer kullanabilirim ama oto yıkamacım (işin uzmanı ve benim hassasiyetimi bilen bir arkadaşım) benzer bir ürünü tanıtım amacıyla şimdilik bedava uyguluyor. Sonra 5 TL olacakmış. Bu durumda onu da çeyiz sandığına koymaya gerek yok. Ama yine de Alfa okşamak için epey çeyiz kalıyor geriye. Cockpit cleaner, koku giderici (veya parfüm), deri döşeme varsa deri bakım ürünleri, yazlık ve kışlık cam suyu katkıları, v.s.. Motor bölmesine de eski bezler, yumuşak fırçalar ve aşırıya kaçmadan ve bence asla su kullanmadan motor cleaner ile dalarsak, tutkulu bir hafta sonu geçirebiliriz yine de.  

Boyanız için üzüldüm. Geçmiş olsun. Ama şevkiniz kaçmasın. Bugüne kadar farkına bile varamadığınız o küçük kusurların altında yine de 156 var. Sıradan bir otomobil olsaydı o kusurları fark bile etmeyebilir, etseniz bile aldırmayabilirdiniz. Boyası kusurlu da olsa, kusursuz da olsa Alfa Alfa?dır. 159?umu alırken siyah renk içime sinmiyordu da bir dostum ?Alfa?nın siyahı beyazı olmaz? demişti bana. Aynı mantık. Alfa boyasını restore etmek de yine ?bir otomobil boyasını? canlandırmaktan daha heyecan vericidir. Sizi birkaç önemsiz boya kusuru yüzünden moralsiz görmeyelim.

evrenalpar

#31
Benim de cnm biraz sıkkın, normalde Juli'yi alırken anlaşmamız boya korumalı teslim edecekleri şeklindeydi, ancak maalesef yoğunluktan dolayı yapamamışlar.

İlk bakımda yapacaklarına dair söz verdiler, fakat uzun yol gittim bu arada ve saolun memlekette taş-çakıl dökerek seyreyleyen çok kamyonumuz olduğundan, ön tamponda taş vurukları oldu. :(

Ayrıca araç sıfır olmasına rağmen, bence çok damarlanma var, halelenme ya da neyse işte. Yıkama işini sadece ben yapmama rağmen süngerle. Sizce bu normal bişey mi? Servisin yapacağı uygulama ile hallolur umarım..
206GTI (2003-2008)
A3 1.6 (2008-2010)
Giulietta M.Air (2010-2012)
Honda CR-V (2012-2013)
Audi A3 1.6TDI S-Tronic (2013 - 2016)
Alfa Romeo 159 1.9JTD SW (2016 -2017)
Giulietta M.Air TCT (2017-...)

Tuncay Nergis

#32
Ultimate Quick Detailer 28 TL imiş. Benim aklımda yanlış kalmış.

Edited by - Tuncay Nergis on 12/01/2011  23:10:44

Tuncay Nergis

#33
quote:

Ayrıntılı cevabınıza teşekkürler. Ziebart senede bir boya korumayı yenilerken kil uygulaması yapıyor. Seyrederken, o uygulamayı kendim yapmamaya karar vermiştim zaten. Madem ki wax kilden sonra yapılmalı, en iyisi işi uzmanına bırakıp ilave wax?tan vazgeçmek.

Ultimate Quick Detailer kullanabilirim ama oto yıkamacım (işin uzmanı ve benim hassasiyetimi bilen bir arkadaşım) benzer bir ürünü tanıtım amacıyla şimdilik bedava uyguluyor. Sonra 5 TL olacakmış. Bu durumda onu da çeyiz sandığına koymaya gerek yok. Ama yine de Alfa okşamak için epey çeyiz kalıyor geriye. Cockpit cleaner, koku giderici (veya parfüm), deri döşeme varsa deri bakım ürünleri, yazlık ve kışlık cam suyu katkıları, v.s.. Motor bölmesine de eski bezler, yumuşak fırçalar ve aşırıya kaçmadan ve bence asla su kullanmadan motor cleaner ile dalarsak, tutkulu bir hafta sonu geçirebiliriz yine de.  

Boyanız için üzüldüm. Geçmiş olsun. Ama şevkiniz kaçmasın. Bugüne kadar farkına bile varamadığınız o küçük kusurların altında yine de 156 var. Sıradan bir otomobil olsaydı o kusurları fark bile etmeyebilir, etseniz bile aldırmayabilirdiniz. Boyası kusurlu da olsa, kusursuz da olsa Alfa Alfa?dır. 159?umu alırken siyah renk içime sinmiyordu da bir dostum ?Alfa?nın siyahı beyazı olmaz? demişti bana. Aynı mantık. Alfa boyasını restore etmek de yine ?bir otomobil boyasını? canlandırmaktan daha heyecan vericidir. Sizi birkaç önemsiz boya kusuru yüzünden moralsiz görmeyelim.



Kokpit için kesinlikle "parlatmayan" bir ürün alın. Yoksa ön camdan özellikle yaz aylarında öyle bir yansıma oluyor ki, yolu görmeniz imkansız oluyor. Sadece toz tutmasını engelleyici ve silikonsuz olanlardan alın. Kokuları çok güzel oluyor bazılarının. Aylarca kalanlar var, ben arabamda koku kullanmıyorum o yüzden.

Parfüm konusunda, özellikle Glade gibi bazı ürünlerin kanserojen madde içerdiği söyleniyor, taksiciler küçük bir şeye saf vanilyayla tütün kolonyasını karıştırıp koyuyorlarmış, araba fırından yeni çıkmış kurabiye gibi kokuyormuş Bahsedilen kokuyu bilmiyorum ama hakikaten öyleyse benim karnım acıkır, kafam dağılır

Deri bakım ürünleri bence de mutlaka kullanılmalı. Yıllarca bakımsız kalan deriler çatlıyor, sertleşiyor. İlerde çatlayarak bozuluyor da zaten. Direksiyon da soyuluyor. Bunlara bakım şart. Hiç yabancı ürün kullanılamıyorsa bile abartmamak kaydıyla bildiğimiz el kremi sürülebilir. Sonuçta elimiz de deri, direksiyon da, koltuk da. Benim 156nın koltukları deri değil ama evde deri montuma sürüyorum Yumuşaklığını koruyor. Tabii koltuklar için üretilmiş sıvılar daha faydalı olabilir, denemedim.

Cam suyu katkıları aşırı ucuz şeyler (3-5 lira), genellikle konsantre satılıyor zaten onlar da. Hap şeklinde veya konsantre sıvı olarak satılıyor.

Motor temizleme kısmı pek bana göre değil, bilmediğim şeyi ellemem prensip olarak Yoksa boyaya pastayla dalan adamdan ne farkım kalır...

Bir de tabii ki lastiklerimizin güzel görünmesi ve siyahlığını koruması için You are not allowed to view links. Register or Login tavsiye ediyor detailing'ciler. Diğer ürünler arap sabunuyla aynı kalıcılığa sahipmiş (bir kaç gün). Bu ürünün çok uzun süre kaldığını söylüyorlar.

Bunlar haricinde dış yüzeydeki krom ve plastik kısımları temizlemek ve parlatmak için, jantları temizlemek için ayrı ayrı ürünler mevcut. Ben balata tozları için selülozik tiner kullandım bir kere, sonuçtan çok memnun kaldım. Bu tip şeyleri çok kullanmamakta fayda var bence, çünkü temizlemek demek bir yandan da aşındırmak demek.

Bu sıralar jant çiziklerini kapatıcı ürünlere bakıyorum. Yeterli bilgi edindiğimde buradan paylaşırım. Uygulama yapabilirsem de fotoğraflı şekilde paylaşmaya çalışırım. Şu maddi durumları düzeltsem hepsini tek seferde de yaparım ama işte maddi dünya :)

Tuncay Nergis

#34
quote:

Benim de cnm biraz sıkkın, normalde Juli'yi alırken anlaşmamız boya korumalı teslim edecekleri şeklindeydi, ancak maalesef yoğunluktan dolayı yapamamışlar.

İlk bakımda yapacaklarına dair söz verdiler, fakat uzun yol gittim bu arada ve saolun memlekette taş-çakıl dökerek seyreyleyen çok kamyonumuz olduğundan, ön tamponda taş vurukları oldu. :(

Ayrıca araç sıfır olmasına rağmen, bence çok damarlanma var, halelenme ya da neyse işte. Yıkama işini sadece ben yapmama rağmen süngerle. Sizce bu normal bişey mi? Servisin yapacağı uygulama ile hallolur umarım..



Bana pek normal gibi gelmedi anlattığınız kadarıyla ama.. Servise bırakırken söyleyin. İnşallah düzeltirler

Orhan Isvan

#35
quote:




Kokpit için kesinlikle "parlatmayan" bir ürün alın. Yoksa ön camdan özellikle yaz aylarında öyle bir yansıma oluyor ki, yolu görmeniz imkansız oluyor. Sadece toz tutmasını engelleyici ve silikonsuz olanlardan alın. Kokuları çok güzel oluyor bazılarının. Aylarca kalanlar var, ben arabamda koku kullanmıyorum o yüzden.

Parfüm konusunda, özellikle Glade gibi bazı ürünlerin kanserojen madde içerdiği söyleniyor, taksiciler küçük bir şeye saf vanilyayla tütün kolonyasını karıştırıp koyuyorlarmış, araba fırından yeni çıkmış kurabiye gibi kokuyormuş Bahsedilen kokuyu bilmiyorum ama hakikaten öyleyse benim karnım acıkır, kafam dağılır

Deri bakım ürünleri bence de mutlaka kullanılmalı. Yıllarca bakımsız kalan deriler çatlıyor, sertleşiyor. İlerde çatlayarak bozuluyor da zaten. Direksiyon da soyuluyor. Bunlara bakım şart. Hiç yabancı ürün kullanılamıyorsa bile abartmamak kaydıyla bildiğimiz el kremi sürülebilir. Sonuçta elimiz de deri, direksiyon da, koltuk da. Benim 156nın koltukları deri değil ama evde deri montuma sürüyorum Yumuşaklığını koruyor. Tabii koltuklar için üretilmiş sıvılar daha faydalı olabilir, denemedim.

Cam suyu katkıları aşırı ucuz şeyler (3-5 lira), genellikle konsantre satılıyor zaten onlar da. Hap şeklinde veya konsantre sıvı olarak satılıyor.

Motor temizleme kısmı pek bana göre değil, bilmediğim şeyi ellemem prensip olarak Yoksa boyaya pastayla dalan adamdan ne farkım kalır...

Bir de tabii ki lastiklerimizin güzel görünmesi ve siyahlığını koruması için You are not allowed to view links. Register or Login tavsiye ediyor detailing'ciler. Diğer ürünler arap sabunuyla aynı kalıcılığa sahipmiş (bir kaç gün). Bu ürünün çok uzun süre kaldığını söylüyorlar.

Bunlar haricinde dış yüzeydeki krom ve plastik kısımları temizlemek ve parlatmak için, jantları temizlemek için ayrı ayrı ürünler mevcut. Ben balata tozları için selülozik tiner kullandım bir kere, sonuçtan çok memnun kaldım. Bu tip şeyleri çok kullanmamakta fayda var bence, çünkü temizlemek demek bir yandan da aşındırmak demek.

Bu sıralar jant çiziklerini kapatıcı ürünlere bakıyorum. Yeterli bilgi edindiğimde buradan paylaşırım. Uygulama yapabilirsem de fotoğraflı şekilde paylaşmaya çalışırım. Şu maddi durumları düzeltsem hepsini tek seferde de yaparım ama işte maddi dünya :)
[/quote]


90 lı yılların sonlarında Kartal kullanıyordum. Nerede ve nasıl yıkandığına hiç aldırmazdım. Taksim'deki bir oto park aynı zamanda oto yıkayıcısıydı. Hem park etmiş, hem yıkatmıştım. Bana jest olsun diye torpidoyu silikonlamışlardı. Öyle bir kıyamet koparmıştım ki, işletme müdürü çalışanlarıyla benim arama gerilmiş, kız arkadaşım da beni oradan uzaklaştırmıştı. Geri döndüğümüzde Kartal'ı onlara teslim ettiğim vaziyete bulacağımda anlaşmıştık. Gerçekten de nasıl yapmışlarsa silikonu çıkartmışlardı. Sonra ahbap olduk. Şimdi Taksim'de park etmek için Alfa'nın bile anahtarını otoparkçıya teslim edecek kadar çaresiz kaldığımda (Taksim'de her park edişimde ) aynı otoparka bırakıyorum. Beni hala silikon düşmanı olarak tanıyorlar, hala o olayı hatırlatıp "merak etme Alfa'ya dokunmayız" diyorlar.

Arexon's cocpit cleaner kullanıyorum. Dediğiniz gibi silikonsuz bir süt ve çok hoş kokuyor.

Parfüm ben de kullanmıyorum aslında. Seçenek olarak bahsetmiştim. Yine Arexon's un bir koku gidericisi var. Halılara onu sıkıyorum. Bakteri kokusunu önleme iddiasında ama galiba aslında "otomobil içi" kokan bir parfümden ibaret.

Otomobilin içinde ozon jeneratörü denediniz mi? Oksijeni ozona dönüştürerek ortamı oksijensiz bırakıyor. 20 dakika içinde bakteriler oksijensizlikten ölüyor. İddia bu. Ziebart senede bir zaten yapıyor, ben zaman zaman oto yıkamacımda da yaptırıyorum. Akla uygun geliyor ama göz boyama mıdır mıdır, gerçekten işe yarıyor mu acaba?

Deri bakımı için bunları kullanıyorum. Acaba iyi bir seçim mi?

You are not allowed to view links. Register or Login
You are not allowed to view links. Register or Login

Jantlara tiner sürmeniz beni biraz korkuttu. Çok iyi temizleyebilir ama jantın boyasını soldurabilir. Jant temizleme spreyleri daha güvenli değil mi? Tinerden pahalı olsalar da aradaki fark jantın boyası karşılığında makul olabilir. Bunu da oto yıkamacım zaten yaptığından benim çeyiz sandığımda buna da gerek kalmıyor o yüzden fiyat bilmiyorum aslında.

Lastikleri fazla parlak sevmiyorum ama Turtle Wax Tyre Dressing Platinum kullanıyorum. Az sürünce temiz ve ıslak gösteriyor. Çok sürünce parlatıyor. Dengeyi tutturmaya çalışıyorum.

156?nın motoruna çok dikkat etmenizi öneririm. Yıkanırsa rutubetten nem kapıyor (yağmurda falan sorun yok). Sonunda garantili olsun diye yetkili serviste yıkatmaya karar vermiştim. Yine de yolda kalınca, Zincirlikuyu?da motor yıkatma faturam sayesinde Bursa?ya kurtarıcıyla bedava gitmişti. O korkuyla 159'un motorunu yıkatmıyorum. Oto yıkamacım tedbirli şekilde kuru buhar tutuyor sonra bezle, fırçayla girişiyoruz. Aslında suyun kaputun altında işi olmadığı belli ama temizlemeden de olmuyor. Böyle kuru temizleme yöntemleri geliştiriyoruz.

Konuyu biraz boya bakımının dışına çıkardık ama sizin çeyiz sandıklı, okşamalı yazılarınız çok hoş. Bu maddi dünyada bende sabır var. Eminim herkeste vardır. Uygulamalı, fotoğraflı paylaşımınızı seve seve bekleriz.

Tuncay Nergis

#36
Kokpite mümkün olduğunca az yabancı madde dokundurmak en iyisi. Bir de güneş altında bırakmamak tabi. Donanımhaberde 159 sahibi birisi, konsola sıkılan koruyucu bir maddeden dolayı ortadaki göstergelerin plastik camlarının üzerinde buğulu bir görüntü oluştuğunu söylemişti ve ne yaparsa yapsın  o lekeleri çıkaramadığını söyledi. Bu yüzden özellikle şeffaf plastik yerlere dikkat etmekte fayda var. Ben bir kaç ayda bir sadece toz tutmaması için o spreyden sıktırıyorum ve o esnada başında duruyorum. Maalesef gittiğim yıkamacı sizinkiler kadar ilgili ve bilgili değil. Bundan sonra Maltepe sahil Meg'e gitmeye karar verdim.

Ozonla ilgili çok uygulama yapanlar var, camları aralaryıp oralardan kocaman hortumlar uzatıyolar falan, ama bana hiç mantıklı gelmedi. Sonuçta camlar açık.. Ozonlasa ne olur, camdan hava yine giriyor. Zaten arabamda hafif güzel bi koku var, güneşte kalınca kokpitten gelen güzel koku daha da artıyor O yüzden parfüm falan düşünmedim. Meguiar's'ın facebooktaki epey aktif olan sayfasında yetkililere onların koku giderici ürünleri için sormuştum sizinkinde bu tip maddeler var mı diye, tabii ki yok, sağlıklı vs vs dediler ama yine de kullanmam gibime geliyo. Tabi içeride istenmeyen kokular varsa bunun kaynağı da önemli, ona göre çözüm bulunmalı.

Deri bakımı konusunda dediğim gibi pek bilgi sahibi değilim ama AutoGlym markasının detailingciler tarafından tutulan, sevilen bir marka olduğunu biliyorum. Üstelik öyle bi markanın deri üzerine iki ürününü birden, kılavuzuna uygun şekilde kullanıyorsanız bence daha fazla yapılacak bir şey yok. Gayet iyi. Bir çok kişi koltuklarına leş gibi kıyafetlerle oturuyor, kahve dökülse, sigarayla yansa bile ellemiyorlar.. Siz gereğini yapıyorsunuz, ne güzel.

Jantlara şimdiye kadar sadece 1 kere, yıllardır yapışmış olan balata tozlarını ve ziftleri temizlemek için biraz da mecbuiyetten kullandım. Ama yine detaycılardan öğrendiğim kadarıyla selülozik olanın bir zararı yokmuş. Cilasını kaldırmadığı gibi renk değişimi de yapmıyormuş. Ama lastikler için Meg. ürünü hariç hiç bir üründen olumlu tepki duymadım. Turtle Wax'ın ürününün ve diğer ürünlerin ömrünün çok kısa olduğunu ve suyla temas edince özelliğini kaybettiğini söylüyorlar. Bu konuda Endurance High Gloss'u tavsiye ediyorlar. Bunun parlatmayanı da vardı ama bulamadım onu şimdi Insane Shine modeli var, o daha çok parlatıyordur heralde.

Motor konusunda ise dediğim gibi, bilmediğim şeye burnumu sokmam Motorun pırıl pırıl olması çok da önemli değil bence, ama olur da bi gün yaptırırsam profesyonellere bırakmaya, ama başında durmaya özen gösteririm.



Bugün dünkü olaydan dolayı kafam attı, ne de olsa kışın tam uygulama yaptıramıycam, bu arada alfam cilasız kalmasın dedim ve kendi çapımda bi pasta-cila olayına giriştim. Pasta işinden korktuğumdan bulabildiğim en hafif aşındırıcılardan biri olan, aynı zamanda detaycıların market ürünü diye burun büktükleri ürünlerden biri olan Turtle Wax Safe Cut Scratch Remover aldım. Zaten boyam parça parça ve kimi yerde çok ince olduğu için (hatta malesef 1 yerde vernik de atmaya başlamış) mümkün olan en ince pastayı alıp sadece çizikler üzerinde arabayı sallayacak kadar abanarak, geri kalan yerlerde ise yıkamadan sonra kurular gibi (belki biraz daha sert) biçimde uyguladım. Uygulamayı önce kapı eşiğinde denedim, bu bölgede pastayı uygulamanın kolaylığından sanırım, o kadar kolay olmuştu ki, arabayı 1 saatte falan bitireceğimi düşünmüştüm. Ama çiziklerle boğuşurken ve özellikle yorulduktan sonra iş baya yavaşladı Tabi pasta hafif-orta (12 üzerinden 3-4 gibi) aşındırıcı olunca, çiziklerde baya zorladı. Küçük çiziklerin büyük kısmını hallettim ama derine inenlere, taş vuruklarına falan bir şey yapamadım. Yapmayı da beklemiyordum zaten. Daha kalın başka bir pasta çiziklerde daha etkili olmuştu fakat ard arda 2 pastayla girişecek kadar kendime güvenmiyorum. Zaten boyamın durumunun pek iyi olmadığını, hatta komple boyaya girsem daha mantıklı olacağını gördüm.

Wax'tan hiç bahsetmemişim. Meguiar's'ın NXT Tech Wax 2.0'ını kullandım, "boyalı" parçalar üzerinde müthiş sonuç verdi. Zaten o boyalı parçalar pastadan sonra mükemmel bir yüzeye sahip oldu, elimle okşadıkça pürüzsüzlüğünü gördüm. Gacır gucur ses çıkarmadılar, hatta cilalı gibi gözüküyorlardı neredeyse. Üzerlerinden wax'la da ince bir tabaka geçince  çok iyi parladılar. Aynı şeyi orjinal boyalı parçalar için ise söylemem malesef mümkün değil. Buraları okşadıkça haşır haşır bir ses geliyordu ve pastayla da çok zorlamadım. Hele ki bir yerde vernik atması başlangıcını gördükten sonra pastayı sadece arabayı yıkarmış gibi sadece üzerinde gezdirerek sürdüm. Tabii ki tek bir çeşit pasta kullandığımdan ve boyalı parçalar olduğundan tüm yüzeyler aynı finishe sahip olmadılar, bu yüzden görünüşte olmasa da boyalı yerleri okşayınca her birinden aynı hissi alamıyorum. Bazı yüzeylerden hafif haşırtı sesi gelmeye devam ediyor Sinir bozucu ama Allah'tan görüntüde fark yok. Harelerin ne kadar gittiği de pek test edemedim, çünkü öğleden sonra olmuştu ve ben uygulama boyunca tabii ki gölgedeydim. Wax'ın bir kaç gün daha boya tarafından hazmedilmesini bekleyip önümüzdeki günlerde bir kat daha ince bir tabaka halinde alfamı NXT 2'yle okşayacağım

O zamana kadar fotoğraf makinesi bulmayı da başarabilirsem burada görüntüleri paylaşırım

Tuncay Nergis

#37
Dandik 1.3 megapiksel cep telefonu kamerasıyla çektiğim fotoğraflar fena çıkmamış:

Uygulamadan önce kapı eşiğinde. Alt kısım mat, üst kısma pasta+cila uygulanmış hali.
Register or Login" border=0>



Tavanda ilk kattan sonraki yansıma:
Register or Login" border=0>



Telefonun kamerasından çekebildiğim kadarıyla kaput:
Register or Login" border=0>



Son olarak yandan görüntü almasak olmazdı:
Register or Login" border=0>

Edited by - Tuncay Nergis on 13/01/2011  22:21:50

KAKIRMAN

#38
Maşallah.
The Machina List

1998 | Alfa Romeo 145 | 1.6 TS
2001 | Alfa Romeo 156 | Sportwagon | Selespeed 2.0
2005 | Alfa Romeo 156 | Sportwagon | Selespeed 2.0
2011 | Alfa Romeo Giulietta | Sport Pack 1 | 1.6 JTD
2005 | Alfa Romeo 156 | Sportwagon | Selespeed 2.0
2006 | Alfa Romeo GT | 2.0 TS
2011 | Alfa Romeo 159 |1.7 TBI
***
2005 | Peugeot 206 | 1.4 HDI | Panoramic
2017 | Peugeot 2008 |  1.6 HDI |Allure

Orhan Isvan

#39
Tuncay Bey,

Camlardan içeri hortumlar sokularak yapılan o uygulama kurutma. Ozonlama, kapı ve camlar sıkı sıkı kapalıyken yapılyor. Kabin içi kötü kokuların esas kaynağı tozlu ve nemli ortamda oluşan bakteriler. Bunlarla kimyasal mücadele yöntemleri var elbette ama yan etkileri de var. Üstelik, bazı bakteiler zamanla bu kimyasallara dirençli hale geliyorlar(mış). Ayrıca, kimyasalların halı kıllarının içlerine işlemesi de zor olabiliyor(muş). Ozonlamanın, kötü kokuların kaynağını kurutmak için kimyasallardan daha etkili ve zararsız bir yöntem olduğu öne sürülüyor.

Fotoğraflara bakılırsa epey uğraşmış ve ödülünüzü almışsınız.

Bir ara komple boya düşündüğünüzü yazmıştınız. Sonunda iş bu noktaya kadar varırsa, aklınızda bulunsun, Yalova?da fiyatlar İstanbul?dan daha ucuzdur. Bu nedenle kaporta ve boya gibi işleri Yalova?da yaptıranlar giderek artıyor. Ben de kızımın otomobilini, ne yazık ki sık sık, kaporta/boya işleri için Yalova?ya getiriyorum.

Böyle bir durumda size olsun, diğer arkadaşlara olsun, elimden gelen yardımı seve seve yaparım.

KAKIRMAN

#40
Benim makinada civardaki yaratıklar yüzünden yamalı bohça gibi. Lokal boyalardan gına geldik. Ciddi derecede yaza doğru camlardan altını boyatmayı düşünüyorum.
The Machina List

1998 | Alfa Romeo 145 | 1.6 TS
2001 | Alfa Romeo 156 | Sportwagon | Selespeed 2.0
2005 | Alfa Romeo 156 | Sportwagon | Selespeed 2.0
2011 | Alfa Romeo Giulietta | Sport Pack 1 | 1.6 JTD
2005 | Alfa Romeo 156 | Sportwagon | Selespeed 2.0
2006 | Alfa Romeo GT | 2.0 TS
2011 | Alfa Romeo 159 |1.7 TBI
***
2005 | Peugeot 206 | 1.4 HDI | Panoramic
2017 | Peugeot 2008 |  1.6 HDI |Allure

Alfadanadam

#41
Ellerinize sağlık. Hem güzel sohbet hem de faydalı bir kaynak olmuş :)
Bu arada oto boyama konusunda Ereğli'den de çok iyi fiyatlar alabiliyorum aklınızda olsun. Bir arkadaşın 156'sını tavan hariç komple boyamasına 850 lira fiyat aldım mesela.

ATA

#42
Kokpit parlatıcı hakkında biraz geriden geldim idare edin =)

Eskiden Sonax Mat efect kullanıyordum, parlak konsoldan nefret ederdim. Meg'den mat olan Quik Interior Detailer alacağıma yanlışlıkla parlak olan Supreme Shine almışım.
Bir sürdüm konsol aşırı parlak. Dedim allahım ne yapacağım ben şimdi =) O parlaklık 1 gün içinde kendini inanılmaz güzel bir görüntüye bıraktı. Toz tutmuyor ve neredeyse tüm konsol 2 ay tertemiz ve sıfır gibi. Tüm bunlarıda sonaxdan daha ekonomik bir şekilde sunuyor. Sonaxı 20 fıslatırken aynı yere Meg ile 3-4 fıs yeterli.
Artık Meg supreme shinedan vazgeçmem gibi ama illa mat isterim diyenlere genede önermem =))

Edited by - ATA on 14/01/2011  17:07:48
1997 145 1.4 Ts (1999-2001)
2001 156 1.6 Ts (2006-2015)
1996 Gtv 2.0 V6 Tb
2009 MiTo 1.6 Jtdm
1991 75 2.0 Ts
2006 156 1.6 Ts

Orhan Isvan

#43
quote:

Benim makinada civardaki yaratıklar yüzünden yamalı bohça gibi. Lokal boyalardan gına geldik. Ciddi derecede yaza doğru camlardan altını boyatmayı düşünüyorum.



Eğer Yalova'da yaptırmayı düşünürseniz, zamanı gelince haber verin. Önce kızımın Nissan Micra'sını boyayan ustaya birlikte gideriz. Camlardan aşağısını bu yaz 650 TL'ye boyamıştı. Ayrıca, otomobil meraklısı çevremle beraber diğer boyacılar nezdinde "hem bu bir Alfa, hem de sahibi bizden" temalı kulis yapabiliriz. Kimin, hangi ustayı niçin tercih ettiğini dinler, içinize sineni seçersiniz.

KAKIRMAN

#44
Eyvallah Orhan Bey. Vakti gelince sizi rahatsız ederim ;)
The Machina List

1998 | Alfa Romeo 145 | 1.6 TS
2001 | Alfa Romeo 156 | Sportwagon | Selespeed 2.0
2005 | Alfa Romeo 156 | Sportwagon | Selespeed 2.0
2011 | Alfa Romeo Giulietta | Sport Pack 1 | 1.6 JTD
2005 | Alfa Romeo 156 | Sportwagon | Selespeed 2.0
2006 | Alfa Romeo GT | 2.0 TS
2011 | Alfa Romeo 159 |1.7 TBI
***
2005 | Peugeot 206 | 1.4 HDI | Panoramic
2017 | Peugeot 2008 |  1.6 HDI |Allure

Tuncay Nergis

#45
Açıkçası şu sıralar benzine zor para bulurken bir de boya işine giremiycem malesef :( Zaten boya koruma da yaptıramayacağım için (ama alfamı daha fazla mat görmeye dayanmadığım için) kendim wax işine giriştim ya :) Yakın zamanda Yalova'yla daha yakın bir ilişkim olabilir, o zaman da aklımda boya olursa mutlaka sizinle irtibata geçerim. Şimdilik arabamın görüntüsünden çok memnunum, wax'ın etkisi geçtikçe de sanırım ben yapmaya devam edeceğim :D (3-6 ayda bir) Bugün güneş ışığı altında çizik ve hareleri ne kadar giderebildiğimi rahat rahat görmek için 156mın yanına geldiğimde gerçekten şaşırdım. Uygulama esnasında nasıl bi gaza geldiysem ne hare kalmış ne ufak çizik.. Pırıl pırıldı. Hatta boydan boya bi ince çizik vardı, ondan bile eser kalmamış. Wax'ın oturmasıyla tüm yüzeyler çok kaygan hale gelmiş ve o bahsettiğim pürüzlü, haşır haşır his de neredeyse tamamen yokolmuş. Wax, sonucunu hemen tam olarak göstermiyor demek ki. Üstelik ılık ve mümkün olduğunca nemsiz havada yapılması tavsiye edilmesine rağmen dün 7 derece civarıydı, gece de epey nemliydi. Buna rağmen sonuçtan çok memnun kaldım. Parça parça uygularken insana "olmadı galiba" hissi veriyor, ama komple bitirdiğinizde farkı anlıyorsunuz. Zevkli bir iş olmasına rağmen uygun yerde uygun aşındırıcı malzemeyi  kullanmazsanız, makine yerine elle girişirseniz "aşırı" yorucu. Tabi makineye de güvenmek tecrübe ister :) Bu arada tamponlardaki plastik yerler de polish-wax esnasında epey engel oluyor, bu kısımları da boyamak daha iyi olacak sanırım. Aynalar da.. Onlar da para :( Ben de kolay ve ucuz, mümkünse bedava çözümler bulup alfamı güzelleştirmeye çalışıyorum işte...

Haftasonu vaktim olursa koltuklara, halılara, su tahliye deliklerine, dış ve iç plastik aksama da girişeceğim. Koltuklar için sıcak suya rendelenmiş banyo sabunu düşünüyorum İnce detaylar için de araç olarak "eski diş fırçası". Pedal, emniyet kemeri tokaları gibi yerlerde basit bir diş fırçasıyla harikalar yaratanlar var :)) You are not allowed to view links. Register or Login İç plastik aksamda ve içeriden gözüken fitil benzeri plastik yerlerde oluşan su lekeleri için sirke-su karışımı önerilmişti ama koku yapar diye korkuyorum. Aracımın içi mis gibi kokarken hiç yoktan sirke kokusu çıkarmayalım.

Diş fırçası demişken şöyle bir şey de var:


@ATA: Parlak konsol yazın sıkıntı yaratmıyor mu? Hele İzmir gibi güneşli bi yerde önünü nasıl görüyosun? :D Benim parlamayan haliyle bile ön camdan yansıma yapıyor.

ATA

#46
Dediğim gibi öyle oto aksesuarcı parlaklığı sadece 1 gün sürüyor. Sonrasında 2 ay boyunca yepyeni bir görünüm kazanıyor, fazla parlamıyor.


Ben 1,5 sene önce, 3m all purpose cleaner alıp, boyacı fırçasının kıllarını kısa keserek diş fırçası sertliğine getirip, tüm kapı içleri göğüslük konsol, tavan tutamakları, emniyet kemerlerini, pandizotu havalandırma ızgaralarını sökerek girişmiştim. Taban halısı için elbise fırçası, tavan içinse aynı ürünü sonax fısfısına koyup pürkürtüp silmiştim. Sonuç limon ferahlığı


Edited by - ATA on 14/01/2011  21:16:57
1997 145 1.4 Ts (1999-2001)
2001 156 1.6 Ts (2006-2015)
1996 Gtv 2.0 V6 Tb
2009 MiTo 1.6 Jtdm
1991 75 2.0 Ts
2006 156 1.6 Ts

Orhan Isvan

#47
Tuncay Bey,

Oto yıkamacım zaten bir hafta kadar etkili olan sprey bir malzeme kullandığı için bahsettiğiniz Meguiars Ultimate Quik Detailer (UQD) kullanmama gerek olmadığını söylemiştim ama daha sonra internetten epey araştırınca işler değişti. Aldım ve deniyorum. Burada da paylaşayım dedim.

UQD wax değil ve bu amaçla kullanılması önerilmiyor. Boya koruyucu veya wax?tan çok daha kısa süre etkili, iki yıkama arasında kullanıldığında ilave parlaklık ve derinlik veren bir ürün. Ama bir başka özelliği var ki, işte o yüzden deniyorum. Temiz(!) ve kuru bir otomobilin üzerindeki hafif(!) tozu çizmeden almaya da yarıyor.

Önce tertemiz otomobilde son derece hafif tozda denedim. Eteklere ve arka tampon altlarına inmedim. Yine Meguiars?ın micro fiber silme bezinden (kurulama bezi değil) 2 adet kullandım. Biriyle ürünü yaydım, diğeriyle sildim çünkü yayma bezi çok çabuk ıslanıp, parlatacak şekilde silemez hale geliyor. Bezleri her kullanımdan sonra yıkayarak toz barındırmalarını, dolayısıyla boyayı çizmelerini önlemeye çalışacağım.

Floresan lamba altında iyice inceledim, hiç kılcal çizik yapmadı. Çok da iyi parlattı. Boya sanki yeni waxlanmış gibi oldu. Yakında biraz daha tozlu iken önce püskülle toz alıp, arkasından UQD geçerek deneyeceğim.

Eğer çizmeksizin günlük toz alma ihtiyacımı karşılarsa, ki gerçekten çizmeyebilecek kadar ?ıslatıyor? ve gayet kaygan, siyah rengin en büyük dezavantajını avantaja dönüştürebilecek bir ürünmüş gibi gözüküyor. Hem siyah, hem pırıl pırıl, tozsuz. Hayal gibi.

Biraz daha denedikten sonra tekrar yazacağım.

Tuncay Nergis

#48
Evet wax değil boya koruma ve su iticiliğini devam ettirmesi için kullanılan bir ürün. Haliyle wx'ın parlaklığını da muhafaza ediyor, daha parlak görünmesini dolaylı yoldan sağlıyor. Ultimate Quik WAX gibi değil yani. Öyle bir ürün de var.

UQD'ı susuz yıkama gibi kullananlar da var ama ben öyle bir şeye korkarım.

Bir de UQD'ı mümkün olduğunca az kullanmak iyi diye biliyorum. Yani bir kaputa 3-4 fıs falan. Çok sıkmanın pek bi manası olmadığı gibi, malzeme israfı olacağını yazıyorlardı.

Benim de okul işi oldu, artık öğrenci adayı değil öğrenciyim İş meselemi de ayarlarsam inşallah yakın zamanda 2-3 parça çeyiz alırım. Benim de aklımda ilk aşamada UQD, lastikler için Endurance High Gloss ve farlar için de PlastX var.

Dentist

#49
Parlaklık konusundaki titizliğimi sitemizdeki herkes artık biliyordur diye düşünüyorum.Ben de uzun zamandır Ultimate quick detailer kullanıyorum ve çok memnunum;ama tozların çizik oluşturmamalarına dikkat etmek gerekiyor.
Register or Login" border=0>
Bir zamanlar bunlar vardı;artık yoklar...

146 1.4 TS
147 1.6 TS Distinctive
159 1.9 JTD Distinctive Plus Qtronic
159 1750 Tbi-Ti
159 1.9 SW JTD Distinctive Qtronic